HAMDİYE ÇİFTÇİ ÖKSÜZ
Hakkari, 16 konut satışı Türkiye kentleri içerisinde en son sırada yer almasını değerlendiren Gayrimenkul uzmanı Mehmet Yiğit, Hakkari ve diğer kentlerde daha önce benzeri görülmemiş bir konut fiyatı artışı olduğunu belirterek, bu durumu ekonomideki kriz, inşaat maliyetlerinin artışı, kontrolsüz ve denetime tabi olmayan emlak piyasanın anormal bir şekilde artmış olmasından kaynaklandığını söyledi.
Türkiye genelinde ağustos ayında 141 bin 400 konut satışı gerçekleştirildi. Ağustosta satılan konut sayısı temmuza göre yüzde 31,19 artarken, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 17 azalış gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) ağustos ayına ilişkin konut satış istatistiklerine göre, İstanbul 24 bin 286, Ankara 13 bin 642, İzmir ise 7 bin 731 konut satışı ile Türkiye kentleri ilk üç sırada yer alırken Türkiye genelinde Hakkari 16, Ardahan 28 konut son sıralarda yer aldı.
2021 yılın ilk 6 ayında en düşük konut satışının gerçekleştiği il, 107 adetle yine Hakkari oldu. Hakkari’yi 110 adetle ikinci sırada Ardahan yer aldı.
Bu konut artışında ekonomideki kriz, artan inşaat maliyetleri kısmen etkili olsa da asıl sebep; kontrolsüz, denetime tabi olmayan emlak piyasanın anormal bir şekilde artmış olmasına bağlayan Yiğit, “Son iki yılda dövizdeki artış paralelinde daha önce benzeri görülmemiş bir fiyat artışına sebep olmuştur. Liberal ekonomilerde serbest piyasa arz talebi dengesi üzerine fiyatlar belirlense de denetim mekanizmalarının esnaf ve sanatkar odalarının duyarsızlığı, artan inşaat maliyetlerini bahane eden mülk sahipleri ve yapsat müteahhitleri, merdiven altı kurumsal olmayan emlak çevreleri, fiyatların anormal bir şekilde artmasına sebep olmuştur" dedi.
Hakkâri’de emlak satışının düşük olması temelde coğrafi yapısından dolayı yeni yapılar için alan olmamasından kaynaklandığını söyleyen Yiğit, “Hakkari halkı, konut ihtiyacını ve yatırımını Hakkâri’den çok yakınında bulunan ve Hakkâri’den çok Hakkarililerin bulunduğu bölgenin en büyük ileriden biri olan Van’a yapılmaktadır” dedi.
Son 20 yılda ülkenin ekonomisi halk arasında yapsat olarak bilinen inşaat sektörü üzerine kurulduğunu ifade eden Yiğit, “Ekonomide konut sadece barınaktır. Genel ekonomi zincirinde inşaat sektörü sadece bir halkadır ama siz bir bütün ülke ekonomisini inşaat üzerine kurgularsanız, her yeri betonlaştırırsanız gün gelir beton duvarlar arasında ekmek bulamaz durumuna gelebilirsiniz. Endüstriyel sanayisi Batılı ülkelere göre çok geride kalmış çağın gereklerine ayak uydurmayan bir ekonomiye sahip. Gelirleri babadan, atadan; tarım ve hayvancılık üzerine olan bu ülkenin tarım politikası çökmüş, et ve samanı ithal eder duruma gelmiştir. Bu durum ise sistemin çöktüğünün göstergesidir. Tek çare liyakat sahibi insanlarla doğru politikalara geri dönerek üretime başlamak, ondan sonra emlak sektörü dahil olmak üzere diğer tüm sektörler normale dönecektir” şeklinde konuştu.