Avrupa Komisyonu Türkiye Raporu: Ekonomi dahil her şey geriye gidiyor

Avrupa Komisyonu Türkiye Raporu: Ekonomi dahil her şey geriye gidiyor

Avrupa Komisyonu yıllık Türkiye raporunu açıkladı. Raporda insan hakları ve demokrasi konularında ciddi gerilemenin devam ettiği belirtiliyor ve ekonomik alanda yaşanan sorunların endişeye yol açtığı ifade ediliyor.

Raporda OHAL Komisyonu’nun işleyişinin sorunlu olduğu, İstanbul seçimlerine yönelik endişeler, yer aldı.

Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn Avrupa Parlamentosu Dış İşleri Komitesi’nde Türkiye’yi de yakından ilgilendiren ve toplam 7 ülkeyi kapsayan genişleme paketini sundu.

Türkiye'nin önemli bir partner olduğunu dile getiren Hahn demokrasi ve insan hakları ihallelerinin devam ettiğini, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden giderek uzaklaştığını bu yüzden 2018 yılında verilen karar doğrultusunda hiç bir faslın açılmayacağını söyledi.

Kati Piri: AP 23 Haziran seçimleri için Türkiye'ye heyet göndermeli

Johannes Hahn'ın sunumunun hemen ardından bir çok parlamenter Türkiye ilgili Hahn'a soru sordu. Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri Türkiye'de cezaevlerinde işkencelerin devam ettiğini dile getirerek Avrupa Komisyonu'nun yaşananları sadece not etmemesi gerektiğini, durumun düzelmesi için strateji belirlemesini istedi. Kati Piri Avrupa Parlamentosu'nun 23 Haziran'da yapılacak seçimlerin izlenmesi için heyet göndermesini talep etti.

Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist ve Demokratlar Grubundan Porteklizli Parlamenter Ana Gomes ise "Türkiye’deki hapishanelerde hücrede tutulan kadın hakimlere ve Ankara'da kötü muameleye maruz kalan diplomatlar konusunda susmamalıyız" ifadelerini kullandı.

Türkiye raporunun detayları şöyle :

İnsan hakları Avrupa Birliği standartlarına uygun hale getirilmeli

Rapor acık bir şekilde OHAL Komisyonu'nun işleyişini eleştiriyor. Kişisel bazda delillere dayalı bir soruşturma ve inceleme yapılmadığı belirtiliyor. Başvuranlar icin genel anlamda gerekli garantilerin bulunmadığı ve karar sonrası idari mahkemelere başvuruda ciddi sıkıntılar yaşandığı ifade ediliyor. Savunma için kişilerin kendi dosyalarını bile göremedikleri belirtiliyor. OHAL sırasında keyfi bir şekilde işlerinden atılan bütün kamu çalışanlarının maruz kaldıkları her tür zararlarının tazmin edilmesi talep ediliyor.OHAL bitti ama yerine gelen yasa OHAL’i 3 sene daha uzattı.

2016 darbesinden sonra hakim ve savcıların işlerinden zorla atılması yargının bağımsızlığı konusunda endişeleri canlı tutuyor.

Yeni atanan savcı ve hakimlerin liyakata dayalı ve önceden belirlenmiş kriterler ile seçildiği belirsizliğini koruyor.

Yargıdan atılmaların ve zorla yer değiltirmelerin yargı üzerinde olumsuz etkisi hala gözleniyor ve hakimler ve savcılar arasında çok geniş bir şekilde kendilerine sansür uygulama tehlikesi yaşanıyor. Bu da yargının bir bütün olarak bağımsızlığını ve güçler ayrılığı ilkesini zayıflatıyor.

Raporda "YSK’nın Istanbul seçimlerinin yeniden yapılması kararı ve Güney Doğu'da ikinci olan adaylara mazbata verilmesi, seçim süreçlerinin hukukiliği ve hakikiliği konusunda ciddi endişe uyandırdı" ifadeleri kullanıldı.

Raporda yönetimin tek elde toplanmasına da değinildi. "Cumhurbaşkanı bütün yürütme kurullarını genelgeler ile yeniden düzenledi.

Cumhurbaşkanı birçok yetkiyi tek elde topladı.

Bu da kamu yönetiminin siyasileşmesi sonucunu doğurdu.

Gectığımız ağustos ayında cumhurbaşkanı genelgesi ile kendisine doğrudan bağlı olan hazine ve finans bakanlığına yerel yonetimlerin, profesyonel organizasyonların, vakıfların ve sosyal güvenlik kurumlarının bütçelerini yegane kontrol mekanizması haline getirdi." ifadeleri yer alıyor.

Komisyon raporu hukuk alanında Turkiye'ye 3 ev ödevi veriyor. "Yasalar avrupa insan hakları kararları ve Avrupa insan hakları sözleşmesine uygun hale getirilecek

 Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, kalitesi verimliliği ve profesyonelliği için gerekli şartlar geri getirilecek. Türkiye'nin, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde söz konusu olan adil yargılanma ve iddiaların ciddi şekilde araştırılması ihlalleri de dahil olmak uzere, insan hakları ile alakalı özgürlükler konusunda uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeli"

Türk ekonomisinde geriye gidiş devam ediyor. Endişeler Türkiye'nin serbest pazar ekonomisi olup olmadığına kadar ulaştı.

Özellikle dış finans konusundaki keskin geriye gidiş Türk ekonomisinde olan güvenlik açığını ortaya çıkardı.

Rapora göre Türkiye'de 4 milyon mülteci var

Yolsuzluk, baskı, hak ihlalleri: Türkiye- AB üyelik müzakereleri askıya alınsın raporu

İşkenceyi Önleme Komitesi: İnceleme tamamlandı, raporun yayınlanması için Ankara'nın onayı gerekiyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.