HAKKARİ OBJEKTİF HABER

23 Şubat'ta İran’ın Hoy kentinde meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki deprem Van'ın Başkale ilçesine bağlı köylerde yıkıma neden olmuş, 10 kişi hayatını kaybetmişti.

Sınır hattında bulunan Gelenler,  Böğrüpek, Kaşkol ve Özpınar mahallelerinde ev ve ahırların tamımı yıkılmış durumda

Depremin üzerinden bir hafta geçerken, Kızılay ve AFAD vatandaşların kalabileceği çadırlar kurdu, ancak kar kalınlığının 1 metreyi bulduğu bölgede soğuk ve yağışlı hava etkili olunca kurulan çadırlar da yetersiz kalıyor.

Depremzedeler bir yandan kalabilecekleri sıcak bir yer talep ederken diğer yandan ise hayvanları için de barınak istiyorlar.

Böğrüpek köyü sakini Siti Demir, depremin zorluklarını yaşadıklarını belirterek, “Biz dışarda çamaşır yıkıyoruz. Kıştır hav çok soğuk elbiselerimiz kurumuyor. Tuvalet ve hamamlarımız yok biz zor durumdayız.  Bize bir yarım yapılmalı. Çocuklarımız bu soğuk havada dışardalar. Çadırlarımız damlıyor. Elektriklerimiz yok suyumuz yok. Elle su taşıyoruz. Biz sor durumdayız. Ya bize kalacak bir yer verin yada bize bir çare bulun” dedi.  

Gelenler Köyünde yaşayan 6 çocuk babası Salih Kaya büyük bir mağduriyet yaşadıklarını anlatarak, “Mağduriyetimiz hayvanlarımızın dışarıda olmasıdır. Hava çok soğuk çadır istedik bize çadır verildi. Allah yardımcınız olsun bize yemek de gönderiliyor. Ama çok soğuk üşüyoruz. Perişan durumdayız görüyorsunuz içinde bulunduğumuz durum ortada. Her yer enkaz.  Tek başımayım çocuklarıma ve hayvanlarıma bakıyorum. Hayvanlar bizden biz hayvanlardan daha mağduruz” ifadelerini kullandı.

Gelenler Köyü sakinlerinden İrfan Görgüz ise köy olarak perişan bir durumda olduklarını belirterek, “Köyümüzde bir genç hayatını kaybetti. Köy perişan durumdadır. Hayvanlarımız perişan durumdadır. Vatandaşın sıkıntıları büyük. Gördüğünüz gibi ne evlerimiz kaldı ne de bir yerimiz. Hayvanlarımız kalmadı. Kalanlar ise kuzuları ve buzağalar kar üstünde ölüyor. Bu çadırlar yaşanacak gibi değil. Akşamları buz tutuyor. Damlıyor. Soğuktan herkes rahatsızlık geçiriyor. Burada insanların tek çaresi hayvancılıktır. Bırakıp gidemiyoruz. İsteğimiz bize konteynır verilmesidir. Çocuklar üşüyor. Bide hayvanlarımız için çadır verilsin. Çünkü bize verilen çadırlar ev çadırlarıdır. Bütün hayvanlarımız dışarda koyacak yerimiz yok” şeklinde konuştu.

Sadi Tekin de 23 Şubatta büyük bir felaket yaşadıklarını ifade etti ve şöyle konuştu:  “Ayın 23’ünde bizde bir deprem oldu. Büyük bir afetti bu. Evimiz barkımız yıkıldı. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Şükür ki bize bir şey olmadı. Ancak hayvanlarımız enkazın altında kaldı. Kalacak yerimiz hyok. Bize çadır verildi. Ancak çadırlar çok soğuk. Çocuklarım hasta bir konteynır olsa çocuklarımla içinde kalsam çok iyi olurdu. Allah rızası için bize bir yardım yapın bir konteynır gönderin çocuklarımız perişan ve hastalar”

Bir yandan kalacak sıcak bir yer temin etmek için uğraşan depremzedeler diğer yandan hayvanlarını koruyabilecekleri barınaklar oluşturmaya çalışıyorlar.

Depremin en büyük mağdurları olan çocuklar ise soğuk hava ve köylerindeki enkaza aldırmadan ellerine geçirdikleri oyuncaklar ile oynamaya çalışıyorlar.