İstanbul’da uzun süredir çalışan 33 yaşındaki Deniz Ediş, çalıştığı fabrikada geride bir not bırakarak yaşamına son verdi. Aslen Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Çığlı köyünden olan Ediş’in ölümü, ailesi ve yakın çevresinde büyük üzüntü yarattı.
Olay, İstanbul'da Ediş’in çalıştığı sanayi bölgesindeki bir fabrikada meydana geldi. Sabah saatlerinde arkadaşları tarafından cansız bedeni bulunan Ediş’in, intihar etmeden önce bir not bıraktığı öğrenildi. Yetkililer, notun içeriğine ilişkin açıklama yapmazken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İki yıl önce evlenmişti
Hayatını birkaç yıl önce İstanbul’da kuran Deniz Ediş’in, yaklaşık iki yıl önce evlendiği öğrenildi. Fabrika işçisi olarak çalışan Ediş'in ekonomik ya da psikolojik baskı altında olup olmadığı ise henüz netlik kazanmadı. Ailesinin olay sonrası İstanbul’a gelerek cenazeyi teslim aldığı, ardından Ediş’in naaşının memleketi Hakkari’nin Çukurca ilçesi Çığlı köyüne götürüleceği belirtildi.
Deniz Ediş, köyünde düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.
Hakkari’de intihar oranları artıyor: 24 yılda 3,6 kat yükseldi
Dün gecede Gazi mahallesinde 5 çocuk babası Rahmi Kaya intiharı ve Deniz Ediş’in intiharı, Hakkari’de son yıllarda artan intihar vakalarını bir kez daha gündeme getirdi. Yapılan araştırmalara göre, Hakkari genelinde son 24 yılda intihar oranları 3,6 kat artış gösterdi. Bu çarpıcı veri, kentin bölgede intihar vakalarının en hızlı arttığı illerden biri haline geldiğini ortaya koydu.
Uzmanlar, bölgede yaşanan sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunların intihar vakalarını tetiklediğini ifade ederken, ruh sağlığı hizmetlerine erişim eksikliği ve destek mekanizmalarının yetersizliği gibi etkenlere dikkat çekiyor.
Toplumsal sessizlik ve bireysel çöküşler
Deniz Ediş’in hikâyesi, bireysel bir trajedi olmanın ötesinde, toplumsal bir sessizliğin de yansıması olarak görülüyor. Ediş gibi binlerce genç, ekonomik geçim sıkıntısı, yalnızlık, psikolojik baskı ve destek yetersizliği gibi nedenlerle büyük kentlerde görünmeden yaşıyor, görünmeden yok oluyor.
Bu olay, yalnızca bir bireyin değil, aynı zamanda bir toplumun ruh sağlığı krizinin işareti olarak da okunmalı.