Hakkari ve ilçelerindeki problemlere de değinen Dede, “Neredeyse Derecik Devlet Hastanesinde hiçbir uzman hekim yok. Sadece hekim de değil; laboratuvar hizmetleri, radyolojik tetkikler, teçhizat hiçbir şeyi bulunmuyor. Sadece orası da değil Şemdinli'de, Çukurca'da, Hakkâri merkezde, Yüksekova'da vatandaşlar sık sık uzman doktor eksikliğinin olduğunu, randevu alamadıklarını bizlere iletiyorlar.” İfadelerini kullandı.

Dede’nin konuşması şöyle:

Sağlıkta yaşanan sorunları birçok arkadaşımız dile getirdi. Neredeyse Türkiye'nin her yerinde, her ilinde sağlıkta şiddet olayları yaşanmaya devam ediyor. Sağlık alanında uygulanan yanlış politikalar ve sağlık meslek örgütlerinin uyarılarının, önerilerinin dikkate alınmaması, sağlık emekçileri ile hasta ve hasta yakınlarını karşı karşıya getirmeye devam etmektedir. Bakın, yalnızca 2020 yılında 12 bine yakın beyaz kod verilen sağlıkta şiddet olayı yaşandı. Şiddetin sorumlusu, sağlık sisteminde yaşanan sorunların sorumlusu en başta sorumluluk makamında oturan sizlersiniz. Oysaki şiddet öngörülebilir, önlenebilir bir toplumsal sorundur. Hekimlerin şiddetten uzak, güvenli çalışma koşullarının yaratılması elbette zor değildir. Sağlık emekçilerinin örgütlü yapılarıyla görüşülerek buna kalıcı bir çözüm çok rahatlıkla bulunabilir. Ama bakın, Tabipler Birliği ve tabip odaları 2007 yılından bu yana sağlıkta şiddetin önlenmesi, sağlık kuruluşlarının çalışma koşullarının güvenli ve sağlıklı hâle getirilmesi için çok yoğun çaba gösterdi. Bu çabaya rağmen, bu mücadeleye karşılık sağlık emekçilerine ceza tehdidi, cezaevi reva görüldü. Sağlık sisteminde çözemediğiniz, çözmek istemediğiniz sorunlar hekimlerin sağlık, emekçilerinin bu ülkeden ayrılmasına yol açmaya devam ediyor. 2022 yılının sadece ilk altı ayında 1.171 hekim yurt dışına çıkmak amacıyla iyi hâl belgesi için başvuruda bulundu. Hekim göçü son on yılda tam 27-28 kat artmış durumdadır.

Hâlâ devam eden çok ciddi sorunlardan biri de randevu alamama, sağlık kuruluşuna ve hekime ulaşamama sorunudur. İnsanlar aylarca devlet hastanelerinden ilgili bölüme randevu alamıyorlar. Sürekli randevu almak istediğiniz bölümün dolu olduğu söyleniyor. Diyelim ki randevu alabildiniz Sayın Bakan, bu sefer de on dakikaya sığdırılan muayene süresi yüzünden sorun yaşıyorsunuz. Bakın, siz bir hekimsiniz, ayrıntılı bir anamnez ve fizik muayene kaç dakikanıza alır? Ama hekim sıradaki hastayı da almak zorundadır. Tüm bu sorunlarla karşılaşmak istemeyen ve maddi durumu uygun olanlar özel hastaneye gidiyorlar, ya gidemeyenler ne yapsın Sayın Bakan?

Başta da söylediğim gibi bu sorunlar tüm ülkede yaşanmakla beraber seçim bölgem olan Hakkâri'de katbekat daha fazla yaşanmaktadır. Bakınız, Derecik ilçemizde hastane yoktu, geç de olsa hastane açıldı, bu hepimiz açısından sevindirici bir durum elbette. Ama sadece bina yapmakla olmuyor, bu binanın içine hekim gerekiyor. Neredeyse Derecik Devlet Hastanesinde hiçbir uzman hekim yok. Sadece hekim de değil; laboratuvar hizmetleri, radyolojik tetkikler, teçhizat hiçbir şeyi bulunmuyor, bomboş bir bina üzerinde "Derecik Devlet Hastanesi" yazıyor. Ne yazık ki bunlardan hâlâ yoksun... Sadece orası da değil Şemdinli'de, Çukurca'da, Hakkâri merkezde, Yüksekova'da vatandaşlar sık sık uzman doktor eksikliğinin olduğunu, randevu alamadıklarını bizlere iletiyorlar. Müdürlük ve hastane idarelerinden uzman doktor sayısını bile alamıyoruz. Sitelerinde yer alan bilgiler güncellenmediğinden bu konuda sağlıklı bir bilgiye ulaşamıyoruz. Yine, sevklerle ilgili çok ciddi sorunlar sık sık yaşanmaktadır. Hakkâri ve ilçelerinden en yakın il olan Van'a sevk edilen hastalar saatlerce bekletiliyor ama orada da yer bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Sonuçta hastalar Van'da da yer bulamıyor.

Seçim bölgem Hakkâri'nin kış koşullarını tahmin edersiniz. Hakkâri merkeze uzak olan ilçelerin Yüksekova'ya daha yakın olmaları, zaten Yüksekova nüfusunun daha fazla olması ve özellikle kış koşullarında yolların kapanması göz önüne alındığında kardiyovasküler hastalıklara erken müdahale gerekliliğinden dolayı Yüksekova'ya mutlaka bir anjiyo ünitesinin kurulması gerekmektedir. Bu konuda ciddi bir duyarlılık bekliyoruz Sayın Bakanım sizden.

Bir başka dikkat çekilmesi gereken konu ise şu: Bakın, Bakanlığınızın yayınladığı istatistikleri sizinle paylaşayım kendi ilimle ilgili. 100 bin canlı doğumda bebek ölüm hızı 9,9'la Türkiye ortalamasının üzerinde en yüksek iller arasında. 10 bin kişiye düşen hastane yatak sayısı 24,2; bu da en düşük iller arasında. Yine, yoğun bakım yatağı sayısı 3,9'dan az, en düşük iller arasında. Bir canlı doğuma düşen yenidoğan yoğun bakım yatağı sayısı ise 5,9'dan az, bu da en düşük iller arasında.

Bu saydıklarımın yanında elbette Hakkâri'yle ilgili yüksek olan rakamlar da var. Aile hekimi başına düşen nüfus sayısı, yine toplam hekim sayısının ne kadar az olduğu, uzman hekim sayısının ne kadar az olduğu, diş hekimi sayısının ne kadar az olduğu dolayısıyla Hakkâri de diğer illere göre katbekat daha fazla sorun ve sıkıntı yaşanmaktadır.