MAVİ ÖZGÜRLÜĞÜ HİS ETTİRİR.

Evet, Mavi’nin farklı bir cazibesi var. Mavi gökyüzünü, gökyüzü özgürlüğü temsil eder. Yaşamın her evresinde özgür yaşamanın bedelleri vardır. Şimdi toplum olarak bunun kıymetini, yani özgürce dışarıya çıkmanın, dostça kucaklaşmanın, el ele halay çekmenin ve hatta doyasıya nefes almanın kıymetini şimdi daha iyi anlamaya başladık.

Küçük bir “zerre”nin insanlığı ne hale getirdiğinin şahitliğini yapıyoruz hepimiz. Ancak bu musibetten ders almak varken ve bir an önce kurtulmak bizim elimizdeyken, maalesef son zamanlarda ülke olarak ve özelde Hakkari olarak bütün tedbirleri iyice elden bıraktık.

 Hatırlarsınız, 2019 Aralık ayında Çin’nin Wuhan kentinden Dünya’ya yayılmıştı Covid 19 virüsü. Üzerinden bir yıldan fazla süre geçti ancak çeşitli dalgalanmalar ve mutasyonlarla yeniden yoğun bir şekilde devam ediyor;

Yılmaz Erdoğan’nın Vizontele filminde bir replik vardı, hepiniz hatırlarsınız. “Her şeyin eskiyip, en son geldiği yerdir Hakkari.”  Evet virüs Hakkari’ye geç geldi, hatta Hakkari’ye gelmiyor sevicini yaşıyorduk, hatta geldiyse de bize gücü yetmiyor denmeye başlandı, ama bedeli ağır oldu.

Şimdi aklıma aşı geldi. Aşı da Hakkari’ye geç mi geldi? Ya da geldi mi? Veya ne kadar geldi? Gerçi bu konuda da henüz bir bilgi yok ancak çevremde aşılanan kimselerin olmadığını da biliyorum;

Hakkari’ye dönecek olursak, şöyle bir yıl öncesine bir bakalım. Şimdiyle aynı mı?

Hangimizin ailesinden bu virüs sebebi ile ölümler olmadı?

İlimizin kıymetli kanaat önderleri nerede?

Aile büyüklerimizi bir bir virüse kurban vermedik mi?

Küçücük bir kentte neredeyse bir kuşak yok olmadı mı?

Bizler toplum olarak daha ne kadar ciddiye alacağız?

Hakkari de ilk birkaç ayda ilan edilen kurallara, maske, mesafe ve temizlik uyarılarına büyük oranda uymaya çalıştık. Devletin ve özellikle de Hakkari valiliğinin istikrarlı ve kararlı uygulamaları, halkın koordineli uyumu ilimizi hemen Mavi haritaya taşıdı.

Hepimiz çok mutlu oldu, esnaf mutlu oldu, aylardır kapılarına kilit vurmuş esnafımız, işinden uzak kalmış çalışan genç nüfus, belki evine bir ekmek götüremeyecek durumda olan insanlarımız için büyük bir umut oldu Mavi.

Maalesef ki Mavi hayalimiz kısa sürdü. Çünkü hepimiz, hep beraber büyük emek ve özveri sonunda gelinen noktadan geriye saptık.

Çeşitli parti ve STK’ların kongreleri, her biri üç kongreden daha kalabalık düğünler, eski usul taziyelerin yoğunluğu ve bir de hasretle beklenen kapalı alanların açılması ve kucaklaşmalarla virüs yeniden hızla yayılmaya başlandı.

Önümüz Ramazan, Ramazanın vazgeçilmezi ve en keyifli anı ise topluca kılınan teravih namazıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “teravihler evlerde kılınsın” uyarısı geldi. Yani bu kutsal vazifemizi de topluma zarar vermeden yerine getirelim uyarısı yapılıyor!

Yahu insanoğlu daha ne tür musibetlerden ders alacak. Daha ne çeşit uyarıları ciddiye alacak.

İl valisi sokak sokak geziyor, kurum amirleri, eğitim camiası,  güvenlik güçleri, sağlık personeli dükkan dükkan geziyor, her öğün cami minarelerinden işin vahamiyetini dile getiren uyarılar yapılıyor.

Daha neyi bekliyoruz?

Haydi Hakkari yeniden Mavi’ye dönmek için,

Bir umut dükkânlarını açmış esnafımızın kapısına kilit vurmamak için,

Aylardır okullarından uzak kalan çocuklarımız için,

Onca kaybettiğimiz aile büyüklerimize yenilerini eklememek için,

Kahraman salık personelimizin rahat bir nefes alabilmeleri için

Haydi Hakkari yeniden Mavi’ye dönelim.

MAVİ ÖZGÜRLÜĞÜ HİSETTİRİR.

corona-1.jpgcorona-2-001.png

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum