
Bartın'dan Cennet Cehennem Vadisi İçin Soru Önergesi: “Türkiye’nin İsviçresi Yok Oluyor”
DEM Parti Hakkâri Milletvekili Öznur Bartın, Hakkâri sınırlarında yer alan ve halk arasında “Türkiye’nin İsviçresi” olarak bilinen Cennet Cehennem Vadisi’nde yaşanan ekolojik yıkıma dikkat çekti.
DEM Parti Hakkâri Milletvekili Öznur Bartın, Hakkâri sınırlarında yer alan ve halk arasında “Türkiye’nin İsviçresi” olarak bilinen Cennet Cehennem Vadisi’nde yaşanan ekolojik yıkıma dikkat çekerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi verdi.
Bartın, vadinin eşsiz doğası, endemik türleri ve kadim kültürel yapısıyla Türkiye’nin korunması gereken en nadide ekosistemlerinden biri olduğunu vurguladı. Ancak son yıllarda denetimsizlik, plansız turizm ve çevre politikalarındaki ihmaller nedeniyle bölgenin ciddi bir çevresel tehdit altında olduğunu belirtti.
“Bu tahribat, sadece doğaya karşı değil, aynı zamanda bölgede yaşayan yurttaşların sağlıklı çevrede yaşama hakkına karşı da işlenmiş bir suçtur.” diyen Bartın, Cennet Cehennem Vadisi’nin “ortak yaşam alanı” olarak acilen korunması gerektiğini ifade etti.
“Çevre Politikası Halktan Kopuk, Denetim Mekanizmaları Yetersiz”
Önergede, vadide artan çevre kirliliği, kamu hizmetlerinin sürdürülemezliği ve yerel halkın taleplerinin göz ardı edilmesinin, ekolojik bozulmayı derinleştirdiği kaydedildi. Bartın, “Çocukların yazdığı ‘Benim babam burayı temizlerken çok yoruluyor, sen de burayı kirletme’ levhalarının çöplerle kuşatılması, halkın duyarlılığı ile kamu kurumlarının vurdumduymazlığı arasındaki uçurumu simgeliyor.” dedi.
“Doğa Kaynak Değil, Hak Sahibi Bir Varlıktır”
DEM Parti olarak doğayı bir kaynak değil, hak sahibi bir özne olarak gördüklerini belirten Bartın, vadideki tahribatın hem Anayasa’nın 56. maddesi, hem de Türkiye’nin taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Çevre Kanunu’na açık aykırılık taşıdığını dile getirdi.
Bakanlığa 8 Maddelik Soru Listesi
Bartın, Bakan Murat Kurum’a yönelttiği 8 maddelik soruda şu başlıklara yer verdi:
Koruma Statüsü: Vadinin “Kesin Korunacak Hassas Alan”, “Ekolojik Sit Alanı” gibi statülerle tescillenmesi yönünde bir süreç başlatılmış mıdır?
Rehabilitasyon Planı: Biriken atıklar için acil temizlik ve çevresel rehabilitasyon çalışmaları yapılacak mıdır?
Atık Yönetimi Altyapısı: Ekolojik yapıya uygun, halkın katılımına açık atık yönetimi projeleri planlanmakta mıdır?
Katılımcı İzleme Mekanizması: Yerel yönetimler, STK’lar ve halkın yer aldığı bir izleme ve koordinasyon mekanizması kurulacak mıdır?
Denetimler ve Yaptırımlar: Son 5 yılda vadide yapılan çevre denetimleri ve uygulanan cezai işlemler nelerdir?
Ekoturizm Planları: Doğanın taşıma kapasitesini aşmadan, yerel halkın onayıyla yürütülen ekoturizm projeleri var mıdır?
Çevre Eğitimi: Türkçe ve Kürtçe çok dilli çevre eğitim programları, seminerler ve kampanyalar planlanmakta mıdır?
Çevresel Risk Kategorisi: Vadinin çevresel risk durumu ve taşıma kapasitesine dair güncel analizler var mıdır?
“Doğa Talanı Siyasi ve Etik Bir İhmal”
Öznur Bartın, Cennet Cehennem Vadisi’nin korunmaması durumunda yalnızca doğal bir alanın değil, aynı zamanda bölge halkının geçim kaynaklarının, kültürel mirasının ve ortak hafızasının da kaybedileceğini vurguladı.
“İklim krizi çağında bu denli bir ekolojik yıkıma seyirci kalmak, hem siyasi hem etik sorumluluktan kaçmaktır. Bakanlığı, derhal harekete geçmeye ve sorumluluk üstlenmeye çağırıyoruz.”