HDP Halepçe katliamını kınadı!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari İl Örgütü, Dünya tarihinin en kitlesel sivil katliamı olan Halepçe katliamının 34'. yıl dönümü nedeniyle açıklama yaptı.

HAKKARİ OBJEKTİF HABER

İl binası önünde düzenlenen anma açıklamasına HDP İl Eş Başkanları Lokman Özdemir, Hümeyra Armut, yerine kayyum atanan Belediye Eş Başkanı Cihan Karaman, HDP Merkez İlçe Eş Başkanları Sinem Seven, Hasan Özek,ve parti yöneticileri katıldı.

HDP yöneticisi Kadir Şahin tarafından yapılan açıklamada 16 Mart 1988 Halepçe Katliamı ile 16 Mart 1978 Beyazıt katliamları kınandı.

Halepçe katliamının Kürt halkının yüzlerce yıllık özgürlük ve eşitlik mücadelesine karşı işlenen en büyük katliamlardan biri olduğuna dikkat çeken Şahin, Baas Rejiminin başında bulunan Saddam Hüseyin’in Güney Kurdistan’da Kürtlere karşı düzenlettiği El-Enfal Harekatının soykırımın bir parçası olarak tarihin utanç sayfalarına geçtiğini söyledi.

16 Martı 1988 tarihinde biyolojik ve kimyasal silahlarla gerçekleştirilen katliam sonucu, 5 bin kişi yaşamını yitirdiğini 10 binden fazla insanın ise yaralandığını anımsatan Şahin, Irak Yüksek Ceza Mahkemesi tarafından 1 Mart 2010 tarihinde soykırım eylemi olarak tanımlanan Halepçe Katliamının, birçok ülkede insanlığa karşı işlenmiş suç olarak tanımlandığını belirtti.

Kürt halkının, tarihi boyunca onlarca kitlesel kıyım ve katliamla yüz yüze kalmış olmasına rağmen eşitlik ve özgürlük mücadelesini kesintisiz sürdürdüğünü kaydeden Şahin açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: 

"Enfal Soykırımı ve Halepçe Katliamının failleri insanlık tarihinde lanetlenirken meşru ve insanı hak mücadelesini sürdüren Kürt halkı direnişiyle bütün ezilen halklara umut olmaya devam etmektedir. 1970’li yılların ortalarından itibaren büyüyen toplumsal muhalefet ve yükselen devrimci gençlik dalgasına karşı devreye konulan katliamlardan biri olan ve tarihe Beyazıt Katliamı olarak geçen saldırı 16 Mart 1978 tarihinde İstanbul Üniversitesinde okuyan devrimci öğrencilere karşı gerçekleştirildi. Daha sonra açılan davalarda da net olarak ortaya çıkan ve sivil faşistler ile kontrgerillanın elbirliğiyle gerçekleştirdiği kanıtlanan katliamda 7 öğrenci yaşamını yitirdi, 41 öğrenci ise yaralandı. Daha sonraki yıllarda yaşanacak kitlesel katliamların provası niteliğinde olan 16 Mart Katliamı ve sonrasında yaşananlar, egemenlerin toplumsal mücadelenin yükseldiği her dönemde faşist terörü bir araç olarak kullanabileceğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Askeri darbeye giden yolun yapı taşlarından biri olan bu katliam, daha sonra Sivas, Maraş ve Malatya’da kitlesel kıyımlara kadar vardırılmıştır. Faili meçhul cinayetler olarak kayda geçen, yargılanan faillerin ya korunduğu ya da cezasızlıkla ödüllendirildiği katliamlar halkasının bir parçası olan 16 Mart Katliamı davası zamanaşımına uğratılarak unutturulmaya çalışıldı.  Aktörleri ve saldırı tarzı değişse de, kanlı ilmek cezasızlık kültürüyle birleşerek kendini yeniden üretmeye devam etmektedir. 10 Ekim Ankara Gar ve Suruç Katliamlarında yine aynı faşist şiddet sarmalı kullanılarak kitlelerin politik mücadeleleri zayıflatılmaya çalışıldı. Bütün bu katliam ve yıldırma taktiklerine karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyor Halepçe ve Beyazıt Katliamında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hakkari Haberleri Haberleri

Voleybolun Kazananı Fair-Play Oldu
AR-GE Projeleriyle Güçleniyor
Öğrencilerle Tecrübelerini Paylaştı
Tuncer Bakırhan'dan Açıklamalar
Büyük Yankı Uyandırdı!