Kadın hareketi ve Kürt siyaseti alanında çalışmalar yürüten gazeteci Dilan Karaman, Diyarbakır'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Karaman bugün (28 Kasım) Van’da Akköprü Mezarlığı’na defnedilecek. Taziyesi ise Karşıyaka Camisi’nde kurulacak.
DEM Parti’de çalıştığı ve milletvekili danışmanı olduğu belirtilen Karaman'ın ölüm nedeni “kalp krizi” olarak açıklandı.
Kuzeni olduğunu belirten Remzi Kuroğlu, Karaman’ın ölümünü “Değerli amca kızım, gazeteci Dilan Karaman'ı geçirdiği kalp krizi sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Dilan, güler yüzüyle iyi kalpliliği ve mücadelesiyle herkesin gönlünde yer etmiş özel bir insandı. Mekanın cennet olsun dotmam û hevalamin. Başımız sağ olsun” sözleriyle duyurdu ancak ardından paylaşımı sildi ve hesap kapatıldı.
Diyarbakır Barosu: Karaman’ın ölümüyle ilgili soruşturma şeffaflıkla yürütülmeli
Gazeteci Karaman'ın ölüm haberinin ardından “intihar” şüphesinin dile getirilmesi üzerine Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi yazılı bir açıklama yayınladı.
Açıklamada "Kadınların şüpheli ölümlerinin münferit olmadığı; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, sistematik şiddetin ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu bağlamda, “intihar” olarak sunulan kadın ölümlerinin de politik olduğunun altını çiziyoruz” vurgusu yapıldı.
Açıklama metni şöyle:
“Gazeteci, kadın özgürlük mücadelesinin aktif bir öznesi olan Dilan Karaman’ın şüpheli biçimde yaşamını yitirdiği haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.
11 Kasım’dan bu yana yoğun bakımda tedavi altında olan Karaman’ın ölümü, kamuoyuna ‘kalp krizi’ olarak yansısa da kadınların şüpheli ölümlerinin çoğu kez ‘intihar’ ya da ‘ani ölüm’ şeklinde kayıt altına alınmasının ülkemizdeki cezasızlık ve kadın düşmanı iklimle doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir.
Kadınların yaşam hakkı, beden bütünlüğü ve güvenlik hakkı devletin koruma yükümlülüğü altındadır. Bu nedenle Dilan Karaman’ın ölümüyle ilgili soruşturmanın ivedilikle, şeffaflıkla ve titizlikle yürütülmesi; varsa ihmali, sorumluluğu veya etkisi bulunan kişi ya da yapıların açığa çıkarılması; etkin, bütünlüklü ve bağımsız bir soruşturma sürecinin işletilmesi gerekmektedir.
Kadınların şüpheli ölümlerinin münferit olmadığı; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, sistematik şiddetin ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu bağlamda, ‘intihar’ olarak sunulan kadın ölümlerinin de politik olduğunun altını çiziyoruz.
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, Dilan Karaman’ın ölümüyle ilgili sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı, etkin soruşturma yürütülmesi için gerekli hukuki desteği sunacağımızı, kadınların yaşam hakkını tehdit eden şüpheli ölümlere ve tüm hak ihlallerine karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi bildiririz.
Dilan Karaman’ın ailesine, yakınlarına, meslektaşlarına ve mücadele arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.”
DEM Parti Kadın Meclisi: Sürecin takipçisi olacağız
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi'nin açıklamasının ardından DEM Parti Kadın Meclisi de Karaman'ın ölümündeki şüpheye de dikkati çekerek, şu açıklamayı yaptı:
"Geçmiş dönem kadın meclisi çalışmalarında birlikte emek verdiğimiz yol arkadaşımız Dilan Karaman’ı kaybetmenin derin acısını taşıyoruz. Yoldaşlığıyla, dayanışmasıyla, sorumluluk bilinciyle ve hayatı çoğaltan ışığıyla çalışmalarımıza güç katan Dilan’ı unutmayacağız.
Bu kaybın ardından, ortaya çıkan her bilgi titizlikle incelenmeli; Dilan’ın ölümüne dair tüm gerçekler açıklıkla ortaya çıkarılmalıdır. Hakikatin üzerindeki sis perdesi kalkana kadar sürecin takipçisi olacağız. Ailesine, sevenlerine ve tüm yol arkadaşlarına sabır diliyoruz."