Kurtulmuş, güvenlik–demokrasi dengesinin merkezine adalet ilkesinin yerleşmesi gerektiğini vurgulayarak, “Devletin dini adalettir. Güvenlik ile demokrasi arasında adalet ekseninde sağlıklı bir ilişki kurmak ve bunu kurumsallaştırmak zorundayız” dedi.

Konuşmasında Türkiye’de daha önce yürütülen çözüm sürecine de değinen Kurtulmuş, TBMM bünyesinde oluşturulan komisyonun 18 toplantı gerçekleştirdiğini, farklı toplumsal kesimleri dinlediğini aktardı. Sürecin Türkiye açısından tarihi bir fırsat niteliği taşıdığını belirterek, “Bu, Türkiye demokrasisinin başarısıdır. Türkiye kendi güvenlik konseptini yeniden şekillendiriyor; terör örgütlerini aradan çıkararak emperyal güçlerin oyunlarını bozma iradesine sahiptir” ifadelerini kullandı.

Sürecin başarıyla tamamlanması halinde uluslararası akademide “Türkiye modeli” olarak örnek gösterileceğini söyleyen Kurtulmuş, bunun hem demokrasi pratiği hem de çatışma çözümü açısından önem taşıyacağını ifade etti.

Kurtulmuş, Türkler, Kürtler ve Araplar başta olmak üzere tüm yurttaşların eşit ve özgür bireyler olarak ülkenin geleceğinde buluşacağını söyledi. Türkiye’nin çok kutuplu dünya düzeninde dışlanamayacağını vurgulayan TBMM Başkanı, ülkenin küresel ölçekte artan etkisine işaret etti.

İç dayanışmanın güçlendirilmesine dikkat çeken Kurtulmuş, Türkiye’nin geleceğinin toplumsal uyumdan geçtiğini belirterek genç kuşaklara “adalet kuşağı oluşturma” çağrısında bulundu.