AdSense hesabını ortak kullandıkları gerekçesiyle 20’den fazla Kürtçe kanalı YouTube tarafından kapatılmıştı.  Ancak bugün, YouTube’un aldığı yeni kararla bu kanalların tamamının yeniden sahiplerine iade edildiği açıklandı. Karar, uzun süredir süreci takip eden Kürt YouTuber topluluğu için büyük bir rahatlama ve sevinç yarattı.

Sorunun kaynağı, geçen ayın 17’sinde yaşanan bir telif hakkı ihlaliyle başlamıştı. Kanallardan biri, iddiaya göre telif hakkı ihlali nedeniyle kapatılınca, YouTube aynı AdSense hesabına bağlı tüm diğer kanalları da topluca kapattı. Oysa bu kanalların çoğunun herhangi bir kural ihlali bulunmuyordu.

Bu süreçte onlarca YouTuber, yaşanan durumu hem adaletsiz hem de şeffaflıktan uzak olarak nitelendirdi. Sosyal medyada başlatılan dayanışma kampanyaları, dijital medya kurumlarının ve takipçilerin desteğiyle kısa sürede geniş yankı buldu.

Kanalı yeniden açılan YouTuber’lardan Zana Ghazi Aziz (Aziz Altun)Rûdaw’a yaptığı açıklamada yaşadığı duyguları şu sözlerle paylaştı:

“Yıllar boyunca büyük emek vererek kurduğumuz bir platformun bir anda ortadan kaybolduğunu görmek çok yıpratıcıydı. Ancak bugün çok mutluyuz. Kanallarımız geri döndü ve yeniden izleyicilerimize kaliteli içerik sunmaya devam edeceğiz. Bu süreçte yanımızda duran ve sesimizi duyurmamıza yardımcı olan Rûdaw’a özellikle teşekkür ederiz.”

Bir diğer YouTuber Mehbest Behadin (tanınan adıyla Mehbest King), kanalının kapatılmasını daha önce “büyük bir haksızlık” olarak değerlendirmişti. O da teşekkür mesajında şunları söyledi:

“O zor günlerde Rûdaw adeta yanımızda bir dost gibiydi. Sesimizi dünyaya duyurmamıza yardımcı oldular. Bu sorunun çözülmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”

Kapatılan kanalların toplam abone sayısının 2 milyonu aştığı, en büyük kanalın 400 binden fazla, en küçük kanalın ise yaklaşık 100 bin abonesi bulunduğu belirtiliyor.

Bu gelişme, Kürt dijital medya alanında faaliyet gösteren içerik üreticileri için önemli bir kazanım olarak değerlendiriliyor. YouTube’un bu kararı, hem içerik üreticilerinin moralini yükseltti hem de Kürtçe içerik üretiminin dijital platformlarda daha güçlü bir şekilde devam edeceğine dair umutları yeniden canlandırdı.