Ücretli öğretmenlikte "yeni normal", "eski adet"
Kovid-19 salgını eğitimdeki sorunları katladı. Yıllardır sorunlarının çözülmesini bekleyen ücretli öğretmenler bu yıl da "yapısal sorunlarla" baş etmeye çalışıyor
Türkiye genelindeki okullarda bulunan öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor.
Kovid-19 pandemisi nedeniyle ara verilen eğitimlerin tekrar başlamasıyla ücretli öğretmenlerin de mesaisi diğer meslektaşları gibi başlıyor.
Adları "ücretli öğretmen" de olsa kadrolu ya da sözleşmeli öğretmenlerle aynı işi yapıyor ve daha aza ücret alıyorlar.
Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'ın haberine göre, 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı da ücretli öğretmenler açısından çözülmeyen sorunlarla başladı.
Hülya Acartürk, 9 yıldır "ücretli" olarak çalışan bir öğretmen. Öğretmenlerin "ücretli", "kadrolu" ya da "sözleşmeli" olarak sınıflandırmasına karşı çıkıyor. Çünkü özlük hakları farklı da olsa hepsi aynı meslek mensubu.
''Özellikle ücretli öğretmenlikte olan sıkıntılar, haksızlıklar, liyakatsizlikler had safhada'' diyen Hülya Acartürk, bu ''liyakatsizlikleri'' şu sözlerle dile getirdi:
''Eğitim fakültesi ve Formasyonlu Fen-Edebiyat fakültesi mezunları görevlerini yapamazken, alakasız bölümlerden mezun olanlar, pedagojik formasyona sahip olmadıkları için resmi olarak öğretmen vasfı taşıyamayanlar ücretli öğretmen olarak çalıştırılıyor.''
Hülya Acartürk, felsefe öğretmeni. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sadece felsefe grubu öğretmenlerinin almasına müsade ettiği "Rehber Öğretmenlik Sertifikasına" sahip. Bunların dışında Anne-çocuk gelişim sertifikası, bilgisayar programları sertifikası ve özel eğitim sertifikası var. Yıllardı kazandığı öğretmenlik tecrübesine rağmen kuraya girmek zorunda bırakıldı.
Acartürk, "Liyakat önceliğim var. Mesleği öğretmenlik olmayan arkadaşlarla aynı kuraya girmek istemedim" dedi ve atanmama pahasına kurayı reddettiğini anlattı:
"Benim de adımı yazarak kuraya sokmuşlar. Ben kurayı çekmedim. Seramik bölümünden mezun olan bir arkadaş kazandı ve özel eğitim sınıfında göreve başladı."
Özel eğitim, bu formasyona sahip öğretmenler tarafından verilmesi gereken bir eğitim biçimi. Ama ücretli öğretmenlik sistemi buna bakmıyor.
Yetkililer: Biz görev verdiysek herkesin şartı eşittir
Milli Eğitim Bakanlığıyetkililerinin itiraz edenlere "Biz görev verdiysek, kaymakamlık da onayladıysa herkesin şartı eşittir" diye cevap verdiği ileri sürülüyor.
Şimdiye kadar, din kültürü derslerine giren öğretmenler hariç, ücretli öğretmenlik için başvuran kimsenin formasyonuna bakılmadığı ifade ediliyor.
Ücretli öğretmenler, hala verdikleri ders nispetinde bir kazanç elde edebiliyorlar. Gelirleri ise o ay şanslılarsa asgari ücrete yetişebiliyor.
24 Eylül'de sigorta girişleri yapılan ücretli öğretmenler, bir eğitim yılını da "öğretmen" olarak değil "ücretli" olarak geçirmeye çalışacak.
