Sürecin seçim hesaplarıyla ilişkilendirilmesine tepki gösteren Hatimoğulları, barış arayışının siyasi çıkarların ötesinde toplumsal bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Hatimoğulları, bazı çevrelerin süreci seçim ittifaklarıyla ilişkilendirmeye çalıştığını belirterek, “Bundan bir seçim ittifakı çıkarmaya çalışanlar bir sonuç elde edemez. Bizim meselemiz seçimin çok üstündedir.” ifadelerini kullandı.

Sürecin devletle yürütüldüğünü hatırlatan Hatimoğulları, AK Parti ve MHP’nin hükümette olmaları nedeniyle görüşmelerin doğal olarak bu kanallar üzerinden ilerlediğini dile getirdi. “Kürt meselesini seçim meselesi gibi görenler yanılır. Bu süreç, dar anlamda seçme–seçilme ya da partilerin çıkarlarını aşan bir süreçtir.” dedi.

“Barışı inşa etmek için bu süreci yürütüyoruz”

Türkiye’de geçen yıl 1 Ekim’den bu yana “tarihi bir sürecin” başladığını söyleyen Hatimoğulları, bölgesel ve küresel gelişmelerin Türkiye’yi demokratik çözüm arayışına yönelttiğini ifade etti. “Türkiye'nin iç barışı tesis etmesi son derece önemli. Şimdi yeni bir strateji deneniyor. Bizim açımızdan bunun adı barış ve demokratik toplumdur; öyle olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Kürt sorununu terör parantezine almaktan herkes vazgeçmelidir.” diyen Hatimoğulları, meselenin sosyolojik, toplumsal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması gerektiğini vurguladı.

“Barışın toplumsallaşması için çalışıyoruz”

Sürecin devam ettiğini belirten Hatimoğulları, DEM Parti’nin Türkiye’nin birçok kentinde barışın toplumsallaşması için çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi “tarihsel ve önemli” olarak değerlendiren Hatimoğulları, sürecin amacının “onurlu bir barışın inşa edilmesi” olduğunu ifade etti.