Hakkari Milletvekili Bartın: CiloFest Tamamen Yasaklanmalı
DEM Parti Hakkâri Milletvekili Öznur Bartın, Cilo Sat Dağları ve Sat Buzul Gölleri’nde düzenlenmesi planlanan “Cilo Fest” etkinliğinin kalıcı olarak iptal edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanı ile Çevre Bakanı’na soru önergesi verdi.
Bartın, 2020 yılında milli park ilan edilen ve aynı zamanda özel güvenlik bölgesi statüsünde yer alan Cilo bölgesinin Türkiye’nin en hassas ekosistemlerinden biri olduğunu vurguladı. 28-29 Haziran 2025 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan “7. Cilo Fest”in Hakkâri Valiliği, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Yüksekova Kaymakamlığı tarafından organize edilmesine tepki gösterdi.
“Ekolojik Tahribata Yol Açabilir”
Festival programında konser, kamp, doğa yürüyüşü ve spor etkinlikleri gibi binlerce kişilik katılımın öngörüldüğünü belirten Bartın, aktif buzul sistemine sahip bu bölgenin bu tür etkinliklerle ciddi biçimde zarar görebileceğine dikkat çekti. Bölgenin endemik türleri, göçmen kuş yolları ve hassas yapısıyla uluslararası öneme sahip olduğunu ifade etti.
“Yalnızca birkaç gün sürecek bir festival uğruna binlerce yıllık doğal yapı tahrip ediliyor. Bu, bilimsel verilere ve çevre koruma ilkelerine aykırıdır,” diyen Bartın, festivallerin doğa turizmi değil, doğa tahribatı anlamına geldiğini savundu.
Valilik Kararına Eleştiri
20 Haziran’da Hakkâri Valiliği tarafından yapılan açıklamada, festivalin iptal edildiği duyurulmuş, gerekçe olarak ise İsrail’in İran’a yönelik saldırılarındaki sivil kayıplar gösterilmişti. Bartın, iptal gerekçesinin ekolojik değil, siyasi bir yaklaşıma dayandırılmasını eleştirerek bunun doğayı araçsallaştırmak anlamına geldiğini söyledi.
Kalıcı Yasaklama Talebi
Milletvekili Bartın, yalnızca bu yılki festivalin iptal edilmesinin yetersiz olduğunu belirterek, Cilo gibi hassas alanların büyük ölçekli organizasyonlara kalıcı olarak kapatılması gerektiğini ifade etti. Bölgenin yalnızca bilimsel araştırma ve koruma faaliyetlerine açık olması gerektiğini vurguladı.
Soru Önergesiyle Bakanlıklara Yöneltilen Sorular Şöyle:
Bakanlık, bu tür etkinliklerin organizasyon ve tanıtımında hangi sorumluluklara sahiptir?
Etkinliklerin çevresel etkileri nasıl denetlenmektedir?
Cilo Sat Dağları gibi bölgelerde ekolojik uygunluk kriterleri nasıl uygulanmaktadır?
Yerel yönetimlerin karar süreçlerinde bilim insanları ve çevre kuruluşlarıyla iş birliği yapılıyor mu?
Bu gibi etkinlikleri sınırlandırmaya yönelik yasal bir düzenleme planlanmakta mı?
Festival benzeri büyük organizasyonların tamamen yasaklanmasına dair bir Bakanlık politikası var mı?
Bartın, Türkiye’nin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması, Ramsar Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi gibi çevre koruma yükümlülüklerini hatırlatarak, bu sorumlulukların hayata geçirilmesini talep etti.
