“Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.” Hadis-i şerif

Ankara’dan girişimlerinizle son yıllarda yüksek derecede Hakkâri’mize fazladan ilgi, alaka, hizmete destek amacı ve ayrıcalığıyla yaklaşan devletimizin vatandaşına eşit hizmeti, ne yazık ki bazı bürokrasilerin adil olmayan hizmet paylaşımıyla kısıtlanmaktadır.

Malumunuz yıllardır devlet ve vatandaşı birbirine soğutan hantal bürokrasiye rağmen devlet vatandaş kucaklaşmasına canla başla emek veren, ter döken işin ehli bürokrasiler de mevcuttur. Onları tenzih ederiz. 

            Sayın Valim! Bildiğimiz ve okuduğumuz kadarıyla köylü ile devlet arasında köprü görevini köy muhtarları yapar. Maddi manevi her ne destek olursa olsun muhtar bunları köy ihtiyar heyetiyle, halkıyla paylaşmak mecburiyetindedir. Devletin uzun ve sıcak elini vatandaşına yansıtan muhtarlardır.

             İki dönemdir Otluca Köyünde seçilmesine rağmen değil köye uğramak, köy yolunu, hane sayısını bile bilmeyen yol, su, köprü, cami vs. gibi insanların temel ihtiyaçları hakkında bilgi sahibi olmayan ve olma yolunda gayret sarf etmeyen muhtarların devlet tarafında halkın vergileriyle beslenmeleri, aldığı maaşı helal etmeyen, hak etmeyen muhtarlar, müdürler, şefler…

            Devletten gelen posta gibi haberleşme bilgilerinden yoksun köylü, kurumlardan köylere tarım desteklerinden bihaber köylü, kıştan sonra büyük kanallar açılan köy yollarında yol sıkıntısı yaşayan köylü, kömür dağıtımında sıkıntı yaşayan köylü, yayları serbest edilen ama yolu olmayan köylü, üreten köylü ama hizmetten mahrum yine köylü…

Sekiz yıldır devlet desteği, fakir fukaranın vergisiyle toprağa gömülen Otluca Köyü Tümsek Mahallesi dev ama susuz havuzun akibeti, köylünün tarlasını rahat sulamak için başvurduğu su kanalı, yollarda ki yağmur sularının açtığı hendekler, hayatı kolaylaştıran uzun mekânları yakınlaştıran kestirme yeni yollar…

Birçok köylerin her noktasında sulama havuzları varken neden hala sekiz yıllık havuz susuz. Merkeze en yakın köylerden birinin tüm yolları asfaltlanan ama öte tarafta kıştan kalma yol bozukluklarına greyderin girmediği merkez denilen köylerde ki hizmet farkı vs. 

            Ve ilgili kuruma köy sorunları için başvurduğumuzda yüzümüze vurulan “MUHTARINIZ YOK MU SOĞUK DAMGASI”

            Bir diğer sorun Sayın Valim! Yolların açılması için verilen dilekçelere verilen sözlü cevap “o yollarda sorun yok yeni oralardan geliyoruz”. Hayatında iş makinesinin girmediği yoldan yetkilinin nasıl gelip geçtiğini inanın biz hayretler içerisindeyiz.

            31.05.2017 tarihli 5146 sayı ve 18.07.2017 tarihli 7821 – 7822 sayı kayıt numaralı ve yine 26.04.2018 tarihli 5103–5104–5105 sayılı dilekçelerin neticesi aynı mı kalacak?

            Verilen dilekçeler eskiyi andıran tozlu raflarda kalacaksa bu dilekçelerle müracaat etmenin manası nedir? Dilekçeyle kurum birimlerinde onayını alacak DAYI aramalarla tıkanıklığı bertaraf etmek adına oda oda ter dökenlerin dilekçeleşmesi hangi mantığa sığar?

            “Ben falan noktanın dilekçesiyim ne olur beni de raftan indirin” sözleri dilekçeden duymak isteyen sorumluları sorgulamak gerekmez mi?

            Aynı mesafede ki köyler arasında ki hizmet farkı adaletin neresine sığar?

            Hiç kimseye hizmet olmasın demiyoruz. Hizmet halkın ve vatandaşın en tabi hakkıdır. Lakin kendisine ve akrabasına devletin imkânlarını peşkeş çeken ile sesi soluğu çıkmayan, sahipsiz (muhtarsız) garibanları hizmetsizlikle ezen bürokrasilere set olmanız, hizmette eşit davranmalarına, vicdanlarına bir titretme verilmesi, suskun yüreklerde kavrulan bir yankıdır. 

                                                    Selam ve dua ile…