Bartın, güzergâhta yıllardır devam eden yapısal sorunların “yaşam hakkı yükümlülüğü” kapsamında ele alınması gerektiğini belirterek sekiz bakanlığa soru önergesi, TBMM Başkanlığı’na ise araştırma önergesi sundu.
Milletvekili Bartın’ın soru önergeleri; Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Adalet Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı kapsıyor.
“2025’te dört büyük kaza yaşandı”
Bartın, 2025 yılı boyunca aynı güzergahta meydana gelen ölümlü kazalara dikkat çekerek;
16 Kasım’da Zap Suyu’na düşen araçta 2 kişinin hayatını kaybettiğini,
27 Ekim’de Zernek Barajı mevkisindeki kazada 3 kişinin öldüğünü,
30 Ağustos’ta Sarıtaş yakınlarında ikisi çocuk 5 kişinin yaşamını yitirdiğini
ve 22 Nisan’daki kazada 8 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Bartın, bu kazaların bölgedeki risklerin ciddiyetini ortaya koyduğunu vurguladı.
“Kronik riskler yıllardır giderilmedi”
Son kazada yağışla birlikte dağ yamacından kopan kaya parçalarından kaçmaya çalışan sürücünün manevra sırasında Zap Suyu’na düştüğünü belirten Bartın, bölgede uzun süredir bilinen kaya düşmesi riskine rağmen kalıcı mühendislik önlemlerinin alınmadığını söyledi. Ulaştırma Bakanlığı’nın daha önce çelik ağ, kaya tutucu sistemler ve perde duvar uygulamalarının yürütüldüğünü açıkladığını hatırlatan Bartın, “sahadaki verilerin bu açıklamalarla örtüşmediğini” ifade etti.
“Yaşam hakkının korunması devlet yükümlülüğüdür”
Önergede, Anayasa'nın 17. maddesinin devlete açık sorumluluklar yüklediği belirtilerek, karayolundaki yapısal risklerin yalnızca teknik değil, yaşam hakkı boyutuyla da değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Meclis’e çağrı: ‘Denetim sürecine aktif katkı sağlanmalı’
Bartın, araştırma önergesinde TBMM’nin denetim yetkisi kapsamında sürece aktif şekilde katkı sunması gerektiğini belirterek, kazaların tekrarının önlenmesi için kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesini istedi.
Soru önergesinde yer alan son sorulardan biri şöyle:
“Son 10 yılda çok sayıda ölümlü kazanın yaşandığı bu güzergahta, bütün kurumları kapsayan bağlayıcı bir müdahale planının hâlâ hazırlanmamış olmasını nasıl açıklıyorsunuz? Kapsamlı ve takvime bağlı bir eylem planı için daha kaç yurttaşın yaşamını yitirmesi gerekecektir?”