Buldan: 687 gideriz, 12 milyon geliriz

Yenikapı'da yüzbinlere seslenen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Hiç kimse bizim geleceğimize dair kararlar alamaz. Bir gider bin geliriz, siz 687 kişiye siyaset yasağı getirseniz, 12 milyon insan siyaset yapmaya hazır" dedi.

İstanbul Yenikapı Meydanı’nda düzenlenen Newroz kutlamasında sahne alan sanatçıların ezgileri eşliğinde çekilen halaylara, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da katıldı. 

Halkı selamlayan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, “Sosyalistler, devrimciler, İstanbul halkı olarak Kürt halkının yanındayız. Sadece yanında değiliz, aynı zamanda Kürt halkının taleplerinin kabul edilmesinde ısrarcısıyız” dedi.

Daha sonra kutlama sanatçı Roni Artin’in sahne almasıyla devam etti.

Newroz meydanını dolduran kitleye hitap eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın açıklamaları şöyle:

“Merhaba sevgili İstanbullular. Merhaba Figen Yüksekdağ’ın ve Gülten Kışanak’ın kadın yoldaşları. Denizlerin, Mazlumların, Selahattin Demirtaş’ın yoldaşları merhaba. Merhaba Newroz’un çocukları merhaba, işçiler emekçiler bu ülkenin mazlumları halkları hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyoruz. Hoş gediniz,  hûn bi xêr hatin, ser seran ser çavan hatine. Hepinizin Newroz bayramını kutluyorum. Newroz ji bo gelê me pîroz be hevalno. Sizlere cezaevlerinden selamlar getirdim, Figen Yüksekdağ’ın, Selahattin Demirtaş’ın, İdris Baluken’in, Sebahat Tuncel’in, Abdullah Zeydan’ın, Aysel Tuğluk'un, Çağlar Demirel’in cezaevlerinde haksız ve hukuksuz yatan bütün yoldaşların selamlarını getirdim. Onlara İstanbul’dan selam gönderiyoruz, Newrozları kutlu olsun. 

Bugün, sizlerle Newroz alanında bir kez daha buluşmanın onurunu, gururunu yaşıyoruz. Newroz sadece bir bayram değildir, sadece baharın müjdecisi de değildir, Newroz bizim kimliğimizdir, Newroz onurumuz, Newroz bizim kültürümüzdür. Burada İstanbul meydanından tüm halklarımızın Newroz bayramını bir kez daha kutluyor ve hepinize bir kez daha hoş geldiniz diyorum.

Bu ülkeyi yönetenlere bizlerin en kısa zamanda önümüzde konulacak ilk sandıkta bu tercih yapmak zorunda olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak isterim. Elbette tercihimizi aydınlık, demokrasi, özgürlükten yana yapacağız ve bu ülkenin barışından yana yapacağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bizlere dayatılan bu yaşam biçimini asla kabul etmediğimizi, ilk sandıkta bu ülkeyi yönetenlere elbette gösterecek.

Hiç kimse bizim geleceğimize dair kararlar alamaz. Türkiye tarihinde böyle bir gelişme yoktur. AKP hükümetine bizim geleceğimizle yarınlarımızla ilgili gençlerimizin hayatıyla ilgili kararlar almasına izin vermeyeceğiz. Biz biliyoruz ki onlar kendi yaptıkları hataları bizleri hedef göstererek kapatmaya çalışıyorlar.

Oysa şunu çok iyi bilsinler ki bu bedel ağır bir bedeldir. Türkiye halkları da size bu bedelin sonucunda seçim sandıklarında cevabını verecektir.

Seçilmiş belediye eşbaşkanlarımızı görevden alıp yerlerine kayyımlar atadılar. Halkın iradesini gasp ettiler. Bu da yetmiyormuş gibi milletvekillerimizin vekilliğini düşürdüler. Musa Farisoğulları’nın, Leyla Güven’in vekilliği düşürüldü. Şimdi de Ömer Faruk Gergerlioğlu vekilimizin vekilliğini düşürdüler. Buradan arkadaşlarımıza Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’na da Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ve vekilliği düşürülen bütün arkadaşlarımıza selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz. 

Şimdi aynı güne denk gelen hem Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi hem de HDP’ye açılan kapatma davası gündeme geldi. Bu kapatma davası iktidarın bittiğinin, tükendiğinin resmidir. Herkes bunu böyle bilmelidir, onların kapatması davası varsa bizim de demokrasi ve adalet davamız vardır. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bu kapatma davasını bizden intikam almak için yaptıklarını biliyoruz. Çünkü 7 Haziran’ı unutamıyorlar. Onlar 31 Mart’ı unutamıyorlar. 23 Haziran seçimlerini unutamıyorlar. Ankara’yı, İstanbul’u, Adana’yı, Mersini bir türlü unutamıyorlar. Bizler bugünlere kazana kazana, çoğala çoğala geldik ama onlar bölüne bölüne gidiyorlar, bitiyorlar daha da bitecekler, daha da bölünecekler. HDP’yi bitiremedikleri gibi, bizimle sandıkta baş edemedikleri için, siyasi kumpas davalarını devreye koydular. Ve biz biliyoruz ki bizlerden intikam almaya çalışıyorlar. Ama biz her şart ve koşulda siyaset yapmaya devam edeceğiz, kimse enseyi karartmasın.  Hiç kimse kaygıya kapılması, kuşkuya düşmesin.

AKP hükümeti, bize kapatma davası açan iktidar bugün bu meydana baksın. Yarın Amed meydanına baksın. Bu meydana bakıp iradesinin, halkının HDP’ye nasıl sahip çıktığını bir kez daha görsün. Sağ olun sevgili halkımıza teşekkür ediyoruz hepinize. Ve bu meydan AKP’nin hazırlamış olduğu kapatma davasıyla ilgili iddianamenin geri gönderildiğinin bir resmidir. Halkımız o iddianameyi AKP’ye bugün iade etmiştir.

'HDP’yi bir daha açtırmamak namus borcumuzdur' diyen zihniyete buradan seslenmek isterim. Tek kişi kalsak dahi bu bayrak yere düşmeyecek. Bu gemi limana mutlaka ulaşacak. Bu da bizim namus ve onur borcumuzdur. Bu bizim namus borcumuzdur. Bu da bizim onur borcumuzdur.

Sevgili kadınlar, bir kararname ile İstanbul Sözleşmesinin kaldırıldığına dair bir haberle uyandık bugün. Buradan seslenmek istiyoruz. Beyler, efendiler son sözü kadınlar söyler. İşte o yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınlar bitirmeden asla bitirilmeyecek bir anlaşmadır. Bu sözleşme TBMM’de bütün partilerin ortak kararı ile çıkarılmış bir sözleşmedir. Tek bir kişinin bir adamın ‘bunu iptal ediyorum’ diyerek bitirilemeyecek olan bir sözleşmedir. Bu ülkede her gün kadınlar öldürülür, tacize, tecavüze uğrarken, bu sözleşmenin iptal edildiğine dair çıkarılan yasayı asla tanımıyoruz, hükümsüzdür diyoruz ve kabul etmiyoruz.

Sevgili arkadaşlar HDP'nin kapatma davasında aynı zamanda 600 küsur insana siyaset yasağı getirmeyi hedefliyorlar. Amaçları bugün halkın yanında olan cezaevlerinde olan her yerde mücadele eden insanları siyaset dışı bırakmaktır. Ama bu emellerine asla ulaşamayacaklar. Bir gider bin geliriz, siz 687 kişiye siyaset yasağı getirseniz de 6 milyon, 12 milyon insan siyaset yapmaya hazırdır. Hangi HDP’liyi siyaset dışına atabilirsiniz. Bu meydanlar böyle dolu ve coşkulu iken sizlerin gücü bizi siyaset dışı bırakmaya yetmeyecek. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bu da AKP hükümetine ve küçük ortağına kapak olsun dert olsun!

Barışı istemek sadece bize bırakılmamalı, barışı istemek herkesin sorunu olmalı, barışı talep etmek hepimizin tek amacı olmalı.  Bu ülkeye barış gelirse inanıyoruz bu ülkede yaşanan bütün krizler biter. Ben bir kez daha hepinizin tüm halklarımızın kadınlarımızın gençlerimizin Newroz bayramını bir kez kutluyorum. Newroz’un barışa, kardeşliğe, özgürlüğe ve demokrasiye vesile olmasını temenni ediyorum. Newroz pîroz be.”

Buldan’ın konuşmasının ardından sanatçıların sahne almasıyla çekilen halaylarla Newroz coşkusu devam etti. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Gündem Haberleri

Bartholomeos’a ziyaret
Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur
Bu Suçlar Yararlanamayacak
Komisyon ile paylaşılması
Öcalan açıklaması