Baba mesleği olan antika restorasyonu işine 52 yıl önce çırak olarak başlayan ve gönlünü antika eşyalar ve onların hikayelerine kaptıran 66 yaşındaki Dönmez, maddi değeri yüzbinlerce lira, manevi değerine ise paha biçilemeyen eserleri ilk günkü hallerine kavuşturuyor. Yurtiçi ile Amerika, Belçika, Brezilya ve İspanya gibi ülkelerden de resmi kayıtlı eserlerin geldiği atölye, ünlü isimlerin koleksiyonunda olan eserlerin tamir için de tek adresi. 

Gelen eserlerin büyük çoğunluğunun resmi olarak kayıt altında olduğunu kaydeden Dönmez, "Bu atölyede tarihe mal olmuş önemli eserler, antikalar, toprak altı eserler ve tablolar, aklınıza gelebilecek her türlü tarihi eser mevcut. Biz bunların restorasyonu ile uğraşıyoruz. Amerika, İspanya ve Belçika'dan eserler geliyor. Mink hanedanlığına ait eserler, Osmanlı'ya ait eserler var. Yaklaşık 400-500 yıllık mazisi olan eserler yer alıyor. Sahipleri tarafından müzelere bildirilen eserler bunlar. İnsanlar buraya kıymetli ve kıymetsiz eserlerini bırakıyorlar. Ama hepsinin manevi hatırası değeri var. İnsanlar bu eserleri bizde unutuyorlar. İnsanlardan ricam eserlerini unutmamaları. Bizde çok sayıda terkedilmiş eser var" dedi.

"ANILARI DA GERİ KAZANDIRIYORUZ"

Atölyede 1960'lı yıllardan itibaren kalmış, terk edilmiş eserlerin olduğunu ifade eden Dönmez, "Kimisi yemek tabağı, çorba kasesi, antika eserler. Kimisi karı koca kavgasında kırılmış, kimisi ev taşınma sırasında kırılmış ve manevi hatıraları çok yüksek olan eserler bunlar. Kimisine annesinden kalmış, kimisine babasından. Bu tip eserler çok bizde. Ağlayarak, şikayet ederek, üzülerek geliyor insanlar. Biz onları dinleyip sonucu belli olmayacağına dair teminat verip gönderiyoruz. Eserleri yapıp teslim ettiğimizde gülümsüyorlar. Ağlayarak gelip gülerek ayrılıyorlar. Burası antika hastanesi. Burada antikaların yanı sıra hatıralar da tamir edilmektedir. Kaybolan hatıraları biz burada geri getiriyoruz. İnsanlara hatıralarını geri kazandırıyoruz" diye konuştu.