HDP’den Erdoğan’ın Öcalan iddiasına yanıt

HDP’den Erdoğan’ın Öcalan iddiasına yanıt

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Cumhurbaşkanı’nın 'Öcalan’ sözlerini değerlendirdi, HDP seçmeninin bölünmeye çalışıldığı iddiasını yanıtladı: HDP seçmenini bölmek hayali ihracat gibi bir plandır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Edirne'deki en büyük hesabı İmralı'dakine verecek” sözlerini bir adım daha ileri götürdü, Öcalan’ın Demirtaş’ın verdiği mesajlardan rahatsız olduğuna dair bilgi olduğunu söyledi. Erdoğan’ın açıklamaları muhalefet cephesinde tepkiyle karşılanırken gözler HDP’ye çevrildi.

Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, Erdoğan’ın konuşmasındaki “Öcalan’a sormak gerekir” sözlerini hatırlatan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, “Biz de tam bunu söylüyoruz. Ağırlaştırılmış mutlak tecridi kaldırın, açın kapıyı ya bir avukat heyeti ya da HDP’nin de içinde yer alacağı bir siyasi heyet görüşsün, birinci ağızdan duyalım” çağrısı yaptı. İktidarın Öcalan hamlesi ve kapatma davası ile HDP seçmenini bölmeye çalıştığı iddialarını da değerlendiren Oluç “HDP’yi demokratik siyasetten tasfiye etmek için AYM eliyle kapatmak ve HDP seçmenini üçe bölmek gerçekten hayali ihracat gibi bir plandır. HDP’nin kapatılmasının iktidar tarafından yapıldığı görülecektir, tersine iktidar karşısında daha büyük kenetlenme, kararlı duruş ve bunun sonucunda atılacak adımlar ortaya çıkacaktır. İktidarın böyle planları varsa bunu gözden geçirmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz” dedi.

HDP’li Oluç aralarında Gazete Duvar’ın da olduğu bazı medya kuruluşlarının gündeme dair sorularını yanıtladı. Oluç’un Öcalan-Demirtaş karşıtlığı iddiaları, HDP hakkında açılan kapatma davası, 3. İttifak çalışmaları ile ilgili sorulara yanıtları özetle şöyle oldu:

AÇIN KAPILARI GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ: İmralı’da ağır bir tecrit sürüyor. Elimizde bilgi yok, ancak yorumlayabiliriz. Erdoğan son konuşmasında Öcalan’ı kast ederek, “kendisine sormak gerekir” dedi. Biz de tam bunu söylüyoruz: Ağırlaştırılmış mutlak tecridi kaldırın, açın kapıyı. Ya bir avukat heyeti ya da bizim de içinde yer alacağımız bir siyasi heyet görüşebilsin. Türkiye politikasına, bölge politikasına dair neyse görüşü, söylemek isteği, eleştirisi, önerisi bunları birinci ağızdan duyalım. Ya da kendi el yazısı ile mektuptan okuyalım. Ama en doğrusu kendi ağzından duymaktır. “Kendisine sormak gerekir” dediği için bunu söylüyorum. Evet, kendisine sormak, görüşmek istiyoruz. Aksi takdirde İmralı'da durum, seçim için araçsallaştırılmış oluyor. Kendisinden duymadığımız sürece güvenmediğimiz bir durumdur. Halk da güvenmez. Kürt sorunu ve İmralı’daki durumu bir seçim malzemesi haline getirerek kullanmak kabul edilebilir bir durum değil. Kimseye de bir faydası olmaz. Konunun tarafı olan kişi tecritte. Cevap hakkı, iletişim hakkı yok. Bunun doğru olmadığı kanaatindeyiz. Açın kapıları görüşmek istiyoruz.

HDP KENDİ KARARLARINI VEREN BİR PARTİDİR, BUNU 31 MART, 23 HAZİRAN’DA GÖSTERMİŞTİR: (Öcalan 23 Haziran öncesi gibi bir telkinde bulunursa ne olur?) HDP kendi kararlarını kendi veren bir siyasi partidir. 31 Mart, 23 Haziran seçimlerinde bunu göstermiştir. Bunları dinler, tartışır, bir karara varır. Kendimize siyasi olarak güvendiğimiz için “açın kapıları bu eleştiriler, öneriler neyse birinci elden duyalım” diyoruz. HDP kuruluşunun 10. yılında. Bu duruma gelmesinin nedeni de müzakere etmesi, istişare ile kararlarını alması… Biz bu konuda kendimize güveniyoruz. Ne varsa tartışalım, konuşalım, duysun herkes. Şeffaflık, açık tartışma çok önemli. Rahatımız buradan. Önerileri birinci ağızdan duymak en sağlıklı olandır. “Kendisine sormak gerekir’ dediği için 'sormak gerekir' diyoruz.

HDP SEÇMENİNİ BÖLMEK HAYALİ İHRACAT GİBİ BİR PLANDIR: (İktidar HDP seçmenini parçalamaya çalışıyor iddiası) İktidarın bu tür hedefleri olabilir. Edirne-İmralı tartışması da bunun parçasıdır. Ama HDP seçmeni, yönetimi bu konularda duyarlıdır, bilinçlidir. Bu tür hedeflerin, planların farkındadır. Öyle 2-3-4’e bölünme meselesi gülüp geçeceğimiz meselelerdir. HDP içinde eleştiriler olabilir, tartışırız. Bunun bölünme ile sonuçlanacağını düşünmemek gerek. Hele hele HDP’yi demokratik siyasetten tasfiye etmek için AYM eliyle kapatmak ve HDP seçmenini üçe bölmek gerçekten hayali ihracat gibi bir plandır. HDP’nin kapatılması söz konusu olursa bunun iktidar tarafından yapıldığı görülecektir. Bu tersine iktidar karşısında daha büyük kenetlenme, kararlı duruş ve bunun sonucunda atılacak adımlar ortaya çıkaracaktır. İktidarın böyle planları varsa bunu gözden geçirmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz.

'CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞINI MÜZAKERE EDERİZ' SÖZÜNÜN ARKASINDAYIZ: Millet İttifakı içinde yer almayacağımızı seçmenimizle paylaştık. Her ittifak önemli ama bazı konularda anlaşma zemininin güç olduğu yerlerde ittifak parçası olmak kimseye fayda getirmez. Bizim demokrasi ittifakımız seçimlerle sınırlı değil. Kendi anlayışımızı gerçekleştirmek için mücadeleyi anlamlı buluyoruz. Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili bir karar vermedik. Tutum belgesinde, 'iki ittifak içinde yer almayacağız ama Cumhurbaşkanı seçiminde açıkladığımız 11 maddeyi müzakere etmeye hazırız' dedik. Bunun arkasındayız. Aday çıkarmaya parti kurulları karar verir. Günü geldiğinde değerlendireceğiz. Aday çıkarma ihtiyacı olursa çıkarırız, aday çıkarmaya gerek yok anlayışı olursa onu da kamuoyu ile paylaşırız.

3. YOL BİZİM İÇİN STRATEJİK BİR YOLDUR: (AK Partili Bekir Bozdağ’ın “3. İttifakı Millet İttifakı kurduruyor iddiası) “3. Yol” diye tarif ettiğimiz siyasi duruş HDP’nin temel politikasıdır. Bu seçimlerle değil, siyasi mücadele hattıyla ilgili. Bozdağ’ın sözlerine gülümseyerek yanıt veririm. Tutum Belgesi’nde 'geniş alanda demokrasi ittifakına ihtiyaç var' dedik. Her siyasi parti taktikler uygular. HDP de siyasi taktikler uygular, bir stratejik haritası vardır. '3. Yol' bizim için stratejik bir yoldur ve sadece seçimlerle alakası yoktur, bir mücadele aracıdır.

3. İTTİFAKTA HEYETLER ARASI GÖRÜŞME SÜRECEK: Heyetler arası görüşme sürecek. Görüşmelerde 'hangi zeminlerde buluşulup hukuk, demokrasi mücadelesini daha sağlıklı yürütürüz' noktasında görüş alışverişi yapılıp bir noktaya varılacaktır. Ben olumlu bir noktaya geleceğini düşünüyorum. O noktaya geldiğinde de kamuoyuna bir açıklama yapılacaktır.

KILIÇDAROĞLU’NUN DİYARBAKIR SÖZLERİ DOĞRU AMA YETMİYOR: (Kılıçdaroğlu’nun demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır'dan geçer” sözleri) Diyarbakır denilerek Kürt sorunu, Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü kastediliyorsa Kılıçdaroğlu doğru yere işaret etmiştir, ama bu laflar yetmiyor. Gerçekten adım atılması gerekiyor. Diyarbakır halkı da Kürt halkı da bu sözleri çok duydu.

HDP’NİN KAPATILMASI DURUMUNDA B,C,D PLANLARINI YAPTIK: (HDP’nin kapanması durumunda B planınız var mı?) B-C-D planlarını yaptık. HDP kapatılırsa seçmenlerimizi asla seçeneksiz bırakmayacağız. Ne olacağını o gün geldiğinde konuşacağız. HDP’yi demokratik siyasetten tasfiye edip, yüzlerce kişiye siyaset yasağı getirerek bize büyük kaybettirmek istiyorlarsa -şu an görünen o-, o zaman biz de iktidara büyük kaybettireceğiz. Hangi kayıp daha büyük olur hep beraber görürüz.

SEMRA GÜZEL İÇİN SAVUNMA YAPILACAKTIR: Dokunulmazlığı kaldırılmak istenen Semra Güzel için hem komisyon hem de Genel Kurul'da savunma yapılacaktır. Birini görevlendirebilir ya da yazılı yapabilir ama savunma mutlaka yapılacaktır. En geniş biçimde konu ele alınacaktır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.