Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan'a ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
Kazakistan Başkanı Nazarbayev ile stratejik anlaşmalara imza atacaklarını söyleyen Erdoğan, uluslararası kongreye için gelen ülke liderleriyle de ikili görüşmeler yapacağını ifade etti. Arakan için çok taraflı görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, 20’yi aşkın liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini, eşiyle bakanların da bu amaçla Bangladeş’e gittiğini anlattı.
BANGLADEŞ’E ÇADIR KENT
Arakanlıların kaldığı çadır yönetimlerin yaşamaya uygun olmadığını kaydeden Erdoğan, Bangladeş hükümetinin yer tahsis etmesi halinde çadır kamplar kurmayı planladıklarını açıkladı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in 15 Temmuz sonrası Türkiye’yi ziyaret eden ilk lider olduğunu belirten Erdoğan “Bunu unutmayacağız. FETÖ’yle mücadelede de işbirliği yapıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularına şu yanıtları verdi:
HOLLANDA BAŞBAKANI YÜZÜME BAKAMIYOR (AB liderlerinin açıklamaları) Bu açıklamaları yabancı değiliz. 15 yıldır bizi bu tür açıklamalarla oyaladılar. Hala aynı açıklamalar devam ediyor. Referandum öncesinde Avrupa ülkelerinin bizlere karşı takındığı tavır çok açık ve net şekilde ortadaydı. Kendi ülkelerinde soydaşlarımızla yapacağımız toplantılara izin vermediler. Halbuki bu kendileriyle ilgili değildi. Vatandaşlarımızı referandum için demokratik haklarını kullanamaya teşvikti. Ama terör örgütlerinin önde gelenlerine kampanya yapmalarına müsaade ettiler. Hatta konferansla toplantıya bağlanmalarına müsaade ettiler. Bunu sorduğumuzda hiçbir cevap veremediler. Şimdi de kendi içlerinde birbirlerine girdiler. Yatıyorlar kalkıyorlar AK Parti, Erdoğan. Erdoğan’a, Türkiye’ye vurmak size oy mu getirecek. Yarın bir gün uluslararası toplantılarda ne olacak. Bak Hollanda başbakanı yüzüme bakamıyor, ben zaten bakmıyorum. Halen hükümet kuramadı. Yarın aynı şey Almanya’da da olabilir. Artık Türkiye’nin sosyo, ekonomik yapısını yok etmeye güçleri yetmez. Türkiye artık farklı bir ufukta.
PİS KOKULAR GELİYOR: (Zafer Çağlayan’ın ABD’deki Zarraf dosyasına dahil edilmesi) Çok çok ilginç bir konu. Hukuki bir mantık içinde yorumlamak mümkün değil. Eski ekonomi bakanımıza yönelik bu adımı Türkiye Cumhuriyetine yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum. Şahsına yönelik bir iddiayı ortaya koymuş değiller. Neymiş İran’a yaptırımı delmiş. Bizim İran’a yönelik bir yaptırımımız yok. Bizim hassas ilişkimiz var İran’la. Petrolü ve doğalgazı oradan alıyoruz. Obama’ya da söyledim o zaman, biz böyle bir adımın içine girmeyiz diye. Dolayısıyla ekonomi bakanımız tabi atacak o adımları. Siyasa bir karardır bu. Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor. Zarraf ve Halkbank yöneticisiyle ilgili konular böyle. ABD’de bize yönelik tavra polisin önlem almaması ve korumalarıma soruşturma açılması bu pis kokunun devamı. Olay günü orada olmayan eşimin iki koruması bayanla ilgili de aynı şeyi yaptılar. Bu ABD’nin içine düştüğü acı durumu gösteriyor. Büyük devlet olabilirsiniz ama adil devlet başka bir şey. Bunun yolu da hukuk sisteminin adil olmasından geçiyor.
MHP’YLE DİYALOG ÇOK ÖNEMLİ (MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başkan yardımcısı olacağı iddiası) Doğmamış çocuğa don biçiyorlar. Sayın Bahçeli ile şu süreçte partimiz gayet güzel bir diyalog içerisinde oldu, bundan sonraki süreçte de diyaloğun güçlenerek devamı, Türkiye’nin geleceği bakımından çok çok önemli.
Görüşmeler çerçevesinde her şey olabilir. CHP ve HDP’ye baktığınız zaman bunların yerli ve milli bir yanı yok. Tam aksine bunlar bu ülkeye saldıran, Batı’ya şikayet etmek suretiyle nereden önünü keseriz bunun gayreti olanlarla koalisyon halindedir.