Hakkari’de yaşamak, her geçen gün biraz daha hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor. İşsizliğin en yüksek olduğu illerden biri olan bu şehirde, özellikle gençler için gelecek neredeyse sadece bir hayalden ibaret. Kimisi ot toplamak için sarp dağlara tırmanıyor, kimisi ailesinden ayrı düşüp başka şehirlere, bilinmez yollara sürükleniyor. Bu yolda kimi ayağı kayıp uçurumlardan düşüyor, kimi bedenini ama en çok da hayallerini toprağa gömüyor.
Her yıl onlarca genç, bir umutla çıktığı yolda ya canından oluyor ya da sakat kalıp bir yatağa mahkûm ediliyor. Bu bir yaşam biçimi değil, bir kader hiç değil. Ama ne yazık ki “ekmek parası” uğruna yaşanan bu trajedilere sessiz kalınıyor.
Peki neden kimse bu duruma el atmıyor? Neden Hakkari’de bir fabrika kurulmasın? Neden bir tekstil atölyesi açılmasın? Neden gençler için istihdam alanları yaratılmasın? Seçim zamanı verilen sözler, vaatler ne çabuk unutuluyor? Koltuklara oturunca halk unutuluyor, gözler başka yere çevriliyor. Oysa o koltuklar, halkın omuzları üzerinde yükseliyor. Her kaybedilen candan yöneticiler de sorumludur.
Bugün insanlar evine bir ekmek götürebilmek için mücadele ediyor. Çocuğunu okula göndermeyi bırakın, sabah kahvaltısı yapabilecek imkânı zor buluyor. Veliler, günlük birkaç kuruş kazanmak için didinirken, eğitim sisteminin getirdiği gereksiz yükler yüzünden daha da zorlanıyorlar. Bu sistem, ne yazık ki yoksulu daha da yoksul yapıyor.
Gençlerimiz ise çalışmak için şehir dışına çıkıyor. Ailelerine hasret kalıyor, bazıları yanlış insanların eline düşüp hayatlarını karartıyor. Tefecilere bulaşıp borç batağına saplanan, sonunda intiharı tek çıkış sanan nice gencimiz oldu. Biz artık daha fazla can kaybetmek istemiyoruz.
Bu yazıyı bir feryat, bir çağrı olarak kaleme alıyorum. Hakkari yalnız değildir. Bu ülkenin bir parçasıdır ve burada yaşayan her birey, onurlu bir yaşamı hak eder. Daha fazla acı yaşanmadan, daha fazla ocağa ateş düşmeden artık somut adımlar atılmalı. İş, aş ve gelecek için birlikte mücadele etmeliyiz.
Artık birileri duysun bu sesi: Ekmek parası uğruna hayatlar yitmesin.
