Davutoğlu'ndan Erdoğan'a

Davutoğlu'ndan Erdoğan'a

Davutoğlu, "Dünya’nın neresinde olursa olsun, Cumhurbaşkanları liderler konuştuğu zaman; toplumu teskin etmek, rahatlatmak için konuşurlar… Bizim Cumhurbaşkanı konuştuğunda toplumda tedirginlik artıyor. Bir sus" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Dünyanın en pahalı mülakatı geçen gün TRT’deki Cumhurbaşkanı mülakatıdır...İki saatte Türkiye Cumhuriyeti bütçesine, hazinesine, Türkiye’ye bunun yükü 90 milyar Türk lirası. Dünya’nın neresinde olursa olsun, Cumhurbaşkanları liderler konuştuğu zaman; toplumu teskin etmek, rahatlatmak için konuşurlar… Bizim Cumhurbaşkanı konuştuğunda toplumda tedirginlik artıyor. Bir sus" dedi.

Yalova'da partisinin il kongresinde konuşan Davutoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına pandemi döneminde verilen yardım, 68 milyar Türk lirası… Ama bunun hepsi hazineden çıkmıyor. 57 Milyar Türk lirası işsizlik fonundan, 11 milyar Türk lirası hazinenin yardımı… Yılda her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına 350 lira verilmiş, ayda 8.5 lira verilmiş, günde sadece 28 kuruş verilmiş yardım dedikleri bu" diye konuştu.

Davutoğlu, özetle şunları söyledi:

"Eğer bugünlerde bir kavram etrafında yürüyen yanlış yönetim anlayışını anlatmak gerekseydi inadına kavramını seçerdim. Hepimiz üzüntüyle izliyoruz, Marmara Denizi’nde deniz salyası, müsilajı. Biz hüzünle üzüntüyle seyrediyoruz ama birileri Marmara’nın tümüyle kirlenmesi ve bir iç deniz olarak neredeyse yokluğa mahkum edilmesine sebep olacak şekilde Kanal İstanbul’u inadına yapmaya çaba gösteriyorlar… Devlet yönetmek inadına yapılan bir iş değildir. Devlet yönetmek akılla, bilgiyle en önemlisi vicdanla yapılan bir iştir. Maalesef bugün başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, hem akıllarını yitirdiler, bilgileri zaten yoktu vicdanlarını da yitirdiler artık.

Bu işin bakanlara, bürokratlara ve Cumhurbaşkanı’na bir suç duyurusunda bulunuyorum. Marmara Denizi’ni ve İstanbul’u kötü bir istikbale hazırlayan bu proje, Haziran ayında yapılması düşünülen açılış itibariyle bir hukuki skandala imza atılacak bir projedir….

Cumhurbaşkanı bir türlü faiz, kur enflasyon arasındaki ilişkiyi çözemedi… Şimdi Türkiye enflasyon ve faiz arasında Cumhurbaşkanı’nın kurduğu ilişki dolayısıyla; son altı ayda üç Merkez Bankası Başkanı gördü, emin olun dördüncüsü de görülür…Niye Türkiye’nin kaderini bir kişinin ekonomi cehaletine bırakıyoruz?.. Faiz her düşecek dediğinde o faizi yükseltiyor. Bir de manevi değerlerimizi buna alet ediyor. Eğer Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en faizci lideri, en faizci Bakanlar Kurulu varsa o bugünkü Bakanlar Kurulu’dur…En faizci lideri de bugünkü Cumhurbaşkanı’dır.

Dünyanın en pahalı televizyon programı, mülakatı geçen gün TRT’deki Cumhurbaşkanı mülakatıdır. Bundan daha pahalısını insanoğlu görmedi. İki saatte Türkiye Cumhuriyeti bütçesine, hazinesine, Türkiye’ye bunun yükü 90 milyar Türk lirası. Dünya’nın neresinde olursa olsun, Cumhurbaşkanları liderler konuştuğu zaman; toplumu teskin etmek, rahatlatmak için konuşurlar… Bizim Cumhurbaşkanı konuştuğunda toplumda tedirginlik artıyor. Toplumda korku artıyor. En fazla korkan da Türk lirası. O her konuştuğunda dolar fırlıyor, Türk lirası yerin dibine giriyor. Bir sus. Birisi eğer dolar elinde olanlara para kazandırmak istese böyle konuşur. Kimlere bu arada neler kazandırıyor.

Geçen gün Maliye Bakanlığı, Kamu Maliye Raporunda; toplamda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına pandemi döneminde verilen yardım, 68 milyar Türk lirası… Ama bunun hepsi hazineden çıkmıyor. 57 Milyar Türk lirası işsizlik fonundan, 11 milyar Türk lirası hazinenin yardımı… Yılda her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına 350 lira verilmiş, ayda 8.5 lira verilmiş, günde sadece 28 kuruş verilmiş yardım dedikleri bu…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.