Youtube gibi sosyal medya mecralarında ‘makyaj’ ‘bugün ne giysem’ videoları yayınlana dursun, Gucci’nin yeni mankeni ile biz de estetik algımızı gözden geçirelim.

    Estetik algısı dediğimiz de şüphesiz ki aklımıza gelen ilk konu Barbie oyuncak bebekleridir. Fizik ölçüleri ‘ ideal ‘, engelsiz bir beden, şarışın, beyaz, daima gülen bir yüz, ‘kusursuz’ bir burun. Gelen tepkilerle yeni modeller üretildi ama samimiyetsizlik kokuyordu. Özellikle kız çocuklarının oyuncağı olan bu bebekler ideal kadın algısı ile onlarca yıl bir sorun olarak üretilmeye devam etti. Sorun diyorum çünkü dünya ortalamasını aldığınızda kaç kişi bu özelliklere sahiptir ? Veya sahip olsa ne değişecek ?

   Son yıllarda şirketlerin özellikle kadın bedeni üzerinden ürün reklamları oldukça korkunç boyutlara ulaştı. Bir araba reklamında bile ‘mükemmel fizik’ özelliklerine sahip kadına odaklanan kameralar yüzünden arabayı dahi göremiyorsunuz. Bir dondurma firmasının reklamında ‘kadının seksi dondurma yemesi ‘ dahi kadın üzerinden sömürü değil de nedir ?

   Mankenler her zaman ‘ideal’ vücut ölçüleri ile podyuma çıkarlar sanki tüm dünya 34 beden , 34 bedenin üstü ise azınlıktaymış gibi bir algı yaratılıyor. Neyse ki imdadımıza ‘Beden Olumlama Hareketi’ yetişti.

  Orijinal adı Body Positive Movement olan söylemi Beden olumlama Hareketi olarak çevirebiliriz. Bu hareket, kalıp güzellik algılarını yıkıyor. Cerrahi müdahalelerin revaçta olduğu bu dönemde, tüm beden tiplerini görünür kılmaya çalışıyor ve bireylerin endüstri haline gelen özellikle kadınlar üzerinden gerçekleştirilen bu süreçte ‘ben nasıl istersem ‘ düşüncesini yaygınlaştırıyor. Kilolu musunuz, burnunuzda eğrilik mi var, kaşlarınızı almak istemiyor musunuz, modayı takip etmiyor musunuz, saçlarınız mı döküldü bunların önemi yok. Bedeniniz size ait, kendinizle mutlu olabilirsiniz, moda endüstrisinin kölesi olmadan dilediğinizi giyebilirsiniz. Öncelik ‘ kime ne ‘ der ve hayatınıza kendinizle mutlu olarak yaşayabilirsiniz. Birileri konuşmaya devam edebilir, kaşlarını neden almıyorsun, kilo vermelisin demeye devam edebilir ama umursamayın. Çünkü siz nasıl isterseniz öyle yapın.

   İnsanlar her zaman konuşur, unutmayın güzellik göreceli bir kavramdır. Ama öncelikle endüstrinin kurbanı olmamaya bakın. Son zamanlarda cerrahi operasyonlar büyük bir finans kaynağı haline geldi.

   Gucci herkesi şaşırtarak güzellik algılarını yıktı ve yeni mankeni Armine Harutyunyan’ı tanıttı. Şaşırttı diyoruz çünkü Öykü Baştaş ile başlayan süreç Armine ile devam etti. İki kadın da alışılmışın dışında seçimler. Çünkü hokka burunları, şekilli dudakları yok. Tamamen bizdenler, rüya prensesleri değiller, zaten biz de rüyada yaşamıyoruz değil mi.

Posta'dan Müge Dağstanlı'nın haberine göre Öykü Baştaş keşfedilmesi için “Paris’te, 100 kızın kapıda beklediği bir seçmeye katılmıştım. Gucci için çalışan bir ekip o kalabalıkta yanıma geldi. Bana birkaç soru sordu. Sözlerimi ve tipimi etkileyici bulduklarını söylediler" dedi.

   Armine Harutyunyan ise Konser izlerken teklif aldığın anlattı. Dünyanın konuştuğu genç Harutyunyan “Manken değilim, grafik bölümü öğrencisiyim. Berlin’de konser izlerken modayla ilgilendiğini söyleyen bir ekip yanıma geldi. İletişim numaralarımı istediler" dedi.

   Beden Olumlama düşüncesine ihtiyacımız var çünkü eğer biz kendimizi sevmez beğenmez ve sektöre yenilirsek kendimiz olmaktan çıkarız. Kilo vermek istiyorsak da yine biz istediğimiz için vermeliyiz. Saçlarınızı kısacık kestirebilirsiniz ‘erkek modeli’ saç değil kısa saç modeli olduğunu kabul etmeliler.

   Birilerini memnun etmek yerine, kendinizi sevin ve kendinizle barışın. İnanın hayat o zaman daha yaşanılabilir bir hale geliyor.