'Gerekirse bir daha Referanduma gideriz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı ile Türkiye sınırının terör unsurlarından temizlendiğini belirterek, "İster DEAŞ ister PKK, PYD olsun hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü yapılacak referandum öncesi Şanlıurfa'nın kurtuluşunun 97'nci yıl dönümü törenleri için kente geldi. Erdoğan, kutlama töreninin yapıldığı Bamyasuyu Mahallesi'ndeki geniş alanda toplanan binlerce kişiye hitap etti. 5 bin polisin görev yaptığı miting için gelenler 5 ayrı noktada aramadan geçirilerek alana alındı. Alandaki yoğunluk nedeniyle zaman zaman izdiham yaşanırken, sıcak havanın da etkisiyle baygınlık geçirenler oldu. Yoğun güvenlik önlemi alınan kutlama alanındaki platforma çıkan Erdoğan, sık sık alandakileri birbirini ezmemeleri konusunda uyardı, "Bugün üzülmeyelim, dikkat edelim" dedi.
Konuşmasında sık sık Urfa türkülerinden örnekler de veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Nisan 1920 tarihinde düşman işgalinden kurtulan Şanlıurfa'nın ülke tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti. Urfa'nın sergilediği destansı mücadelenin TBMM tarafından 'Şanlı' unvanı ile takdir edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Pazar günü sandıklardan 'Evet' çıkacak Şanlıurfa yeni bir destan daha yazacak" diye konuştu. Erdoğan, ülkenin istiklal ve istikbali için şehit olanları yad etti ve alanda bulunan kalabalıktan 'Fatiha' suresi okumaları ricasında bulundu.
Şanlıurfa'nın son 2 yılda 15 polis ve asker şehit verdiğini, 15 Temmuz darbe girişiminde de İstanbul'da 4 Şanlıurfalı'nın darbeciler tarafından şehit edildiğine değinen Erdoğan, "Şanlıurfa 97 yıl sonra ülkesi, milleti için namusu bildiği bağımsızlık ve onuru için mücadele etmeye şehit ve gazi vermeye devam ediyor. Bu mübarek toprakları İngilizlere, Fransızlara bırakmayan Urfalı terör örgütlerine de terk etmez. 15 Temmuz'da bu ülkeyi FETÖ'ye bırakmayan Urfalı yanı başında DEAŞ'ıyla, PKK ve YPG'siyle terör örgütlerinin cirit atmasına izin vermez değil mi? Urfa dimdik ayakta mı? Urfa meydanı terör örgütlerine bırakmıyor değil mi? Urfa, terör örgütlerini kullanarak yeniden topraklarına, namusuna göz dikenlere dersini veriyor mu? İşte tüm bunlar için Urfa 16 Nisan'da 'evet' diyecek" dedi.
'İDAM İÇİN GEREKİRSE, BİR DAHA REFERANDUMA GİDERİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalıktan yükselen 'İdam isteriz' sloganı üzerine, şunları söyledi:
"16 Nisan bu işin karar günü. 16 Nisan inşallah 'Evet' ile sandıklar patladığı takdirde hemen parlamentoya idamla ilgili karar taslağı inşallah gelecek. Sayın Bahçeli 'Evet' diyor, Sayın Yıldırım da aynı. Kılıçdaroğlu da geçenlerde eğer yanlış duymadıysam 'Meclise gelirse desteklerim' dedi değil mi? Herhalde destekler. Desteklemezse ne olur? Bir referandum da onun için yaparız. Demokraside bu işin sahibi kim? Millet millet. Onun için millete gideriz. Burada kimin evladı şehit oldu. Bunları bizim affetme yetkimiz var mı, yok. Öyleyse parlamento kararını verecek, ondan sonra da idam çıkacak. Efendim 'AB ne der, Hans, Helga ne der' önemli değil. Benim için Ahmet, Mehmet'i, Ayşe Hatice'nin ne dediği önemli. Cumhurbaşkanı olarak bu karar benim önüme geldiğinde de ben bunu onaylarım."
'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BAYRAK SALLAMALARINA İZİN VERMEYİZ'
97 yıl önce Şanlıurfa'da ulaşılan zafere 15 Temmuz'da tüm milletle ulaşıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa'nın sabır peygamberi Hazreti Eyüp'ün yanı sıra Hazreti İbrahim'in memleketi olduğunu dile getirdi ve sınırın Suriye tarafına mesaj gönderdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milleti İbrahim, çok önemli. 'Tek millet' diyoruz ya işte oradan geliyor. Bu ülkenin ve milletin bekası için gerektiği kadar sabrederiz. Ama nihayetinde Rabbimize sığınarak, ateşe atılma pahasına 'vatan, ezan, bayrak' gibi ecdadın emanetlerinden vazgeçmeyiz. Urfa hemen yanı başındaki kardeşlerini sahipsiz bırakmaz, arkasını dönmez. Birecikliler, Suruçlular için Cerablus kendi canlarından bir parçadır. Akçakale ve Harran için Telabyad, Rakka kendi canlarından parça değil mi? Ceylanpınar ile Rasulayn, Haseke'nin ayrı düşünülmesi mümkün mü? Öyleyse buraları asla terör örgütlerine terk edemeyiz. İster DEAŞ ister PKK, PYD olsun hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz. Bu ülkeyi öyle masa başında pazarlıkla kendimize vatan kılmış millet değiliz. Bu ülkenin her karış toprağında kanımız, alın terimiz var. Sınırımızın ötesindeki kardeşlerimizin güvenliği, huzuru ve geleceği bizimki ne kadar önemliyse o kadar önemli. Bizim oralarda dökülmüş kanımız, akıtılmış alın terimiz var. Cerablus, Rai, Dabık, Bab'ın terör örgütlerinden kurtarılması harekatında 67 şehit verdik. Vatanlarını kurtarmak için mücadele eden ÖSO'nun 500 şehidi var. Bu, bin yıldır omuz omuza verdiğimiz mücadelede ödediğimiz son bedeldir. Şayet terör örgütleri, Urfa'nın, Mardin'in, diğer şehirlerimizin sınır bölgelerinden tamamen çekilip her şehri kendi halkına bırakmazsa bu operasyonlar devam edecektir. Dün 'Yaşasın Urfalılar teslim olmadı' diye çalınan türküler yarın 'Telabyadlılar, Rakkalılar, Rasulaylnlılar, Hasekililer teslim olmadı' diye oradakilerle birlikte söyleyeceğiz. 16 Nisan'da sınırın bu tarafındaki ve diğer tarafındaki kardeşlerinin huzuru, güvenliği ve özgürlüğü için 'evet' demeye hazır mı? Şanlıurfa, 16 Nisan'da 'Evet' diyerek yanı başında oynanan oyunları bozmaya hazır mı?"
GAP, 2019 YILINDA BİTECEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ve dünyanın en önemli projesi olarak tanımladığı GAP'ın 2019 ylılında tamamlanacağını söyledi. GAP'ı hızlandırdıklarını anlatan Erdoğan, "Dünyanın en büyük ve en iddialı bölgesel kalkınma projesi olan GAP'ı hızlandırdık. Şu ana kadar 38 sulama tesisiyle 1 milyon 800 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Rabbim bereketini artırsın. Bir zamanlar kimsenin gelmediği kurak ve çorak olan Suruç Ovası'nı da suyla buluşturduk ve 950 bin dekar arazinin sulanabilir olmasını sağlıyoruz. 2019 yılına kadar GAP'ı tüm unsurlarıyla tamamlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.
'DENSİZ DEVE GİRMEZ EVE'
Türkiye'nin huzur ve güvenliğinin artmasından terör örgütlerinin rahatsız olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Birinci derecede Batı, sonra FETÖ, PKK bundan rahatsız. PKK'ya destek veren belediyeler vardı. Ne yaptılar? Kürt kardeşime hizmet mi verdiler? Hendek kazdılar, çukur kazdılar. Ama şimdi o teröristleri çukurlara gömdük, gömüyoruz, gömeceğiz. Bedel öteceğiz, biz bu ülkeye hizmetkar olmaya geldik. Biz bu milletin efendisi değiliz. DEAŞ bunlardan rahatsız. DHKP-C gibi marjinal çeteler bundan rahatsız. Hadi bunları anladık. Bunların hepsinin gıdası istikrarsızlık, kaos ve gözyaşı olan katil sürüleri. Peki Avrupa ülkeleri neden rahatsız. Türkiye'nin yönetim sistemi onları neden ilgilendiriyor. Birçoğu monarşi ile yönetiliyor. Krallık, kraliçelik ile yönetiliyorlar ve kendi tercihleri. Her ülkenin yönetim biçimini milleti belirler. Biz milletimize gidiyoruz, size ne oluyor? Bizim ülkemizdeki bir partiye ana muhalefet partisine ne oluyor? 12 Eylül darbesine hayır dedik diyor Kılıçdaroğlu? Madem öyle dedin; Biz diyoruz ki 12 Eylül darbe anayasasını değiştirelim. Bir ülkede ana muhalefet parti demek iktidar alternatifi demek ama bu partinin ağzından çıkanlara bakıyoruz. Hakaret, küfür gırla gidiyor. Urfalı böyle konuşana ne der? Densiz deve girmez eve. Bir milletvekili, otobüsün üzerinden millete hakaret ediyor. Haddini bil! Bu millet öyle kolay kolay bu işlere prim vermez. Geçmişteki tecrübelerimizden bunların ne kadar beceriksiz olduğunu biliyoruz. 15 Temmuz gecesi tankları durduracağına kaçtığını gördük değil mi?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi gecesi tankların önünde durmamakla eleştirdiği Kılıçdaroğlu'nun, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde yayınlanan bir televizyon programına ait görüntüyü alana kurulan ekrandan kalabalığa izletti. Erdoğan, daha sonra son yıllarda yapılan hastanelerin görüntülerini de ekrana taşıyarak, "Onların zihniyeti gibi yaptıkları her şey kirli. Ama bizimki pırıl pırıl" dedi.
Erdoğan, yeni yönetim sistemi ile kriz ve kaosların sona ereceğini savunurken, 1990'lı yıllarda sistem değişikliğine gidilmesi halinde şu anda 11 bin olan kişi başı milli gelirin elde edilecek istikrarla 22 bin dolar olacağını savundu.
Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun 'Muhtarlıklar kapatılacak' diyerek yalan söylediğini ifade edip, pazar günü Şanlıurfalılar'ın bunlara haddini bildireceğini kaydetti.