Hakkâri’de Kayıp Çobanlar İçin Adalet Talebi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, İHD Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, 90’ıncı hafta buluşmasında 1996 yılında Otluca köyünde gözaltına alındıktan sonra kaybolan 5 çoban için Yüksekova’da bir araya geldi.
Basın açıklamasına DEM Parti Yüksekova İlçe Örgütü, DBP, İHD, ÖHD ve kayıp yakınları da katıldı. Açıklamayı İHD Hakkâri Şube Eş Başkanı Sibel Çapraz okudu.
Çapraz, konuşmasında 30 Ağustos’un Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Zorla Kaybedilenler Günü” olarak ilan edildiğini hatırlatarak, “Gözaltında kaybetme, uluslararası hukukta insanlığa karşı suç olarak kabul edilen en ağır ihlallerden biridir. Türkiye’de ise bu suç, cezasızlık politikaları nedeniyle büyük ölçüde soruşturulmamakta ve kayıp yakınlarının hak arama yolları kapatılmaktadır” dedi.
İHD basın açıklamasına şu ifadelere yer verdi:
"24 Ağustos 1996’da Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı Otluca bölgesi yakınlarında bir operasyon gerçekleştirdi. Bölgede şiddetli çatışmalar yaşandı.
Çatışmalardan iki gün sonra 26 Ağustos 1996’da ise aynı birlik Otluca köyüne gelerek olay günü bölgede bulunan 5 çobanı gözaltına aldı.
Yakınlarından bir daha haber alamayan aileler önce jandarma tugay komutanlığına akrabalarının akıbetini öğrenmek için başvuruda bulundu. Herhangi bir cevap alamayan aileler 6 Eylül tarihinde Hakkari Başsavcılığı makamına başvuru yaptı. Savcılık makamı Tugay komutanlığına bir yazı yazdı ve 5 köylünün akıbetini sordu Savcılığın ilgili yazısına da cevap verilmedi.
Aileler, Hakkari Dağ Ve Komando Taburuna bağlı birliklerin köylerine bir operasyon düzenleyerek 5 çobanı gözaltına aldığını fakat çobanların akıbetine dair yapılan hiç bir başvuruya cevap verilmediği bahisle Hakkari Valiliğine başvurdu. Valiliğin yazısına cevap olarak ‘bahse konu çobanların gözaltına alınmadığı, kendi düşüncelerine göre PKK ye katılımda bulunduklarını’ dile getirdi.
Hemen akabinde bu minvalde bir savunmayı 16 ve 30 Eylül tarihinde Hakkari Savcılığı makamına gönderdi.
Aile bireyleri ilgili tarihlerde Hakkari de görev yapan üst rütbeli bir askeri personelin Susurluk komisyonu tarafından dinlenildiğini ve bir çok yasa dışı eylem açısından komisyona ifadeler verdiğini medyadan öğrendi. Avukatları aracılığı ile komisyona başvuran aileler üst rütbeli askeri personel H.O nun dinlenmesini talep etti.
H.O, 26 ağustos 1996 yılında gözaltına alınan çobanların tamamının askeri personelce katledildiğini itiraf etti. Fakat bu itiraflara rağmen cezasızlık politikası devreye girdi ve açılan dava da bir ilerleme kaydedilemedi.
Soruşturmada bir ilerleme sağlanamayınca, kayıp çobanların aileleri 16 Mayıs 2004’te avukatları Av.Mikail Demiroğlu aracılığıyla AİHM’e başvurdu. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “yaşam hakkını” düzenleyen ikinci maddesini etkin soruşturma yapmayarak ihlal etmekten ve 13. maddesi uyarınca etkili başvuru hakkının ihlal edilmesi dolayısıyla mahkum oldu. Ailelere tazminat ödendi. Böylelikle Türkiye yargısının sümenaltı etmeye çalıştığı ‘Otluca köyü katliamı’ dosyasında gerçekler uluslararası yargılama ile gün yüzüne çıktı.
Yargı eli ile örülmeye çalışılan cezasızlık duvarı bu ülkede insan hakları alanının en büyük düşmanıdır. Yasalar bir çerçeveye bağlıdır ve insan yaşamının en kutsal kuram olduğu dünyada hiç bir ahlaki ve kanuni etik taşımayan uygulamalar ile yaşam hakkının kutsallığını hiçe sayan zihniyeti mücadelemiz devam edecek.
Son kaybımızın akıbeti ortaya çıkarılana kadar meydanlarda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Hakkari Otluca köyünde kaybedilen 5 insanımızın akıbeti açıklansın, sorumlular yargılansın"

