Yüksekova’da Cumartesi Anneleri ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu, 198. hafta eylemi kapsamında Özgürlük Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, DBP Yüksekova İlçe Eş Başkanı Reşit Güneç, kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Basın metnini İHD Hakkari Şubesi üyesi Musa Bor okudu. Bor, 198. haftada Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş için adalet istediklerini belirtti.
Bor, “27 Ekim 1995 günü Yüksekova Çetesi ve Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul komutasındaki Yüksekova Komando Taburu’na bağlı askerler, Yüksekova’nın Ağaçlı Köyü’ne gelerek köylüleri dipçikleyip köy meydanında topladı. Rastgele seçilen 73 yaşındaki Abdülkerim Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münür Sarıtaş gözaltına alındı. Bir daha kendilerinden haber alınamadı” dedi. Bor, olayın Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi kayıtlarında “askeri birlik tarafından köylülerin dövülmesi, öldürülmeleri ve cesetlerinin yakılması” olarak geçtiğini hatırlatarak, “Tanık ifadelerine rağmen, suça iştirak edenlerin itiraflarına rağmen dava beraatle sonuçlandı” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, AİHM’in 2003 tarihli kararında Türkiye’nin ihlali kabul ettiği ve tazminat ödediği hatırlatılarak, “198. haftamızda bir kez daha söylüyoruz: Kayıplarımızı aramaktan, faillerinin yargılanarak cezalandırılmasını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz” denildi.
“30 yıldır dedesiz, babasız, adaletsiz bir hayatın yükünü taşıyoruz”
Basın açıklamasının ardından kayıp yakınları da söz aldı.
Münür Sarıtaş’ın kardeşi Velat Sarıtaş, “Bu hikâyeleri her hafta okuyoruz, ama artık bu hikâyelerin duyulduğunu hissediyoruz. Yüksekova Çetesi sanıkları suçlarını itiraf etmelerine rağmen beraat etti. 13 yaşındaki bir çocuğu öldürmeye nasıl kıydınız?” diye konuştu.
Abdülkerim Yurtseven’in torunu Barzan Yurtseven ise, “Dedem 30 yıl önce evden alındı ve bir daha dönmedi. 30 yıldır bir mezar taşına dokunamadık, dua edemedik. Her bayram soframızda biri eksik ama biz unutmadık, susmadık, susmayacağız” dedi.
Açıklamaların ardından grup, kayıpların anısına bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.