İHD Hakkari Şubesinden 10 Aralık açıklaması

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle açıklama yaptı.

HAKKARİ OBJEKTİF HABER

İHD Hakkari Şube Başkanı Tayyüp Canan derneğin Yüksekova İlçe Temsilciliğinde yaptığı açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 72. Yıl dönümünün Covid-19 pandemisine denk geldiğini söyledi.

‘Barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan onurunun korunmasını ve bunları güvence altına alacak demokrasi mücadelesini savunmaya devam ediyoruz’ diyen Canan, insanlığı tehdit eden küresel krizden çıkış yolunun bu değerlere sahip çıkmaktan geçtiğini vurgulandı.

Canan, Birleşmiş Milletlere; hak ihlallerini, savaşları önlemede, mülteci krizlerine müdahalede, küresel çapta doğal ve kültürel mirasın korunmasında, yoksullukla ve adaletsizlikle mücadelede ve ayırımcılığı sona erdirmekte etkili olmadığı eleştirisini yöneltildi.

2020 yılında küresel çapta yaşanan salgının, uluslararası sistemin tüm zaaf ve yetersizliklerini tüm çıplaklığı ortaya koyduğunu iddia eden Canan, “Tüm bu olumsuzlukların karşısında dünyanın her yerinde halklar özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükseltmektedirler. Bugün tüm dünyanın yaşamakta olduğu bu ağır kriz karşısında insan haklarını savunmak ve kurucu rolünü canlandırmak en asli görevimizdir. Küresel salgının daha da derinleştirdiği bu kriz hali, maalesef Türkiye’de de tüm yoğunluğu ve ağırlığı ile yaşanmaktadır” dedi.  

Türkiye’nin, 2016 yılından bu yana bir OHAL ile yönetildiğini savunan Canan, “Bu durum/süreç, siyasal iktidarın gücünü sınırlandıran anayasacılık ilkesinin terk edilmesine, böylece hem hukukun hem de kurumların baskıcı rejimin birer “aracı” haline getirilerek keyfiyetin ve bilhassa da belirsizliğin kamusal alana hakim kılınmasına yol açmıştır. Sonuç ise başta bilgi edinme hakkı, yaşam hakkı, sağlığa erişim hakkı, çalışma hakkı, ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklerin sistematik olarak ihlal edilmesi olmaktadır. Hapishaneler, bugün Türkiye’de siyasal iktidarın hukuku bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanmasının sonucunda tıka basa dolu durumdadırlar. Yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hakkına erişime kadar ağır ve ciddi ihlallerinin yaşandığı yerlerdir. Covid-19 salgını açısından en riskli yerlerin başında hapishaneler gelmektedir” ifadelerini kullandı.

2020 yılında insan hakları örgütlerinin, dernek, vakıf, emek ve meslek örgütleri ile siyasi partilerin çok sayıda üye ve yöneticisinin gözaltına alındığını savunan Canan, “Kürt sorununun her zaman demokratik, barışçıl ve adil çözümünü savunuyoruz. Bu bağlamda yeni barış sürecinin inşası için Selahattin Demirtaş şahsında seçilmiş Kürt siyasetçilerin siyasi rehine durumuna son verilmeli, siyasi mahpusların derhal tahliye edilmesi sağlanmalıdır. Artık Türkiye toplumunun bir parçası, asli unsuru haline gelen sığınmacı/mülteci/göçmenler, hala her türlü ayrımcılığa ve istismara, nefret söylemine son verilmelidir” dedi.

İktidarın insan hakları ve yargı alanında reform söylemlerinin önemli olduğuna dikkat çeken Canan, “Gerçekten bir reform yapılmak isteniyorsa kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı yeni ve demokratik bir anayasanın yapılması gerekir” şeklinde konuştu.

Canan açılamasını ‘İnsan haklarıyla insandır…’  Küresel salgın ve olağanüstü hal koşullarında insan hakları nefes aldırır” cümleleri ile sonlandırdı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hakkari Haberleri Haberleri

Hastalara Moral Ziyareti
ESOB Başkanlığına Adaylığını Açıkladı
Yeni Aile Sağlığı Merkezi açıldı
CHP'ye ziyaret
2026 bütçesine tepki!