Erdoğan: Kaçacak dediğiniz kişi Tayyip Erdoğan ya!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen törene resmi rakamlara göre 560 bin kişinin katıldığını söyledi. Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'kaçacak' iddialarına yanıt verdi.
İstanbul'da iktidarın Atatürk Havalimanı'na yapmayı planladığı millet bahçesi projesi için 'fidan dikme' töreni ve İstanbul'un fethi etkinlikleri gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan burada fidan dikti. Programda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua okudu.
Törene Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı.
'560 BİN KİŞİ BU ALANDA KARŞIMDA BULUNUYOR'
Kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Aldığım resmi rakamlara göre şu anda 560 bin kişi bu alanda karşımda bulunuyor. Sizler 2023'e gittiğimiz bu yolda hazır olduğumuzu gösterdiniz. Cumhur İttifakı olarak bir aradayız. Fethin 600. yıl dönümüne adadığımız 2053 vizyonumuza bir adım daha yaklaştık. Bugün bilimden teknolojiye, sanattan spora her alanda verilen mücadele gaza mertebesindedir. Mücadele yöntemleri giderek sofistike hale geliyor. Çocuklarımızı bunun için çok iyi yetiştirmemiz gerekiyor. İstanbul'un fethi sarsılmaz bir azim ve kararlılıkla gerçekleşti. Fatih'ten Allah razı olsun" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
2023 VE 2053 AÇIKLAMASI: Fethin 569. yılı mübarek olsun. Fetihlerin anası bu fethin daha nice yılları, asırları şimdiden mübarek olsun. Fatih'ten Allah razı olsun. Fatih'in asırlardır izini takip eden torunlarından Allah razı olsun. Bugün de Fatih'in izinden gitmek için kendini yetiştiren evlatlarımızdan Allah razı olsun. Osmanlı fetih hazırlıklarına Orhan Gazi'den itibaren başlamıştır. Devrin haritalarına bakıldığında Bizans'ın Anadolu topraklarının ortasında düğün gününü bekleyen bir gelin gibi görülür. İstanbul'u fethederek Müslümanların 7 asırlık hayalini gerçeğe dönüştüren Fatih Sultan Mehmet aynı zamanda Bizans ve entrikalarını da tarihe gömmüştür. İnşallah 2023 hedeflerimizi hayata geçirerek 2053 vizyonumuzu adım adım inşa ederek çağımızın Bizanslarını ve entrikalarını tarihin tozlu raflarına kaldırmaya hazır mıyız? Gazanız mübarek olsun. Savaşın, zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin, ahlaksızlığın çukurunda çırpınan insanla üstadın dizeleriyle 'durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak, haykırsam kollarımı makas gibi açarak, durun, durun bir dünya iniyor tepemizden, çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden.
TÜRKİYE BU YANLIŞ GİDİŞE DURUN DEMENİN GAYRETİ İÇERİSİNDE: Dünyanın kubbesinden gelen çatırtılar salgın hastalık, tabii afet, kıtlık, oluk oluk akan kan olarak karşımıza çıkarken biz ne diyoruz, 'durun kalabalıklar' diyoruz. Rusya Ukrayna'da durum bu mu? Bütün bu felaketler karşısında Türkiye ne yapıyor? Bu yanlış gidişe durun demenin gayreti içerisinde. Suriye, Irak, Libya'da durun diyoruz. Akdeniz'de, Ege'de durun diyoruz. Ukrayna'da, Kırım'da durun diyoruz. Bosna'da, Balkanlar'da, Karabağ, Kafkaslar, Filistin, Türkistan, Arakan'da durun duruyoruz. Bunların ülkemizdeki aparatlara da durun diyoruz.
CEZALARI BAY KEMAL'İN İFTİRA ATTIĞI VAKIFLARA GÖNDERDİK: Ey ülke ve millet düşmanlarının senaryolarının figüranlığına soyunanlar, ey kendi medeniyetine, tarihine, kültürüne, değerlerine husumet besleyenler, hepinize sesleniyor ve diyorum ki, ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın, gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın. Hiçbir siyasi çıkar hevesi, etnik veya mezhebi bağnazlık hissi, maddi beklenti hırsı bu mübarek ülkenin geleceğini tehlikeye atmaya değmez. Gelin hayırda yarışalım, eser ve hizmette yarışalım. Sorunların, sıkıntıların çözümünde yarışalım. Vizyonda yarışalım. Biz hepsine varız. Cumhur İttifakı olarak biz hepsine varız. Tavizsiz varız. Ama bu yarışı asla kör düşmanlığa, yıkıcı siyasete, iftira ve yalan rüzgarına çevirmeyiz. Akşam yalan, sabah yalan bununla bir yere varamazsınız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yatsı geldi geçiyor Bay Kemal. Kendine gel kendine! Senin geçmişinde olanlar gibi hani diyorlardı ya rahmetli Menderes ve arkadaşları için, uçaklar dolusu altın kaçırdılar, elmas kaçırdılar. Aynen şimdi ifadeler değişiyor mu? Aynısını bay Kemal kullanıyor. Bay Kemal bu yalanlar tutmayacak. İşte 150 bin lira ve 100 bin lira bir yargıdan aldık. Toplam 250 bin lira. Şimdi bunları Bay Kemal'in iftira attığı vakıflara gönderdik. Hiç olmazsa bir hayrı olsun. Türkiye küresel güvenlik ve ekonomik dalgalanmalar içinde kendine yol açmaya çalışırken bunu sabote edecek işler yapmayın. Operasyonlar gerçekleştirirken buna zarar verecek davranışlar sergilemeyin. 'Gidin Eset'le görüşün' diyor. Sen görüşüyorsun, yeter zaten.
KENDİ ÜLKESİ, MİLLETİ, DEVLETİNİN DERDİYLE DERTLENMEYEN BU ÜLKENİN SİYASETÇİSİ DE AYDINI DA SANATÇISI DA İŞ İNSANI DA OLAMAZ: Biz Suriye'nin kuzeyinde teröristlerle mücadele ediyoruz, teröristleri yere gömüyoruz. Buralarda teröristlerin kökünü kazıyana kadar devam edeceğiz. Türkiye yeni kalkınma hamlesi başlatırken kurnazlığına sergileme kolaycılığına kaçmayın. Egemenlik haklarına yönelik tacizlere karşı tarihi haysiyet mücadelesi yürütürken mandacı zihniyeti hortlatacak atraksiyonlara yönelmeyin. Bu konuların Tayyip Erdoğan'ın şahsıyla, partisiyle, ittifakıyla ilgisi yoktur. Bunların hepsi Türk milletinin meselesidir. Asırlık kayıplarımızı telafi etmek, ortak hedeflerimize ulaşma meselesidir. Kendi ülkesi, milleti, devletinin derdiyle dertlenmeyen bu ülkenin siyasetçisi de aydını da sanatçısı da iş insanı da olamaz.
'KAÇACAK' TÜRÜ AKIL VE AHKAK DIŞI HEZEYANLARLA BU İŞ HİÇ OLMAZ.!: Gelin ülkemizi cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına adadığımız 2023 hedeflerine beraberce ulaştıralım. Gelin ülkemizi fethin 600. yılına adadığımız 2053 vizyonuyla mutlaka buluşturalım. Ülkemizi Malazgirt'in bininci yılına adadığımız 2071 hayallerine kavuşturalım. Bu uğurda gerekirse her platformda yedi düvelle kavga edelim. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İşte bizim her buluşmada ahdimiz bu. Milli meselelerin hedeflerin, mücadelelerin siyaset üstü ele alınması gibi hep birlikte geleceğimiz için doğru olanı yapalım. Yalanla, iftira ile bu iş olmaz. Bay Kemal siz ne yaparsanız yapın bizim görevimiz hepsine karşı çıkmak demekle de bu iş olmaz. İnsan biraz utanır. 'Kaçacak' türü akıl ve ahkak dışı hezeyanlarla bu iş hiç olmaz. İşte Erdoğan burada. Ataköy'de ölümüne burada. 15 Temmuz gecesi ben milletimi nereye çağırdım? Atatürk Havalimanına. Milletim oraya geldi. Bay Kemal FETÖ'cülerle beraber tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Orada kahvesini yudumladı. Biz oradan mesajımızı verdik. Kaçacak dediğiniz kişi Tayyip Erdoğan ya! Biz vesayet güçlerinin nobranlığından kaçmamışız, terör örgütlerinin, ağababalarının ateş topu gibi üzerimize gelen saldırılarından kaçmamışız, biz 15 Temmuz gecesi savaş uçaklarının, helikopterlerin, tankların, tüfeklerin namlularından kaçmamışız. Biz gözümüzü burada açtık, Allah'ın izniyle son nefesimize kadar buradayız.
ALMANYA, FRANSA, BELÇİKA, HOLLANDA'DA OLANLAR VAR: Bugüne kadar kaçacak diyenlerin hepsi de zoru gördükçe kuyruklarını kıstırıp kaçtılar. Kimi terör örgütlerine sığınarak, kimi yabancı istihbarat örgütlerin kucağında kaçtık. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda'da olanlar var. Bunlar oralarda onlarla sohbet ediyorlar. Kimi kılık değiştirip kamyon kasasıda, bot üstünde kaçtı. Kimi darbecilerin açtığı yoldan belediye başkanının evine kaçtı. Hepsinin de ihaneti önünde sonunda ortaya çıktı. Allah ömür verirse kimin son nefesine kadar bu millete hizmet kimin kaçıp gavurun kılıcını çalacağını hep birlikte göreceğiz. Türkiye kartallar gibi yalnız uçmak zorunda kalsa da leş kargalarının güdümüne girmeyecek, ellerine kalmayacaktır. Türkiye'nin davası hak davadır. Tek başına da kalsa bu hak yolda yürümeyi sürdürecektir. Milletimiz tek başına da kalsa bu kutlu mücadeleyi sürdürecektir.
ESERLERİ TAMAMLAYIP MİLLETİMİZİN HİZMETİNE VERECEĞİZ: Biz muhakkak olan zafere olan inancımıza büyük ve güçlü Türkiye davasında yürümeye devam edeceğiz. Onca eseri görmeyenlerin New York'ta BM binasının karşısında yükseleni görmeyenlerin, Diyanet Vakfı'nın üstlendiği vazifeyi görmeyenlerin, 21 katlı yurt binasının gerisindeki gayeyi görmeyenlerin özellikle görmelerini beklemiyoruz. Bu yurt binasının yapılmasından FETÖ, PKK, Ermeni ve Rum lobileri, sivil toplum kuruluşu görünümlü istihbarat aygıtları ve bir de CHP ve Bay Kemal rahatsız. Bu yurt hizmete girdiğinde ABD'ye giden gençlerimizi düşmanlar ağına düşüremeyeceklerdir. Anneler ve babalar evlatlarını huzuru kalple oraya eğitime gönderecekler. Bunların derdi oraya harcanan para değildir. Bu Türkiye düşmanlarının oyunlarını bozuyoruz. Kahırlarından ölse de bu oyunları da bozacağız. Bu eserleri tamamlayıp milletimizin hizmetine vereceğiz. Bu yolda kararlılıkla devam ediyoruz. Hayatları boyunca ülkeye ve millete kazandırdıkları tek eserleri olmayan, hep olduğu gibi boyunlarını büküp yutkunarak orada verilen hizmetleri seyredeceklerdir. Efendilerinden yedikleri zılgıt yanlarına kar kalacak. Gezi olayları sırasında İstanbul sokaklarını zulüm 1453'de başladı yazıları bu zihniyet kirletti. Burada tek meselenin İstanbul olmadığını bilmemiz lazım.
Ayasofya mücadelesi başlı başına sebeptir. Fatih Sultan Mehmet Han sadece İstanbul'un fatihi değildir. Sırbistan, Mora, Atina, Eflak, Boğdan, Bosna, Hersek ve Arnavutluk'un da fatihidir. Otlukbeli zaferi ile Osmanlı sınırlarına katan fatihidir. Amasya, Sinop, Trabzon, Kırım'ın da fatihidir. Roma'ya korkulu günler yaşatan Fatih'tir. Bu fetihler kuruluş dönemini tamamlayan Osmanlı'yı cihanşümul bir devlete çevirmiştir. Batılı devletlerden farklı olarak fethettiğimiz her yerde medeniyetimizin en güzel örneklerini sergileyen, imar hareketleri başlattık. Cami, medrese, kütüphane, çeşme, köprü, çarşı, hanlar, hamamlar, kervansaraylarla fethettiğimiz beldeleri yepyeni bir çehreye büründürdük. Fatih de geniş coğrafyada birliğin ve adaletin tesisi için samimi gayret göstermiştir. Bizim medeniyetimizde fethetmek işgal etmek, yağmalamak değildir. Allah'ın adaletini o beldede hakim kılmaktır. Adaleti tesis edip, zulme engel olamazsanız orayı fethettik diyemezsiniz.
İŞLERİNE GELMEYİNCE BURADA OLDUĞU GİBİ ASFALTPERESTLİĞE, BETONPERESTLİĞE SAVUNURLAR: Şimdi burada ülkesi milleti, önceliği medeniyet davası olamayanlar fethin sırrına vakıf olamazlar. Bu alan İstanbul'un en büyük millet bahçesi olacak. Atatürk Havalimanı'nın arazisinin kullanımları dışında kalan alanı millet bahçesi yaparak İstanbul halkının hizmetine sunuyoruz. 145 bin ağaç ve fidan buraya dikilecek. Spordan pikniğe, kitap okumadan yürüyüşe, fuardan müzeye kadar her türlü faaliyetin yürütülebileceği bir alan olacak. Yaşlılardan çocuklara herkese hitap edecek. Günde 1 milyon insanın yararlanabileceği bir yer hale getiriyoruz. Aynı zamanda İstanbul'un en büyük afet toplanma alanı olarak hizmet verecek. Dünyanın hiçbir yerinde bir şehre böylesine yeşil alan kazandırma projesine karşı çıkacak aklı başında tek bir kişi bulamazsınız. Ama aklını kiraya vermiş, siyasi husumet uğruna her şeye karşı çıkmayı adet haline getirmiş bir kesimle karşı karşıyayız. Bunlar havalimanına, parka, ağaca, yeşile, köprüye karşı çıkar. İşlerine gelmeyince ağaç kesilecek yaygarası yaparlar. Şehrin göbeğinde kesilmiş ağaçları görmezden gelirler. Beşiktaş, Çırağan bölgede çınar ağaçlarını nasıl kestiklerini gördünüz. İşlerine gelmeyince dünyanın en önemli iklim anlaşmasına taraf olmamızı görmemezlikten gelirler. Yeşil edebiyatı yaparlar, işlerine gelmeyince burada olduğu gibi asfaltperestliğe, betonperestliğe savunurlar.
ÖNÜMÜZDEKİ YIL BU ZAMANLAR HİZMETE AÇMIŞ OLACAĞIZ: Bu sinsi 5. kol aparatları dikkate almıyoruz. Milletimiz bunları adam yerine koymadığını inşallah 2023'de gösterecek. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu mankurtlar ne derse desin Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma kervanı menziline doğru ilerliyor. Atatürk Havalimanı ve millet bahçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah önümüzdeki yıl bu zamanlar hizmete açmış olacağız. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığımı ile diğer tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin küçük modeli olan 8 bin metrekarelik şu alandaki çınardan ıhlamura 569 ağacın toprakla buluşan 2053 çiçeğin, 350 yaşındaki zeytin ağacının projenin tamamı bittiğinde 145 bin 530 ağacının ayrı bir anlamı var. Burada da Pınarbaşı'ndan başlayarak tüm bahçeyi boydan boya geçecek deremiz akacak. Dalından meyve ve sebze toplayacak çocuklarımız tabiatla temas içinde olacak. Farklı konseptlerde kurulacak çocuk oyun alanları evlatlarımızın hayal güçlerini güçlendirecek. Peron, hangar, binalar fuarlardan bilim merkezlerine kadar çeşitli amaçlarda kullanılacak. 1006 odalı şehir hastanesini burada 3 ayda yaptık. Biz yaparız. Biz bu millete hizmet için varız. Aynısını 3 ayda Sancaktepe'de yaptık. Biz fedai can ettik bu millet için. Bu şekilde bu yola devam edeceğiz. Bu bölgenin hava kalitesini inşallah hazırlayacağımız millet bahçesiyle değiştireceğiz.
'ATATÜRK İSMİNİN SİLİNMESİ KİMSENİN AKLINA GELMEMİŞTİR'
Törende konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İstanbul övünç madalyamızdır. Dünyanın en büyük Türk-İslam kentine yapılan her hizmet dua bereketidir. Eğer dikkatle dinlersek her yerden işitilmektedir. İnsan bu dünyada bahtiyar olmak isterse İstanbul'u ihmal etmemelidir. İstanbul'umuzun ihmal değil imar edildiğinin en açık kanıtı, Atatürk Havalimanı millet bahçesidir. Bize göre, millet bahçesi kucaklaşmanın adresidir. Müflis siyasetçilerin estirdiği yalan rüzgarının tam tersine burada yıkım yoktur. Heba edilmiş miras yoktur. İstanbullu kardeşlerimizi feraha kavuşturacak ihya ve inşa faaliyeti vardır. Atatürk isminin silinmesi kimsenin aklına gelmemiştir" dedi.
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bahçeli, "Bunların işi gücü fitne-fesattır. Geçim kapıları gıybet ve tezvirattır. Gezi Parkı kalkışmasında ağaçların söküldüğünü iddia eden müfteriler, şimdi on binlerce ağacın dikilecek olmasından, çevreyi güzelleştirme gayesinden, insanımıza doğanın nimetlerini sunma çabasından rahatsızlardır. Dert ağaç değil, kriz çıkarma hevesi, Türkiye’yi yönetilemez hale getirme arayışıdır. Gezi’de denediler, cevabını bizzat milletten aldılar. 6-8 Ekim olaylarıyla denediler, ihanetlerinin bedelini ağır şekilde ödediler. Doğu ve Güneydoğu il ve ilçelerimizde isyana kalkıştılar, hendek kazıp çukur açtılar, çok şükür açtıkları çukura emelleriyle birlikte gömüldüler. 15 Temmuz’da dış bağlantılı FETÖ’cü hainlerle üzerimize geldiler, Türk milletinin haşmet ve cesaretiyle ezildiler, yenildiler. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar, Türkiye’yi geçemezler, İstanbul’u teslim alamazlar, iman setini aşamazlar. Yolumuz Kızılelma’dır, yolsuzlar bunu anlayamaz. Ülkümüz Süper Güç Türkiye’ye ulaşmak, yakın hedefimiz Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünde yeni bir demokrasi zaferiyle tarihi yürüyüşümüze bir ve beraberce devam etmektir" diye konuştu.
'BUNLARIN AMACI DESTEK DEĞİL KÖSTEK'
Bahçeli, "Kökleri yabancı başkentlerde, gövdeleri siyasette bulunan devşirmeler, dejenere zihniyetler, defolu ve değersiz isimler milletimizin hissiyat ve özlemlerine ket vuramayacaktır. Biliyor ve inanıyorum ki, buna en başta sizler izin ve icazet vermeyeceksiniz. Türkiye’nin geleceğini zillet değil cumhur tayin edecektir. Komplo mucitleri, toplumsal ve siyasal mühendislik peşinde koşan müfsitler, yabancıların boyunduruğu giren yerli müstemlekeciler ne istiklalimize ne de istikbal haklarımıza ambargo koyamayacaktır. Bunların amacı destek değil köstek, millet değil zillettir. Amaçları yapmak değil yermek; hizmet değil hezimete davetiye çıkarmaktır. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin İstanbul’a nefes verecek olmasından uykuları kaçanlar iyice şaşkın ve şoktadır" ifadelerini kullandı.