Melayê Bateyî’nin orijinal el yazmalarını torunları koruyor
Kürt alim ve edebiyatçı Meleyê Bateyî’nin el yazmaları köyünde muhafaza ediliyor. Bateyî’nin en fazla bilinen eserleri arasında Mewlûda Kurdî, Dîwan, Hemahîl ve Kaşkol yer alıyor.
1670-1750 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen Kürt alim ve edebiyatçı Meleyê Bateyî’ye ait el yazmaları, yaşadığı dönemde Hakkari'ye bağlı olan Beytüşebab (şimdi Şırnak'a bağlı) ilçesinin Bate köyünde muhafaza ediliyor. Bateyî, dini eserlerinin yanı sıra, edebiyat, tıp, astronomi alanındaki çalışmalarıyla da tanınıyor.
ORİJİNAL EL YAZMALARI MUHAFAZA EDİLİYOR
Bölgede birçok medresede ders veren ve dinsel, toplumsal ve edebi alanda 25 civarında eser kaleme aldığı kabul edilen Bateyî’nin en fazla bilinen eserleri arasında Mewlûda Kurdî (Kürtçe Mevlit), Dîwan, Hemahîl ve Kaşkol yer alıyor. Mewluda Kurdî'nin orijinal el yazmaları Bateyî'nin doğduğu ve kabrinin bulunduğu Bate köyünde torunları tarafından muhafaza ediliyor.
Bate köyünde yaşayan ve Melayê Bateyî'nin torunu olduğunu belirten Mele Nuri Güzel, Bateyî’nin el yazmalarının kendilerine emanet bırakıldığını söyledi. Mevlidin yanı sıra diğer eserlerin el yazmalarının da Bateyî tarafından kaleme alındığını belirten Güzel, Bateyî’nin Kürtçeye dair yaptığı çalışmaların Kürtler için unutulmayacak kadar önemli olduğunu vurgulayarak, eserlerin kendilerine kalan önemli bir miras olduğunu aktardı.
Kürt şair, yazar Melayê Batê gerçek adı Hasan Ertuş, Baté Colemérg köyünde 1417’de doğdu. Hakkari de 1491’de öldü. Baté köyü artık Şırnak’a bağlı.
Melayê Batê’nin Hayatı
Hem büyük bir bilgin hem de usta bir şairdir. Kürt gençlerine ilham verdi. Hayatı boyunca sosyal konulara önem verdi. Kürt gençlerinin eğitim ve öğretimi için büyük çaba harcadı. Asıl adı Hasan ErtuşiEserlerinde MelayêBatê mahlasını kullandığı için bu isimle anılmaktadır.
Hesené Ertoşi, Hakkari’nin en büyük boylarından biri olan Ertoşi kabilesinden geliyor. Melayê Batê o dönemin Kürt alimlerinden biridir. Aynı zamanda şair, yazar ve Edebiyatçı olan Melayê Batê eserlerinde Kürtçe’yi çok iyi konuşmuş ve günümüze kadar gelmiştir.
Melayê Batê’nin Eğitimi

Melaye Bate
Temel eğitimine kardeşinin öğretmenlik yaptığı köyde başlayan Batêyî, eğitimine 15 yaşına kadar medresede devam etti. Daha sonra Hakkari ve Bahçesaray’da medrese derslerine katıldı. Bahçesaray’daki medrese, 300 civarında öğrencisi olan bir dönemin büyük medresesi idi. Erbil, Musul ve Duhok gibi yerlerde medrese eğitimini de tamamladı.
Din ilimlerinin yanı sıra tıp ve edebiyat okudu. Ruhban sınıfı ve şairiyle tanınır. Edebiyat ve din okudu. Eserleri çoğunlukla din ve edebiyat hakkındadır.
Melayê Batê’nin eserlerinden hareketle yapılan değerlendirmede eğitim vurgusu ilk sırada yer alıyor. Bu konuda dilden dile değişen bir efsane de var. Bu efsaneye göre ağır vergi yükünden bıkanlar Melayê Batê’yi Mîr’e getirdi. Mir, insanlardan vergi borçlarını silmelerini istedi, ancak Melaye Bate bunun karşılığında Mir’e bir şey vermek zorundaydı. Dedi ki: “Benim gücüm 150’den fazla öğrencinin öğrenmesine, okumasına yetiyor. Borcu silerseniz 150 öğrenciye daha ders verip, eğitim vereceğim.
Eserleri:
Melayê Batê’nin Eserleri Melayê Batê’nin günümüze ulaşan en önemli 3 eseri vardır.
1-Mewlida Kurdî
2-Divan
3-Zembîlfiroş Destanı
-Mewlida Kurdi
En önemli eseri Kürtçe yazılmış “Mewlida Kurdi” adlı bir Mevlid’dir.
Bu mevlid aynı zamanda klasik Kürt edebiyatında yazılmış en önemli mesnevilerden biridir. Mevlid en çok mahkemelerde ve camilerde biliniyordu ve okunuyordu. Melayé Baté’nin yazdığı bu Mevlid, Kuran’dan sonra en çok okunan kitaplardan biridir.
Mevlid’ten bir kesit;
Hemdê bê hedbo xwedayê alemîn
Evxwedayê daye me dînêmûbîn
Em kirine ûmmetaxeyr-ûl beşer
Tabi”êwîmuqtedayê namuwer
Ewxwedayê malikêmûlkê azîm
Daye me mîrasaQur”anâkerîm
Dînê me kir kamîl û ni”met temam
Yanî daye me Ehmed û dar-ûs selam
Ewxwedayê bênazîr û zûlccelâl
Bêmîsal û bêheval û bêzewal
Raziqêbê dest û pa û mar û mûr
Alîmêsirra ne gotî der sudûr
Karîsazê bende û sultannê can
Rahîm û rehmanlatîf û mîhrîban
AsîmanêbêsitûnWi kir bedîd
Suretêbêxal û xatwîaferîd
Hîwîdarin em ji te şahêkerîm
Îhdîna ya rab sîrat-el mûsteqîm…
Divan
Sevgi, aşk ve doğa üzerine şiirlerini Divanında toplamıştır. Ölüm sırasında yazdığı, ölüm anını anlatan “Ji Çirya Paşiyê Pê Da” adlı şiiri, ölüm anını anlatan ilk şiir olması nedeniyle değil, aynı zamanda divan şiiri mazmunlarını tersyüz etmesiyle de dikkat çekicidir. Bu şiirin, tek başına ele alınıp incelenecek, edebiyat tarihini kendine göre yeniden şekillendirecek bir şiir olduğunu düşünülmektedir.
Ölmeden önce ölüm anını anlattığı o Şiir:
Çirya PaşiyêPê Da
Jiçirya paşiyêpê da
Melayê Bateyê kanê
Sefer kêşabi Miksê da
Li ser weqtê zivistanê
Zivistanê evîyolê
Evîberyê evîçolê
Mijêavête derdolê
Xwinavê girtî kêstanê
Xwinavê girtî nesrîne
Cemed çêbû li sewlîne
Girya me têji bo asmîne
Zerînayê ne seyranê
Zerîtên û diyar nabin
Coşiltên û sitarnabin
Çicin dîtênsiyar nabin
Bûye tarî li kolanê
Bûyetarî û zulmate
Sir û sermaji nûhate
Yeqîn kanûn eda hate
Binêrindax û kovanê
Binêrdaxa me êxsîra
Xezam zer bûn rezêmîra
Reyhan barîdiavê da
Reyhan barîdi eywanê
Perîşan in lihin gorê
JiComerzagolajorê
Mecalêd Berçela borî
Zerînayê ne seyranê
Zembîlfiroş Destanı
Bilindiği üzere Zembîlfiroş destanının Kürtler arasında anlatılan birçok versiyonu vardır. Mem û Zîn, Ferhad ve Şirin, Leyla ve Mecnun gibi bir aşk hikayesi olan Zembîlfiroş’da, yerel bir bey (Xatûn) eşinin bir zembil (el yapımı hasır sepet) satıcısına aşık olduğu söyleniyor. Kendisi de bir prenses olan, ancak dünyevi zevklerden vazgeçip, tüm serveti işinden geçmesine rağmen dünya dışı dünyaya dönen Zembîlfiroş.
Zembîlfiroş’da bu dönemin sosyal ve sosyal dokusu ve Xatun’a sevgisi araştırılırken, Zembîlfiroş’un ruhani dünyasından dünyevi ve ruhani yansımalar arasında etkili bir felsefi bağ kurulur.
Zembîlfiroş adlı eserden dizeler:
“Xatûndibê tu lawêbeyanî,
Lewdibêm da tu bizanî,
Min tu ji bo dilêxwe anî,
Da em bikin misilhetê.
Lawbi Xatûnê re dibête,
Tu mixaziya dil divête,
Dayim ji heq nekin ve hête,
Rûsi piyîn diaxretê.
Xatûn dibêje bavêxe yalan,
Were ser doşek û palan,
Bîhn ke zulf û xalan,
Law dibe zilfê herîrê.
Pîroz be lawê mîrê,
Çihe de lawê feqîrê,
Tev bide vê misilhetê,
Xatûn dibê lawê verêvan.”
Bahçesaray’daki medresede ders verirken çığ altında kalıp hayatını kaybetmiştir (1491). Mezarı doğduğu köyde bulunan Bateyi halk tarafından ziyaret edilir.
