Doğu'da Belediyeler nasıl yönetilmeli!

Doğu'da Belediyeler nasıl yönetilmeli!

2024 yılında yapılacak olan yerel seçimlerde Çukurca belediye başkan aday adaylığını duyuran Tanınmış iş adamı Erdal Demir, 'Doğu'da Belediyeler nasıl yönetilmeli!' yazısını kaleme aldı.

Demir kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer verdi;

''Mart 2024 yerel seçim takvimi belirlendikten sonra tüm partilerde aday adaylık süreci hızlı başladı.Yerel seçimlerde bilindiği gibi belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar belirlenmektedir. İletişim ve bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, küreselleşmenin etkisi ile şekillenen yenidünya düzeni kamusal hizmet sunan birimlerin yapıların ve iş görme şekillerini de değişimlere ayak uyduran bir hal almaya zorlamaktadır. Artan şehirleşme süreci; ihtiyaçlar ve talepleri çeşitlendirirken aynı zamanda da nitelik olarak farklılaşmaktadır. Belediyeler artık sürekli artan ve karmaşıklaşan taleplerle karşı karşıyadır. Bu bağlamda özelikle Türkiye’de Doğu ve güney doğu Anadolu’nun diğer bölgeler göre sosyo- ekonomik anlamda daha az geliştiği, Terör olaylarından diğer bölgelere göre daha çok zarar gördüğü ve bir dönem terörle mücadelenin en yoğun olarak yaşandığı bu coğrafyada elbette yerel yönetimlerin çalışma esas ve usulleri farklılık göstereceği gibi zorlukları da daha fazla olacaktır.

Doğuda Uzun yıllar HDP / PKK Terör örgütünün etkisi ile yönetilen belediyeler özellikle Kayyumların atanması ile yereldeki hizmet anlayışını yükselterek halkın Ak Parti hükümetine olan güvenini artırılmış ve bu da seçim sonuçlarına olumlu yansımıştır.  

Peki, " Doğuda Belediyeler nasıl yönetilmelidir “

Buradaki ilk başlık “ HALKA DUYARLI VE HALKLA BİRLİKTE YÖNETİM” olmalıdır ?

Nasıl mı?

Şehirlerde yaşanan sorunların ve bu sorunların çözümüne yönelik yenilikçi ve hizmet anlayışına yönelik hareketlerin halkın farkında olduğunu bir sistemin gerekliliği ilk bakışta göze çarpıyor. Bunu adı “ GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ “dir. Bu sistem halkla birlikte Yönetimin temel taşı olabilecek niteliktedir. Bu ilke ile birlikte karar alma süreçlerine yereldeki tüm aktörlerin katılması gerekiyor. Bu bağlamda halk ile iletişimin güçlendirilmesi, karar alma da ortak akıl ve istişare önem verilmesi, şehir meclisleri, zehirli halklar bildirgesi, halk açık masaları oluşturması bu ilkenin ilk önemli ayağıdır. Bunun yanında belediye meclis toplantıları ve belediye ihale süreçlerinin halka açık hale getirilmesi gereklidir. Özellikle Türkiye’de yıllardır karar alma süreçlerinde vatandaşın katılım meselesi üzerinde çalışılıyor ve bu çalışmalar her yerel seçim öncesi gündemi meşgul etmesine rağmen söz konusu öneri ve modellemenin teorik olarak ortaya konulur iken pratiğe dönüşmesin noktasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu süreçte yönetilmediği gibi vatandaş nezdinde de yerel yönetimlerde şikâyet ve iktidara olumsuz bakış açısı oluşmasına neden oluyor. Birçok şehir belediyeciliği nde büyük ve küçük ölçekte pekçok proje ve yatırım yalnızca yetkililer tarafından karara bağlanıyor, bu bağlamda sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, vatandaş ve diğer toplumsal aktör ve şehrin sosyolojik yapısına tamamlayan diğer unsurlar maalesef bu süreçlerin dışında tutuluyor. Bu uygulamalar zamanla seri bir rutin haline gelince istişare mekanizması ve bunun gerçeği devre dışı kalıyor bu noktada iktidar parti yönetimi veya belediye yöneten parti yönetimi halk nezdinde kısacası yöneten -yönetilen arasındaki mesafeyi giderek aşmaya sebep oluyor bu sebep de belediyeciliğin ana teması olan hizmet anlayışının ve iktidarın yürüttüğü politikanın halk nezdinde ciddi anlamda bir kabul görmediğini gösteriyor. Tam da bu noktada yapılması gereken şey ve Belediyesi’nin ana teması olan gönül belediyeci devreye giriyor. Bu tema sağlandığı takdirde halk ve belediyenin tamamı hizmet noktasında giderek artan bir ivme kazanacak ve halkın iktidar ile olan bağı giderek kuvvetlenecektir.

Ak partinin kuruluş manifestosunda halka duyarlı, halk ile birlikte yönetilen bir yönetim anlayışı ve uzun zamandır hedeflenen bir sistem bu çizgide ulaşacaktır buna gönül belediyecilik ilkesi konularak halka eskisinden daha güçlü bir iletişim kurmak ve halkı yönetim sürecine daha etkin dahil etmek ana hedef haline getirilmiştir.

Özellikle kayyum sisteminin doğu belediyelerinde hayata geçirilmesinden sonra Ak partinin doğuda özellikle daha kırsal alanlarda oy potansiyelinin gittikçe arttığı ve hizmet anlayışı gören halkın sisteme daha sıcak baktığı görülmüştür.

Ak partimizin günümüzde hedeflediği yenilikçi yerel yönetim ve belediyecilik vizyonunun yıldan yıla artan bir ivme yükseldiği seçim sonuçlarında görülebiliyor. Bu vizyon aynı zamanda vatandaşların sorun ve talepleri doğrultusunda uygulanabilirliği ve yerel yönetim anlayışının yeni bir model olarak yerine getirildiği görülmektedir.

Yerel yönetim ve belediyecilik anlayışında ortak akıl ve istişare önemli bir parametredir.  “Halk ile birlikte yönetim ilkesi “ belediyecilik faaliyetlerindeki karar alma süreçlerinde şehir sakinlerinin özellikle muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılmasının sağlanması halinde daha şeffaf ve halkı anlayabilen sade bir yönetim şeklinin oluşmasına vesile olur. 

Bir diğer hususta  ; belediye sınırları içerisinde yaşayan herkesin katılımı ile toplanacak şehir meclislerinin aktif bir şekilde oluşturulmasıdır. Bu süreç ile vatandaşın şehirlerine ilişkin sorunlarında söz sahibi olacağı bir oluşumda yerel yönetimlerinin hizmet kalitesini arttıracak ve vatandaşsız yapılan bir takım belediye faaliyetlerinin önüne geçmesini sağlayacaktır

Ayrıca bu ilk adı altında yapılacak bir diğer faaliyette belediye meclis toplantılarının ve belediye ihalelerinin ve satın alma süreçlerinin canlı yayın dâhilinde herkese açık bir şekilde yapılmasıdır. Belediyecilikte en çok şikayet konusu olan bu süreçlerin bu şekilde uygulamaya konulması ile beraber daha hesap verilir ve şeffaf bir yapının doğmasına neden olur.  Böyle bir vizyon ile ak partinin yeni belediyecilik vizyonunun seçmene daha iyi anlatabilir ve seçmenin geçmişte yapılan hataların ve sorun doğuran uygulamaların bir daha tekrar edilmeyeceği konusunda halk 

İkna edilir bu bağlamda bu vizyonu yerine getirip uygun alınabilir hale getirecek liyakat sahibi, toplum sosyolojisini daha iyi tahlil edecek ve analizleri ile sahada birebir uygulanacak vizyona sahip yerel yönetim adaylarının daha objektif bir şekilde seçilebileceğini imkan tanır.

Klasik belediyecilik anlayışı denilince akla gelen ilk şey asfalt, yol, park bahçe ve diğer uygulamalar gelmektedir . 21 yıllık Ak partinin her dönem kendini yenileyerek yerel yönetim çalışmaları konusunda yenilikçi metotları ile geldiği son nokta gönül belediyeciliği tezidir. Bu tez halk arasında oldukça fazla ilgi görmüştür.

Bu yazdığım konular ışığında hareket eden anlayışlar mutlak sonuca ulaşacağı kesindir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.