Cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra intihara sürüklenerek yaşamını yitiren 11 yaşındaki Esra Y.davasında mahkeme, sanıkların tutuklanması için yapılan talepleri reddederken, mağdur ailenin duruşma öncesi tehdit edildiği söyledi.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 3 kişinin cinsel saldırısına uğradıktan sonra intihar ettiği iddia edilen E. Y. isimli çocuğun davası Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Görülen duruşmaya Diyarbakır, Wan, Hakkari ve Muş barolarının Kadın ve Çocuk hakları merkezi üyeleri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg şubesi, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari eski Milletvekili Abdullah Zeydan, HDP Gever Kadın Meclisi, Gever Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
TÜM TALEPLER REDDEDİLDİ
Sanıklar Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz’ın, Osman Kaya, Hurşit Yücel, Muzaffer Akbaş, ile köy muhtarı Abdullah Şavlı isimli şahısların tanık olarak dinlenilmesi yönünde bulunduğu talep, mahkeme heyeti tarafından, dosyada gelinmiş olan aşama, olay üzerinden geçen süre ve tanık beyanları soruşturma aşamasında alınmamış olmaması gerekçesiyle reddedildi. Mahkeme heyeti yine mağdur avukatların, Esra Y.’ye ait günlükte ismi geçen Erdem Y. ve olay günü intihara sürüklenen Esra Y.’ye kaldırıldığı hastanede ilk müdahalede bulunan ayrıca günlükte ismi geçen hemşirenin tanık olarak dinlemesi talebini de reddetti.
RÖPORTAJI ŞİKAYET ETTİ, HEDEF GÖSTERDİ
Sanık Nihat Yılmaz, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Asılsızdır. Allah bunun en büyük şahididir. Tek bir delil istiyorum benim bu suçu işlediğime dair. Üçümüz aynı köydeyiz, aynı noktada bulunmamız gayet normaldir. 7 yıldır bu davaya kendi irademle katılıyorum. Ben kaçmam" ifadelerini kullandı.
Sanık Yılmaz, davanın birçok hak savunucusu tarafından takip edilmesinden şikayet etti ve bunun nedeni olarak Gazete Duvar muhabiri Evrim Deniz'in davaya ilişkin avukat Nükeyf Onursal ile yaptığı röportajı gösterdi. Nihat Yılmaz hedef göstererek, "Bu kadar örgütün, avukatın tutuklanmamızın nedeni avukat Nükeyf Onursal'ın sosyal medyada Evrim Deniz isimli bir kadınla paylaşmasıdır" dedi.
Sanık Veysi Yılmaz ise savunmasında, "Bir başkasının cezasını çekerek 8 ay içeride kaldık. Kimseyi tehdit etmedik. Oradaki avukatların tamamı mahkemeyi baskı altında tutmak için bulunuyor. Onların orada ne işi var demek zorundayız. Şu ana kadar vermiş olduğum ifadeleri tekrarlıyorum. Bu suçu işlemedim" iddiasında bulundu.
Sanık Zahit Yılmaz, savunmasında şu ifadeleri kullandı: "Saygıdeğer yüce mahkeme heyetini selamlıyorum. İlk etapta savcılığa ifadeye çağrıldığımızda kendimiz geldik. Savcılık kendisi ilçe jandarma ve köy muhtarı aracılığıyla haber geldi, biz geldik. İlk sorgulamayı yapan sorgulama teröristlerle ilgili yapıldı. Biz neden 8 yıldır buradayız? Benim taleplerim hiç mi karşılanmayacak? Kesinlikle Yücel ailesi komple biliyor. Biz kimseye baskı kurmadık. Mahkemeyi baskı altına almaya çalışıyorlar. Neden korkuyorlar da tanıkların dinlenmesini istemiyorlar? Ben çocuk sahibiyim, evliyim. Suçtan kurtulmak için bunu söylemiyorum, bu kürsüde ifade veriyorsam iftiraya uğramama rağmen buraya geliyorum. Bizi hedef haline koydular. Diyeceğim şudur, suçsuzum, masumum. Allah'a biraz inancı olan bir insan buna böyle bakar. Allah şahittir, iftiraya uğradım. Allah herkese yeter. Ek süre talep ediyoruz."
Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan, "Bir karar bekliyoruz. Van, Muş, Diyarbakır'dan meslektaşlarımız burada. 42 yıl ile yargılanan ve istinaf tarafından bozulan kararı ne değiştirdi? Maktulün beyanı esas alınmalıdır. Bu bile yeterlidir sanıkların yargılanması için" dedi.
AVUKATLARDAN TUTUKLAMA TALEBİ
Duruşmaya katılan avukatlar tarafından yapılan savunmalarda, siyasi dosyalarda örgüt üyeliği gerekçesiyle 6 yıl 3 hapis cezası alan kişilerin, kentin iki ülkeye sınır hattında bulunmasından kaynaklı tutukluluklarına devam kararı verildiğine dikkat çekerek sanıklar, Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz’ın 42’şer hapis cezası almalarına ve sınır hattının sıfır noktasında yaşamalarına rağmen tutukluluk hallerinin devam etmemesinin ayrıştırıcı bir tutum olduğunu belirterek sanıkların kaçma şüphesi olduğundan tutuklanması gerektiğine dikkat çekti.
TUTUKLAMA TALEBİNE RET
Duruşmada verilen kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti sanık Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz’ın duruşmalara katılmalarını göz önünde bulundurarak, tutuklama taleplerinin reddedilmesine karar vererek, duruşmayı 3 Kasım 2023 tarihine erteledi.
DURUŞMA ARDINDAN AÇIKLAMA
Görülen duruşmanın ardından Sivil Toplum Kuruluşları (STK), siyasi parti ve dernekler Yüksekova Adliyesi önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, tüm duruşmaların kitlesel sahiplenmeyle geçmesi gerektiğini belirterek , “Israrla 42 yılla yargılanan ve daha önce ceza alan sanıkların tutuksuz yargılanması hukuka aykırı olduğu konusunda ısrar etmemize rağmen maalesef mahkeme heyeti yine aynı tavrını sergilemiş bulunmakta. Mütaalada sanıkların cezalandırılması yönünde karar çıkmasına rağmen mahkeme heyetinin halen hangi gerekçelerle tutuklama kararını vermemesini anlamış değiliz. Bu yargılamanın sonucunda farklı durumlarla karşılaşabileceğimiz göstergesidir. Cinsel istismara ilişkin dosya da ciddi bulgular olmasına rağmen, herhangi bir gerekçe sunulmadan tutuklanmaları gerekliydi. Avukatımız Nükeyf Onursal baştan beridir bu dava da baro adına takip etmekte olmasına rağmen sanıklar isim zikrederek, meslektaşımızı hedef haline getirmesini kabul etmiyoruz. Bu olay Nükeyf Onursal’ın değil tüm hukukçuların ve toplumun meselesidir. Nükeyf Onursal yalnız değildir, Hakkari barosu bu dosyayı sonuna kadar takip edecektir. Gelecek celsede yargılama sonucu ne olursa olsun, İstinaf, Yargıtay, AYM, tüm hukuki yollarda takipçisi olacağız” dedi.