Şam hükümeti taraftarlarının Kürt halkına karşı ırkçı sloganlar atmasının ardından, Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin Baba, Rûdaw’a yaptığı açıklamada; hükümetlerinin Suriye'nin bölünmesini veya federalizmi reddetmesinin, "Suriye'nin hiçbir bileşenine karşı ırkçı hakaretleri kabul edecekleri anlamına gelmediğini" belirtti.
Suriyeli yetkilinin bu açıklaması, Cuma günü Şam hükümeti taraftarlarının bazı şehir ve kasabalarda düzenledikleri yürüyüşlerde, Kürtlere karşı ırkçı sloganları tekrarlamalarının ardından geldi.
Minbic şehrinde, ayakkabı boya sandığı havaya kaldırılarak onlarca kişi Kürtlere hakaret amacıyla "Boya... Boya" diye bağırdı.
Suriye'de ve Rojava ırkçılar tarafından Kürtlerin "ayakkabı boyacısı" olarak adlandırılması, bir küçümseme ve hakaret olarak kabul ediliyor.
Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü olaylarla ilgili Rûdaw'a şunları söyledi:
"Bazı siyasi güçlerin kötülüğü, dini ve milli kavramlara ve Suriye'nin tüm bileşenlerine karşı kötü bir cevabın gerekçesi olamaz. Suriye devleti, kanun önünde tüm vatandaşlarına eşit gözle bakar ve mezhepsel veya ırksal temelli her türlü ayrımcılığı reddeder."
Minbic’teki bir gösteride ayakkabı ve boya sandığı havaya kaldırıldı. Yüzlerce gösterici hep bir ağızdan Kürtlere hakaret etmek amacıyla "Boya, boya!" diye bağırdı. Bu hareket ile Kürtlerin aşağılanması amaçlandı
Kürtlere neden boyacı deniyor?
Tanınmış Suriyeli Arap şahsiyet ve vaiz Dr. Şeyh Abdullah Temimi, bu yılın Eylül ayında yayınladığı bir videoda, Kürtlere karşı kullanılan bu lakabın Kürtler için bir ayıp değil, "rejimlerin bir suçu" olduğunu belirtmişti.
Şeyh Abdullah Temimi şöyle diyor:
"Kürtler İslam tarihinde, Osmanlı Devleti'nde ve hatta Suriye'nin kuruluşunun başlarında iktidar, ilim ve servet sahibiydiler; onlar paşa, bey ve ağaydılar ve bölgenin korunmasında rolleri vardı."
Suriyeli vaize göre, Suriye ve Rojava Kürtleri arasında boyacılık mesleğinin ortaya çıkması, ‘Arap Nazileri’nin ve birbirini izleyen Suriye rejimlerinin politikalarının bir sonucuydu.
Temimi şöyle devam ediyor:
"1962 yılında 120 bin Kürt ailenin kimlikleri ellerinden alınıp, arazileri ve malları gasp edildiğinde, okumalarına izin verilmedi ve hatta evlenmeleri bile yasaklandı, bu yüzden çaresiz kalarak Şam'a yönelmek zorunda kaldılar."
Temimi, hakaret eden Araplara seslenerek "Ayıp ve utanç sizin içindir, çünkü o insanların malını ve mülkünü çalan sizsiniz. Kürtler dilencilik veya hırsızlık yapmak istemediler, aksine iş boyacılık bile olsa alın teriyle ve başları dik yaşamayı istediler" diyor.