Hakkâri’nin Dağgöl Mahallesi’nde yaşayan Akbay ailesinin, müşterek tapu sorunu nedeniyle altı aydır elektriksiz yaşamını sürdürmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşındı. Hakkâri Milletvekili Öznur Bartın, ailenin yaşadığı mağduriyetin yalnızca idari değil, temel insan hakları açısından da ciddi bir sorun olduğunu belirterek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
Bartın, önergesinde Akbay ailesinin müşterek tapulu bir arazide kendi imkânlarıyla yaptığı evde yaşadığını, ancak yapı ruhsatı alınamadığı için VEDAŞ tarafından elektrik aboneliği verilmediğini vurguladı. Elektriksiz kalan aile bireylerinin zor koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini, özellikle de 1. ve 3. sınıfa giden iki küçük çocuğun derslerini telefon ışığında yapmak zorunda kaldığını ifade etti.
Milletvekili Bartın, konunun yalnızca teknik bir mevzuat sorunu olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, “Bu durum çocukların eğitim hakkını, ailenin yaşam ve sağlık hakkını doğrudan etkileyen bir insan hakları ihlalidir” dedi.
Anayasa’nın 17, 41, 42 ve 56. maddeleri ile Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 27. maddesine atıfta bulunan Bartın, devletin vatandaşlara insani yaşam koşulları sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlattı.
Bartın, soru önergesinde şu beş soruya yanıt istedi:
Müşterek tapulu arazilerde yaşayan ve temel hizmetlerden mahrum kalan yurttaşlar için mevzuat değişikliği yapılacak mı?
Akbay ailesi özelinde, sosyal barınma hakkı kapsamında geçici veya kalıcı yapı izni verilmesi mümkün mü?
Sosyal devlet ilkesi doğrultusunda mülkiyet ve bürokratik engellerin kaldırılması yönünde bir reform planı var mı?
Kış koşullarının ağır geçtiği Hakkâri gibi illerde yerel yönetimlerle koordineli sosyal konut destek programı yürütülüyor mu?
Benzer mağduriyetlerin önlenmesi için “geçici yapı tespit komisyonları” veya “sosyal konut hakem kurulları” oluşturulacak mı?
Milletvekili Bartın, hükümete çağrısında, “Akbay ailesinin yaşadığı bu durum, sadece bir ailenin değil, binlerce vatandaşın ortak sorunudur. Sosyal hukuk devleti ilkesi gereği, kalıcı ve insani bir çözüm modeli oluşturulmalıdır” ifadelerine yer verdi.