Cizreli modacıya Oxford Socrates Ödülü
Cizreli Mehmet Sait Dalmış, İngiltere Oxford Sarayı’nda düzenlenen ve iş alanında başarılı olan kişilere verilen En İyi Yönetici Altın Ödülü yada Oxford Socrates Ödülü adı olarak da bilinen ödüle layık görülen ilk Kürt iş insanı.
Çocukluk yıllarında Cizre sokaklarında bulduğu boş kağıtlar üzerine çizdiği farklı kıyafet şekiller ile modaya ilgisi başlayan Cizreli Dalmış Oxforda uzanan başarılı hikayesini Kürdistan24’e anlattı.
Geçtiğimiz yıllarda Avrupa İş Konseyi tarafından İngiltere’de düzenlenen Oxford Socrates Ödülünü alan ilk Kürt iş insanı Cizreli Mehmet Sait Dalmış başarının sırrını anlattı. Çocukluk yıllarında modacılığa ilgisi ve merakı olan ve o zamanlar Cizre sokaklarında topladığı kağıt ve gazetelerin üzerine farklı elbiselerin çizimini yapan Dalmış şu an Avrupa’nın 17 farklı ülkesine kendi tasarladığı elbiseleri gönderiyor.
Cizreli modacı; Türkiye, Avrupa, Amerika’da yayınlanan dizi ve filmlerde rol alan birçok ünlünün de elbiselerinin tasarımını bizzat kendisi hazırlıyor. Hedefinin dünyanın her tarafına ulaşmak olduğunu ifade eden Dalmış, Kürdistan’ın Erbil ve Süleymaniye vilayetlerinde de defile düzenlemeyi planladığını aktardı.
Makedonya’da hukuk eğitimi alan Dalmış, moda ve tasarımını çok sevdiği için hukuk ile ilgilenmediğini çocukluk zamanından bu yana sürekli moda ile iç içe olduğunu belirtti. Cizre caddelerinde boş bir kağıt bulunca fistan, pantolon gibi farklı kıyafetlerin şeklini çizen Dalmış bununla ilgili başından geçen ilginç bir anısına dair şunları söyledi: “İlkokul öğrencisi iken Cizre’de sokakta kağıt yığını görmüştüm elimi atınca canım çok yanmıştı, sonradan öğrendiğim akrep sokmuş ve parmağım şişmişti. Ağlayarak eve geldim, üstüne annem de enseme bir iki tokat attı ‘ne işin var kirli kağıtlarla sana kırtasiyeden istediğin kadar alalım ödevini yapmak için’ dedi ellerimin halini görünce ağlayıp durmuştu.”
Günde ortalama 4 saat uyuduğunu, gece saat 3’e kadar çizim işleri ile uğraştığını anlatan Cizreli Dalmış, moda ve tasarımın kendisi için vazgeçilmez bir tutku olduğunu söylüyor.
