Demokratik Kurumlar Platformu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gençlik Meclisi öncülüğünde, Diyarbakır “Öncüleşen gençlikle demokratik toplum şöleni” şiarıyla düzenlediği “Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü” sonrası konser düzenlendi. Büyük bir coşkuyla konserin gerçekleştirildiği Kent Meydanı’na varan binlerce kişi katıldı.
Burada konuşan DBP Parti Meclisi üyesi Sultan Yorulmaz, Öcalan’ın gençlere “örgütlenin, gittiğiniz yerleri örgütleyin” çağrısında bulunduğu mesajı hatırlatarak, “Bu bizim için talimattır” dedi. Asimilasyona ve özel savaş politikalarına karşı gençlerin üzerine düşen sorumluluğa işaret eden Sultan Yorulmaz, “Toplumu örgütleyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Sultan Yorulmaz’ın konuşması ardından sanatçı Kasım Taşdoğan sahne alarak, binlerce kişiye keyifli anlar yaşattı.
‘BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM SÜRECİ’
Sonrasında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Öcalan’ın yaptığı çağrı sonrası başlayan sürece değinerek, “Bu süreç yaşandığı aylar içerisinde belli testlerden geçirilmek istendi, zorlukla baş başa bırakılmak istendi. Kürt özgürlük hareketi belki de kimsenin beklemediği adımlar atarak, Ortadoğu’daki barışta ısrarın, emeğinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. 27 Şubat’taki çağrı bütün Türkiye’de de bir yankı buldu. Artık özgür bir arada yaşayabileceğimizin umudunu taşıyabiliyoruz. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin bir rotası var. Bu rotanın içinde hukuk var, demokrasi var, özgürlük var. Kim bunun sözcülüğünü yapıyor? Kürt özgürlük hareketi yapıyor. Kürdistan’da halkımız öyle şeyler yaşadı ki… Bir laboratuvar yapıldı burası. En büyük zorlukların, düşman politikalarının yaşandığı yer, bugün bu ülkenin demokratik bir hale, özgür hale gelmesine öncülük ediyor. Bu kıvanç bu gurur hepimize yeter. Özgürlük mücadelesini bayrak yapıp yere düşürmeyenlerin ayağına taş değmesin. Kürt halkının barış umudunu yapanların ayağına taş değmesin. Onların sayesinde hukuku, demokrasiyi ve özgürlükleri konuşuyoruz” dedi.
KOMİSYON
Süreç kapsamında Meclis'te kurulan komisyona da değinen Çiğdem Kılıçgün Uçar, komisyonun en çok ihtiyaç duyduğu şeyin cesaret olduğunu kaydetti. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Ne devlet ne de iktidar aklı ideolojik sınırlar çizmemeli. Barış demokratik toplum dediğimiz şey herkesin aynı şekilde düşünmesi, aynı dili konuşması, aynı partiye oy vermesi demek değildir. Barış ve demokratik toplumun temelinde özgürlükler ve hukuk vardır. Türkiye’deki siyaset gündeminde sahte diploma var. Siyaset alanını o kadar kirlettiler ki demokrasi, özgürlükler adına iş yapan bir mekanizma olmaktan çıkardılar. Demokratik siyasetin öncülüğünü yapan kim. Bizleriz. Türkiye’de ve Ortadoğu’da demokratik siyasetin Kürt sorununun çözümünde en güçlü anahtar olduğunun tespitini yapan, bunun mücadelesini veren bizleriz. Kürtler bu topraklara demokratik siyaseti armağan etmiştir. O yüzden yeni dönemin ruhu demokratik siyasettir, barış ve demokratik toplumdur. Kurucusu olduğumuz bu coğrafyada Türkiye’nin kuruluş aşamasında, anayasasından Meclisi'ne Kürtlerin varlığına dair kurulan sözleri, yapılan antlaşmaları kim ortadan kaldırdıysa; bugün ülkenin demokratikleşmesini engelleyenler onlardır. O yüzden diliyoruz ki komisyonda yer alan siyasi parti temsilcileri bu süreci sahiplenir. Kaybedilecek bir yüz yılımız daha, değerlerimiz yok” şeklinde konuştu.
'FARKLI KİMLİKLER BÖLMEZ GÜÇLENDİRİR'
Kürt halkının anadilinde konuşmasının, anadilde eğitim almasının, kendi kendini yönetmesinin, Kürt kimliğinin, farklı kimliklerinin ülkeyi bölmeyeceğinin altını çizen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Tam tersine güçlendirir, demokratik ve yaşanılabilir bir hale getirir. Anayasadaki, hukuktaki eksiklikler, bütün hukuksuzlukların ortadan kalkması için tek ses olacağız. Tecride rağmen, onca düşmanlık politikalarına rağmen Öcalan diyor ki; ‘Kürt halkının varlığı artık kabul edilmiştir, şimdi sıra özgürlükte.’ Sayın Öcalan’ın gösterdiği cesaretin yarısını bu ülkenin siyasi partileri gösterse bu ülkede Kürt sorunu da diğer sorunlar da çözülecek. Bu tecridi hep birlikte yaramayacak mıyız, ortadan kaldıramayacak mıyız? ‘İmralı adasını barış adası yapacağım’ diyen Sayın Abdullah Öcalan’a burada demokratik toplumun sözünü vermeyecek miyiz? Bu ülkenin devlet ve iktidar aklı yüz yıl önce devlet kurulduğunda ulus devlet olması için verdiği çabanın yarısını demokrasi için gösterse, yarın bütün krizleri aşmış olacağız. Bunun için inanmak gerekiyor. Yeniden barışı konuşturtan Öcalan’a sonsuz teşekkürler” şeklinde konuşarak, sözlerini sonlandırdı.
Ardından Koma Hevra sahne aldı. Konser, coşkuyla çekilen halayın ardından son buldu.