
Hakkari'de koyun besicileri kaygılı
Hakkari'de bir çok alanın ‘Özel Güvenlik’ bölgesi ilan edilmesi nedeniyle yaylaya çıkamayan vatandaşlar hayvanlarının telef olması endişesi taşıyorlar.
ZEKİ DARA/ HAKKARİ OBJEKTİF HABER
Geçimlerini küçükbaş hayvan besleyerek sağlayan Hakkarili besiciler güvenlik nedeniyle yaylalara çıkamadıkları için dertli. Yaylaya çıkışları için izin isteyen Oğul (kehê) köyünün kadınları ise yasak korkusu ve çetin doğa şartları arasında pancar toplayıp evlerinin ekonomisine katkı sunuyorlar.
Geçen seneye kadar yaklaşık 2 bin küçükbaş hayvanı bulunan Ağaçdibi (Kehê) köyünde şimdilerde sadece 500 koyun var. Havaların ısınması nedeniyle yaylaya çıkmaları gereken köy sakinleri yetkililerden yaylalara çıkış için izin istiyorlar.
20 yıldır hayvancılık yaptığını belirten Osman Acar isimli köy sakini, "Geçen sene köyümüzde 2 bin koyun varken şimdi 500 koyun bile kalmadı. Çünkü yaylalara çıkamıyoruz. Hayvanlarımız yaylaya çıkmadığı için telef oluyorlar. Hayvanlarımız vadi tabanında terliyor ve besleyemiyoruz. Biz yaylalara çıkmak istiyoruz. 5 yaylamız var en azından bize bir yaylanın serbest bırakılmasını istiyoruz. Hayvanlarımız köyde kalırsa yok alacak. Bizim geçim kaynağımız hayvancılıktır başka bir geçim kaynağımız yok. Gençlerimiz işsizdir. Bir ay pancara gidiyorlar sonra işsiz güçsüz kalıyorlar” dedi.
Köyün kadınları da yasak korkusu ve coğrafyanın çetin koşulları içerisinde pancar toplayarak ailenin ekonomisine katkı sunmaya çalışıyorlar.
Nazdar Acar isimli kadın; “Kehê köyünde yaşıyoruz. Sabahın erken saatlerinden evden çıkıp pancar toplamaya gidiyoruz. Elimdeki kengerdir. Eve götürüp yoğurda katıp çocuklarımıza veriyoruz. Kenger, siyabo, kivark gibi pancarları topluyoruz. Koyunlarımız vardı satmak zorunda kaldık Geçimimizi böyle sağlıyoruz. Aslında bu doğaya çıkmak sağlığımız için de iyi oluyor. Kengerden cacık yapıyoruz. Yağda kızartıyoruz çok güzel oluyor” diye konuştu.
Teknolojiden uzak doğal yaşam ile iç içe yaşamlarını idame ettiren köy sakinleri yasaklara rağmen çıktıkları dağlarda piknik tadında bir gün geçiriyorlar.
Makbule Adıyaman isimli kadın ise şunları söyledi: “Biz Hakkari’nin Kehê köyündeyiz. Yaşamımız koyun üzerindedir. Bizim bir şeyimiz yok. Valilinin buraları bize serbest bırakmasını istiyoruz. Gidecek bir yerimiz yok. Pancara gidiyoruz. Çocuklarımız çıkamıyor. İki üç yıldır yaylalara çıkamıyoruz. Koyunlarımızı satmak zorunda kaldık 2 bin koyun vardı bu köyde hepsi satıldı”
Zine Adıyaman da “Hakkari’den geldim buralarda kenger topluyoruz. Kengere; cacığın içine yoğurdun içine katıp öyle tüketiyoruz. İşimiz budur” diye konuştu.
Doğanın güzelliği, yasak korkusu arasında gün boyunca topladıkları pancarları torbalarına doldurup sırtlayan kadınlar uzun süren yolculuğun ardında evlerine dönüyorlar. Dinlenme fırsatı bile bulamayan kadınların evdeki ilk işi ise topladıkları pancarları temizleyip yemeye hazır hale getirmek oluyor.