Bir Damla Umut, Bir Yudum Gerçek"

Gül Çiftçi

Hakkâri’de su içmek, artık sadece yaşamak için değil; sabretmek, dayanmak, alışmak ve kabullenmek zorunda bırakıldığımız bir sınav haline geldi. İçinde yaşadığımız bu güzel dağ kenti, ne yazık ki yıllardır içme suyu sorunuyla boğuşuyor. Her yeni açıklama, her yeni geçici çözüm, aslında büyük bir gerçeğin üzerini örten birer perdeye dönüşüyor.

Geçtiğimiz günlerde Hakkâri Belediyesi, şehir merkezinde yaşanan üç günlük su kesintisinin nedenini kamuoyu ile paylaştı. Su isale hattına bilinçli olarak zarar verildiğini, boruların kırıldığını, bazı şahısların suyu izinsiz aldığını duyurdu. Elbette kamu malına zarar vermek kabul edilemez. Ama bizler için asıl büyük zarar, yıllardır çözüm bekleyen bu su meselesinin hâlâ kangrene dönüşmüş olmasıdır.

Biz bu şehirde sadece üç gün değil, yıllardır su sıkıntısı yaşıyoruz. Musluklarımızdan akan su çoğu zaman çamurlu, paslı, içilemez durumda. Şehrin çocukları yaz-kış fark etmeksizin mide ve bağırsak enfeksiyonlarıyla boğuşuyor. Her hastalık sezonunda acil servisler dolup taşıyor. Her annenin çantasında artık bir su arıtıcı değil, ishal şurubu var. Bu normal mi?

Yetkililer her defasında “geçici bir durum” diyor. Ama bizler artık geçici değil, kalıcı çözümler istiyoruz. Bu şehir, bu halk neden her zaman görmezden geliniyor? Su gibi temel bir ihtiyacı yıllardır karşılanamayan bir şehirde, nasıl sağlıklı bir gelecek inşa edilebilir?

Birileri isale hattını kırdıysa, peki ya yıllardır onarılmayan hatlar ne olacak? Peki ya hiç bakım görmeyen depolar? Ya da borularda biriken kirlilik? Herkes görevini eksiksiz yapıyor da, su neden hâlâ temiz değil? Bu sorulara samimi cevaplar bekliyoruz.

Buradan çağrımı yineliyorum:

- Artık geçici çözümler değil, kalıcı yatırımlar istiyoruz.
- Sağlıklı suya erişim, lüks değil, bir temel insan hakkıdır.
- Hakkâri halkı sabır testine değil, hak ettiği hizmete tabi tutulmalıdır.
- Bu şehirde büyüyen çocuklar, temiz su içerek büyümelidir.

Biz bu dağların çocuklarıyız. Dayanıklıyız, sabırlıyız ama unutmayın: sabır da bir yere kadar.

Bir gün herkesin susuzluktan sustuğu bu şehirde, su gibi berrak bir adaletin akmasını istiyoruz.

Bir damla umut, bir yudum gerçek. Belki de her şey bununla başlar.

Yorum Yap
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yorumlar (15)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.