Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Fidan, konuk mevkidaşıyla Gazze'deki son gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirterek, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu bütün dünyanın gözleri önünde ateşkesi ihlal etmek ve soykırımı yeniden başlatmak için bahane aramakta. Bu görünüyor. Kalıcı barış umudunun korunması ve bölgesel güvenliğin tesisi bakımından İsrail'in ateşkese riayet etmesi şarttır" diye konuştu.
Türkiye olarak Şarm el-Şeyh Deklarasyonuna imza atarak önemli bir sorumluluk üstlendiklerini, ilgili tüm ülkelerle yakın temas ve eşgüdüm halinde ateşkesin kalıcı olması için çaba harcadıklarını aktaran Fidan, "uluslararası toplumun da İsrail'e gerekli mesajları vermesinin bu açıdan önem taşıdığını" söyledi.
Fidan, şunları kaydetti:
"Gazze'ye yönelik insani yardımlarımız da aralıksız devam etmekte. Bakanlığımız Sağlık Bakanlığı, AFAD ve Kızılay yetkilileri Refah'ta yardım çalışmalarımızı yürütüyorlar, 900 ton malzeme taşıyan insani yardım gemimiz 17 Ekim günü Mısır'ın El-Ariş Limanı'na ulaştı, müteakip insani yardım seferinin hazırlıkları da inşallah yakında tamamlanacak. Ayrıca, Filistinli kardeşlerimizi tedavi etmek amacıyla ülkemize getirmek için tüm imkanlarımızla halihazırda seferber etmiş durumdayız. Gazze'nin yeniden inşası için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz, inanıyoruz ki sabır ve dayanışma yoluyla Gazze yeniden ayağa kalkacaktır."
"10 Mart Mutabakatının tümüyle ve tam manasıyla uygulanması elzemdir"
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Fidan, savaşı sona erdirmeye yönelik müzakerelerin önünde bazı zorlukların olduğunu ancak bu zorlukların diplomatik çözüm arayışlarını asla engellememesi gerektiğini ve Türkiye olarak müzakereleri desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi.
Fidan, Estonyalı mevkidaşıyla Suriye'deki gelişmeleri de ele aldıklarını belirterek, Şam yönetimi ile Demokratik Suriye Güçleri arasında varılan 10 Mart Anlaşmasına dair şunları kaydetti:
"Suriye'de barış, huzur ve istikrarın tesisi için de desteğimizi sürdürmekteyiz. Ulaştırma, sağlık ve enerji gibi konularda somut projeler yürütüyoruz.
Tabiatıyla sürdürülebilir kalkınma ancak gerekli güvenlik koşullarının sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Bunun için ise Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliği bakımından önem taşıyan 10 Mart Mutabakatının tümüyle ve tam manasıyla uygulanması elzemdir.
Bu entegrasyon fırsatının gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirilmesi Suriye'nin geleceği bakımından anlamlı bir gelişme olacaktır."