Türkiye'de konser iptallerine ilişkin haberler peş peşe geliyor.
Aynur Doğan, Niyazi Koyuncu, Apolas Lermi, Metin ve Kemal Kahraman kardeşler gibi müzisyenlerin ardından Melek Mosso'nun 3 Haziran Cuma günü Isparta'da yapacağı konserin de gerçekleştirilmeyeceği açıklandı.
Bazı konserlerin iptal gerekçesi olarak Kuzey Irak'taki Pençe-Kilit operasyonunda şehitlerin olması gösterildi ve bu durum kabul gördü.
İndependent Türkçe'den Lale Elmacıoğlu'nun haberine göre farklı gerekçelerle iptal edilen konserlere yönelik tepki büyüdü.
Müzisyen Melek Mosso'nun 3 Haziran tarihinde Uluslararası Isparta Gül Festivali kapsamında vereceği konser bunlardan biri.
Mosso konseri iptal edilirken, festivalde Funda Arar ve Derya Uluğ'un durumuna yönelik herhangi bir değişiklik olmadı.
Yani hedef Melek Mosso'ydu. Konser iptalinin ardından Isparta Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı'nın belediye hakkında "halkın inanç ve geleneklere uyuşmayan" konserler düzenlediği açıklaması yatıyordu.
Açıklamada şu ifadeler yer bulmuştu:
"… Melek Mosso isimli şarkıcının konseri bu rahatsızlığı ayyuka çıkarmıştır. Ahlaksızlığı özendiren hiçbir şarkıcı halkımız nezdinde sanatçı olarak kabul edilmeyecektir."
Konserin Melek Mosso'nun giyim tarzı nedeniyle iptal edildiği düşünülürken, sosyal medyada tepkiler büyüdü ve işin "yaşam tarzına müdahale"ye kadar vardığı yorumları yapıldı.
Konseri iptal edilen Melek Mosso ise Twitter üzerinden yaptığı açıklamada tepkisini, "Ben bu ülkenin kadınıyım. Fikirlerim, vizyonum ve hayallerimle her yeni gün geleceğe sanatımı işliyorum. Genci yaşlısı milyonlarca sevenim var. Birkaç kendini bilmeze kalmadı benim ahlakımı sorgulamak, kadınlık onuruma laf atmak. Bu zihniyetteki insanlar kendi yüreklerindeki karanlığı ve sapıklığı bizim hayatımıza da sokmaya çalışıyorlar ama buna asla izin vermeyeceğim, VERMEYECEĞİZ… Ben Isparta'ya elbet gidecek ve şarkılarımı söyleyeceğim. Bugün olmazsa yarın sarılacak kalplerimiz" sözleriyle dile getirdi.
Isparta'da Melek Mosso'nun yanı sıra Ediz Hafızoğlu ile Ceza'nın konserinin de iptal edildiği öğrenildi.
Bir iptal haberi de Ankara'dan geldi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) verilmesi planlanan konserler iptal oldu.
ODTÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada ise Pençe-Kilit operasyonunda şehit olan askerler nedeniyle etkinliğin iptal edildiği belirtildi.
Konser konusunda en büyük tartışmalar ise sanatçı Aynur Doğan üzerinden yürütülüyor. Doğan'ın 20 Mayıs'ta Kocaeli'nin Derince ilçesinde vereceği konser iptal edilirken, 28 Mayıs'ta Cemil Topuzlu'da yapılması planlanan İBB etkinliğinin de gerçekleşmemesi için toplumun bir bölümü tarafından günlerdir çalışmalar sürüyor.
Aynur Doğan'ın 20 Mayıs'ta Kocaeli'nin Derince ilçesinde yapılması planlanan konserinin iptal edilmesinin arından Derince Belediyesi sosyal medya hesabından, "İlçemiz sınırları içerisinde özel bir firmanın yapacak olduğu konser organizasyonunun yapılan detaylı inceleme sonucunda uygun olmadığı tespit edilmiş olup, etkinlik belediyemiz tarafından iptal edilmiştir" açıklamasını yaptı / Fotoğraf: Twitter
İBB'ye konser iptali konusunda baskıda bulunan isimler arasında siyasetçiler de bulunuyor.
Özellikle Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ başı çekiyor.
Özdağ'ın şu tweeti en çok paylaşılanlar arasında yer aldı:
"Anlamakta zorluk çekiyorum. İBB Kültür Dairesi Harbiye açık hava tiyatrosunda Öcalan için özgürlük sloganları atan bir şarkıcıyı 5 şehit verdiğimiz gün sahneye çıkarıyor. Muhalefeti eleştirmeyin diye yazanlar bu sizin içinize siniyor mu?"
Twitter üzerinden paylaşımda bulunan isimlerden biri de İzmir Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi oldu.
Çelebi tweetinde "Bu memlekette Kürtçe dahil her dilde konserler verilebilir. Şarkılar adam öldürmez! Tepkimiz hain terör örgütü PKK'nın paçavra bayrağı ve bebek katili Apo posteri önünde konser verilmesine ve damarımıza basarcasına bunlara değer verenlere yönelik. 1 adım geri atmayız!" ifadelerine yer verdi.
Çelebi, iki gün önce de yine İBB'nin cumartesi günü gerçekleştirmeyi planladığı Aynur Doğan konserine tepkisini "Şehidimiz var. Damarımıza basmayın!" sözleriyle dile getirmişti.
Ergül: En büyük eğlence futbol, onu yasaklıyor musunuz?
Son günlerin en tartışmalı konularından biri olan konser iptalleri ve müzisyenler üzerindeki baskıları, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Recep Ergül'le konuştuk.
Üst üste konser iptallerinin kendisine 1990'lı yıllardaki yasakları hatırlattığını belirten Ergül, Türkiye'de siyasetçiler dahil, toplumun hâlâ sanatın birleştirici etkisinin farkında olmamasından yakındı.
Şehit haberlerine çok üzüldüklerini belirten Recep Ergül, konserler iptal edilirken diğer etkinliklerin sürdürülmesine dikkati çekti:
"En büyük eğlence futbol, onu yasaklıyor musunuz? Hayır. En kestirme yol olarak konserler iptal ediliyor, bunu doğru bulmuyoruz. Kaldı ki konsere çıkan isim repertuvarını ona göre şekillendirebilir, şehitleri anabilir ve bununla ilgili sözler söyleyebilir."
"T.C. Anayasası, 'Devlet, sanatı ve sanatçıyı korur' diyor ama bizde zorluk çıkarılıyor"
Farklı gerekçelerle iptal edilen konserler ve bazı sanatçıların üstünün çizilmesi, kimilerinin siyaseten yakın durdukları kesimler tarafından "ödüllendirilmesi" de sıkça tartışılan konular arasında.
Bir müzisyenin giyim tarzı, yaşam tarzı gibi durumların mesleğiyle ilişkilendirilmesine tepki gösteren Ergül, Isparta'daki duruma (Melek Mosso) da atıfta bulundu:
"Bir takım cemaat, tarikat ya da gruplara göre konser iptal etmek, toplumsal ve siyasal sorunlara yol açar. Yaşam tarzına müdahale edildiğini düşünmek dahî istemiyoruz çünkü yaşam hakkına müdahale, bir insan hakkı ihlalidir. T.C. Anayasası, 'Devlet, sanatı ve sanatçıyı korur' diyor ama bizde zorluk çıkarılıyor. Biz korumayı bir yana bıraktık, pandemideki sorunlarla boğuşurlarken, ailesi dağılanlar, bunalıma girenler, intihar edenler varken, bir de yasak koyarak yaşam hakkına müdahale etmiş oluruz. Siyasetçilerin görevi toplumu dizayn etmek, toplum mühendisliği yapmak değil, herkese eşit mesafede olup onların haklarını Anayasal güvence altına almaktır."
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Aynur Doğan seçimine ilişkin yorumunu da sorduğumuz Recep Ergül, esprili bir dille "İBB'nin gazeteci seçimi de sanatçı seçimi de tartışılıyor" yanıtını verdi.
Belediyenin, toplumun hassasiyetlerini gözeterek karar almadığının düşünülebileceğini, herkesin aynı fikirde olmamasının normal karşılandığını belirten Ergül, Aynur Doğan'ın senelerdir konser verdiğini ve herhangi sıkıntılı bir durumun yaşanmadığını dile getirdi.
Ergül, "Velev ki Aynur Doğan sahneye çıktı, senelerdir Harbiye Açıkhava'da, Kuruçuşme'de zaten konser veriyordu. Şimdi ne değişti? Aynı konseri, aynı konseptle senelerdir yapmış bir sanatçı için bu yıl ne değişti de hain ilan edildi. Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğuna siyasetçiler değil, yargı mercileri karar vermektedir" yorumunu yaptı.
Bazı çevreler tarafından İBB'ye Aynur Doğan konserini iptal etmesi yönünde baskı sürerken, olayların büyümesinden endişe ediliyor.
Sosyal medyada yürütülen "Konser bileti almayacağım ama kapıdayım" paylaşımları da dikkat çekiyor.
Gerginliğe ve çatışmaya davetiye çıkaran yorumlardan kaçınılmasını, "provokasyona" gelinmemesini isteyen Ergül, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
Sağduyulu olunmalı. Biletsiz gitmesinler. Konseri dinlemeye gitsinler, hatta onlara tercüme de ettirilsin. Görecekler ki o türkülerde güzel şeyler anlatılıyor. Her türkü kendi dilinde güzel. Güvenlik önemleri artırılsın ama bir yandan da (toplumu) sağduyulu olmaya, siyasetçilerin kavgalarına alet olmamaya, sanatçılara tavır almamaya davet ediyorum. Siyasetçiler gelir geçer ama bizler yüzyıllardır olduğu gibi birlikte yaşamaya devam edeceğiz.