Sancar’dan 6’lı masaya ortak aday şartı
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 6’lı masa ile açık müzakere ve mutabakat oluşursa cumhurbaşkanı seçiminde ortak adayın kendilerinin de destekleyebileceklerini ancak bu sonuca varılmasa kendi adaylarını çıkaracaklarını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kürdi İttifak çalışmaları kapsamında bu gün Diyarbakır’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kürdistan Demokrat Partisi -Türkiye (KDP-T) ziyaretinin ardından İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Azadî Partisi ve Devrimci Demokratik Kürt Derneği’ne (DDKD) yaptığı ziyaretlerin ardından açıklama yaptı.
Kentte 6 Kürt partisiyle Kurdi İttifak için görüşmeler gerçekleştirdiğini vurgulayan Sancar, bu görüşmelerin esas amacının ittifakın yol haritasının birlikte çıkarmak olduğunu söyledi. HDP’nin aynı zamanda “Demokrasi İttifakı” hedefinin olduğunun altını çizen Sancar, “Bu hedef kongre kararıdır. Hem son kongremizin hem bundan önceki kongremizin en temel karalarından biridir. Biz, Demokrasi İttifakı’nın Türkiye’nin çoklu krizlerden çıkmasının en önemli yolu olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
İktidarın kriz üreten ve kriz derinleştiren politikalarına karşı en etkili güç olarak Türkiye’nin bütün demokrasi güçlerini bir araya getirme politikasının önlerinde durduğunu belirten Sancar, “Bunun da örülmesi için yerleşmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu güçleri bir araya getirmek için belirlediğimiz üst kavram Demokrasi İttifakı’dır. Bunun içinde çok farklı kesimlerin yer alması için çalışıyoruz. Bir yandan Türkiye’de 7’li masa olarak bilinen sol sosyalist yapılarla görüşmeler, çalışmalar yürüttük. Bunlar esas olarak ortak mücadele ekserine dayanan çalışmalardı. Sol sosyalist yapılar dışında kalan gruplarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle inanç gruplarıyla temaslarımız sürüyor. Ekoloji hareketiyle, kadın hareketiyle, gençlik hareketiyle de bu yönlü temaslar yapıyoruz. Demokrasi İttifakı’nın önemli ayaklarından biri de Kürdi partilerle oluşturduğumuz birlikteliktir. Kürdi partilerle 2018 yılında başlayan bu çalışmalar 2019’da yerel seçimlerde de devam etti. Bu ittifakın genişlemesi ve kalıcı hale gelmesi baştan beri hedefimizdir” diye konuştu.
DEMOKRASİ İTTİFAKI’NA AÇIKLIK GETİRDİ
Demokrasi İttifakı’nın ziyaretler sırasında yaptıkları açıklamalarında doğru yansıtılmadığını ya eksik yansıtıldığını dile getiren Sancar, konuya, “Demokrasi İttifakı sadece bir kesimle yapılan birliktelik çalışmasından ibaret değildir. Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerini bir araya getirmeyi hedefleyen bir programdır. Her bir alanda oluşacak birliktelikler farklı isimlerle adlandırılacaktır. İhtiyaç duyulan bu adlandırma meselesi o yapılarla tartışmalarla biçimlenmektedir. Mesela sol sosyalist yapılarla yürüttüğümüz çalışmaların hangi isimle devam edeceği, zaten şuanda görüştüğümüz bir meseledir. O birliktelik hangi ismi alırsa alsın, bizim için Demokrasi İttifakı’nın bir unsuru olacaktır. Kürdi İttifak’la yürüttüğümüz çalışmalarda aynı niteliktedir. Burası da Demokrasi İttifakı’mızın önemli bir sütununu oluşturmaktadır” sözleriyle açıklık getirdi.
Bu gün yaptıkları görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini vurgulayan Sancar, gelişmeye yönelik ortak bir kararın ortaya çıktığını ifade etti. Bu çalışmaları Eylül ayında kamuoyuna duyuracak olgunluğa getirme hedeflerinin olduğunu dile getiren Sancar, 7’li masa ile yürüttükleri çalışmaları 25 Ağustos’ta nasıl açıklayacaklarsa Kurdi partilerle yaptıkları çalışmaları da Eylül’de açıklayacaklarını yineledi. Yürüttükleri ittifak çalışmalarına benzer başka ittifak çalışlarının oluşması durumunda bunu da kamuoyuna duyuracaklarını aktaran Sancar, “Demokrasi İttifakı’nın sadece belli bir ortaklığı ve birlikteliği kapsadığı yönündeki yorumlar veya bu anlama gelecek değerlendirmeler politikamızı doğru yansıtmaz. Onun da altını bir kez daha çizeyim. Kurdi partilerle, yapılarla yürüttüğümüz görüşmeler ve çalışmalar. Özellikle savaş karşıtlığı, ülkede ve bölgede Kürt sorunun çözümü, bu çözümle birlikte bir barış hareketi oluşturma noktaları gündemimizin önemli başlıklardır” şeklinde konuştu.
‘DEMOKRASİ İTTİFAKI GEÇİCİ BİR İTTİFAK DEĞİL’
Kürtlerin bu coğrafyada en fazla zulme maruz kalan halk olduğunu belirten Sancar, Kürtlerin hala sürmekte olan talana ve asimilasyon politikalarına en fazla hedef olan kitleyi oluşturduğunu belirterek, şunları söyledi: “Kürtler arası ilişkilerde diyalogun esas alınması gerektiği görüşümüzü sürekli vurguluyoruz. Ulusal birlik bu açıdan önemli bir hedeftir. Bu hedefe giden yolda herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi yönünde beklentimizde ortaktır. Bu çerçevede amacımız Demokrasi İttifakı’nı Türkiye’yi bu karanlık ve kanlı girdaptan çıkaracak temel güç haline getirmektir. Demokrasi İttifakı konjonktürel ve geçici bir birliktelik çalışması değildir. Elbette seçimleri hesaba katan bir çalışmadır ama seçimlerden ibaret bir hedefte değildir. Biz bunu kurucu bir özne, kurucu bir toplumsal merkez olarak tanımlıyor ve görüyoruz. Seçimler önemli, hayati önemde ama seçimlerden sonrası da belki bundan çok daha önemli görevleri önümüze koyacaktır. Bütün bunları Türkiye’de demokrasiye, barışa, adalete giden yolu açacak önemli bir güç oluşturma hedefiyle birleştirerek değerlendiriyoruz. Demokrasi İttifakı’nın da Türkiye’de bu yolu açacak en önemli aktör ve özne olacağına inanıyoruz.”
6’LI MASA VE CUMHURBAŞKANLIĞI
Açıklamasının ardından soruları yanıtlayan soruları yanıtlayan Sancar, 6’lı masa ile ittifaka dahil bir soruya partisinin tutumunu şu ifadelerle açıkladı: “Bizim Demokrasi İttifakı programımız bir mücadele ortaklığı programıdır. Ama seçimleri de hesaba katan bir çalışmadır. Seçimlerinde parlamento kısmına yönelik bir hazırlıktır. Biz parlamento seçimlerine Demokrasi İttifakı’yla girmeyi önümüze bir hedef olarak koyduk. O açıdan baktığımızda diğer ittifaklarla herhangi bir ilişki ve işimiz olmayacak. Biz kendi ittifakımızı çok unsurlu Demokrasi İttifakı’yla girme çalışmalarını zaten uzun süredir yürütüyoruz. Ve bunu da 27 Eylül’de tutum belgemizde net bir şekilde ortaya koymuştuk. 6’lı masa ile ilişkimizde de burada açıklık getirmiştik. Biz Cumhurbaşkanlığı seçiminin, parlamento seçimlerinden farklı dinamiklere dayandığının farkındayız. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı seçimi için 6’lı masa ile doğrudan diyalog ve açık müzakere çerçevesinde ortak aday fikrine açık olduğumuzu söyledik. Bu politikamız devam ediyor. 6’lı masa bizimle ilkeler, geçiş süreci ve sonrasının inşası konusunda doğrudan diyalog ve açık müzakere yürütürse ve bu görüşmelerden mutabakat çıkarsa Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açık olmayı sürdüreceğiz. Ortak aday ortaya çıkarsa da destekleyeceğiz. Ama dediğim gibi doğrudan diyalog, açık müzakere ve mutabakat oluşursa ortak aday bizim de destekleyeceğimiz bir seçenek olacaktır. Eğer bu sonuca varamazsak biz de Demokrasi İttifakı olarak kendi adayımızla Cumhurbaşkanlığı seçimine katılma çalışmalarımızı yürütüyoruz.”
‘HDP ALTERNATİFSİZ DEĞİL’
Partilerinin kapatılması durumunda görüşü sorulan Sancar, kapatma ihtimaline karşı hazırlıklarını sürdürdüklerini, tüm seçeneklere çözüm ürettiklerini belirterek, “Ama farklı ihtimallere göre seçenekler üzerinde çalıştık. Her bir ihtimale göre hazırlığımızı yaptık. Hangi aşamada parti kapatma kararı çıkarsa çıksın bizim ona göre alternatiflerimiz var. Hem bize inanan geniş halk kitlesini hem de kendi seçmenimizi alternatifsiz, çaresiz bırakmamız söz konusu olamaz. O konuda herkes rahat olsun, bu kadar açıklıkla güvence verebiliriz” diye kaydetti.
‘ÇÖZÜM SÜRECİ KONUSUNDA AKP’YE PRİM VERMEYİZ’
AKP ile yeni bir “Çözüm Süreci’nin” mümkün olup olmadığı yönündeki bir soruya Sancar, “Bizim AKP ile bu konularda herhangi bir temasımız ve görüşmemiz yok. Çözüm Süreci meselesi de çok fazla araçsal ve seçimlere dönük bir malzeme olarak kullanılıyor. Oysa biz Kürt sorununda çözümün ve bununla birlikte barışın çok hayati bir mesele olduğunu, seçimlere alet edilemeyecek kadar hayati nitelik taşıdığını sürekli vurguluyoruz. Kürt sorununda demokratik çözüm isteniyorsa bununla ilgili önerimizi de zaten söyledik, defalarca açıkladık. Bu konuda söylenecek yeni bir şey yok. Biz, eski tarzda yeniden bir Çözüm Süreci’ni, AKP’nin başlatabileceği konusunda ne beklentimiz var, ne de bu tür manipülasyonlara prim verecek naifliğimiz var. Biz, Kürt sorununun çözümü konusunda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Bu ülkede şiddetsiz, savaşsız, silahsız bir gelecek inşa edilmesi için üzerimize düşen her türlü görevi yapmak için hazırız. Bunun ötesinde spekülasyonlara da prim vermeyi doğru bulmuyoruz.”