Yeşil Sol Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecinde Babala'da kendisi için sarf ettiği sözlere yanıt verdi. Sakık, Kılıçdaroğlu'na iddiasını ispatlaması çağrısında bulundu.

Sakık Twitter'dan şu açıklamalarda bulundu: "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ikinci tur seçimleri öncesinde şahsıma yönelik ağır ithamlarda bulundunuz. Ben sürecin hassasiyetinden ve halkın umudundan dolayı seçim sonucunu beklemeyi tercih ettim. İktidarı “onun diliyle” yeneceğim, milliyetçilere şirin gözükeceğim derken bize kalan sizin gerçeklikle alakası olmayan iftira diliniz oldu. Açık çağrımıza, onlarca yıllık parlamento mesaimize rağmen sözlerinizi düzeltme nezaketinizde bile bulunmadınız. Kemal Bey, bana yönelik özel savaş medyasının dilini kullanırken ben Ağrı köylerinde ikinci tur için seçim çalışmalarındaydım ve aynı süreçte bana verilen 5 yıl 10 ay ceza haberini de almıştım."

Sakık sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi sizin iddianıza birkaç not eklemek isterim. Evet ben derin devleti çok iyi bilirim, eski tanışırız. Siz 1990’lı yıllarda SSK bürokratıyken bizim köylerimiz yakılmış, arkadaşlarımız, halkımız katledilmişti. Asit kuyularında, toplu mezarlarda yakınlarımızı teşhis ediyorduk. Sizin hiçbir risk almadığınız yıllarda ben abimin kanını kaldırımdan silmeye çalışıyordum, DGM’de idamla yargılanıyordum. Dilerim size “derinden” bilgiler getiren “dürüst ve namuslu bürokratlar” bu bilgileri de getirmiştir. Şimdi size düşen “dürüst ve namuslu bir siyasi lider” olarak bana yönelik iftiralarınız ispatlamaktır. İkinci tur öncesi muhattabınız ve rakibinize yaptığınız şu çağrıyı da iliştiriyorum. Sizden bu çirkin iddialarınızla ilgili video, kayıt, ses, belge veya her ne varsa sunmanızı bekliyorum. Aksi taktirde mahkemede müfteri olarak hesabını vereceksiniz."

Ne olmuştu?

Kılıçdaroğlu, Oğuzhan Uğur'un sunduğu Babala'da Sırrı Sakık'la ilgili kendisine sorulan bir soruya şu yanıtı verdi: "Sırrı Sakık bizi destekleyecekmiş. Sırrı Sakık bize hangi desteği verecek, nasıl bir destek verecek bize? Biz devletin derinliklerinde nelerin döndüğünü, kimlerin kimlere hizmet ettiğini, kimlerin hangi gerekçelerle konuştuğunu gayet iyi biliriz.”