Hakkarili Çocuk Dağcı Kumbara dergisinde!

Hakkarili Çocuk Dağcı Kumbara dergisinde!

Türkiye’nin en çok okunan ve Türkiye İş Bankası yayınlarında çıkan Kumbara Dergisinde Hakkari’li Çocuk Dağcı Talha Armaç Tansu konuk edildi.

“Zirveye çıkınca her şeyi unutuyorsun”

“Büyüklerin işi” gibi görünen birçok şeyi, aslında doğru bir eğitimle çocuklar da yapabilir. Bir dağcılık kulübü üyeliği, iyi bir ekipman ve düzenli tırmanış antrenmanlarıyla tıpkı yetişkinler gibi bazı zirvelere çocuklar da tırmanabilir. Gelin, önce çocuklarla çalışan bir spor eğitmeninden doğru bilgileri alalım. Sonra da üç yaşından beri dağcılık yapan Hakkarili arkadaşımız Talha Armanç Tansu’nun öyküsünü okuyalım.

 “Zirveye çıkınca her şeyi unutuyorsun”

Kumbara: Seni tanıyabilir miyiz?

Adım Talha Armanç Tansu. Hakkari Atatürk Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisiyim.

Kumbara: Dağcılıkla ne zaman tanıştın?

Ben kendimi bildim bileli babam dağa tırmanır. Biz de bazen onunla kamp kurardık. İlk kampımı üç yaşındayken Hakkari Berçelan Yaylası’nda yaptım. Kamp yerimiz 2.900 metre yüksekteydi. İlk tırmanışımı da yedi yaşında Cilo Dağı’ndaki 2.700 metrelik Alagıpe Zirvesi’ne yaptım. Ondan sonra da artık babamla her yere gitmek istedim.

Kumbara: Babanın dağcı olması seni heveslendirdi herhalde…

Dağa çıkma hevesimi ondan aldım. Ama babam ve çevremizde herkes beni ayrı şeylere yönlendiriyordu. Biri kaya tırmanışçısı olmamı, bir başkası buz tırmanışçısı olmamı öneriyordu. Kimi de yaşımdan dolayı yalnızca doğa yürüyüşleri yapmamı söylüyordu. Ama ben babam gibi daha çok dağa gitmek istiyordum. Onun için okul dışındaki zamanlarda babamla hem trekking hem de kaya tırmanışı yapıyordum. Kışın da donmuş buzlara tırmanıyordum. En çok ilgimi çeken ve en çok sevdiğim her zaman kaya tırmanışı oldu.

Kumbara: Başlangıçta bunu bir “büyük işi” olarak değerlendirdiğin, biraz korkutucu bulduğun oldu mu?

Elbette ilk başta bu iş bana korkutucu geldi. Çok da heyecanlıydı. Dağcı bir babam olduğu için çok şanslıyım. Ailemin desteğini her zaman arkamda hissettim. Bunun için de hiç korkmadım ve zorlukların üstesinden geldim..

Kumbara: Bu iş için yeterli olduğunu ilk ne zaman düşündün?

Yeterli olduğumu ilk anladığım yer Benano Dağı’nın zirvesiydi. Benano zirvesine giderken yolumuzun büyük bölümü karlıydı. Yüksek bir zirveden uzun ve derin Zap Vadisi’ni izliyordum. Çevreme baktığım zaman her yer ayaklarımın altında gibiydi ve “Evet, ben bu işi yapabilirim!” dedim. Bundan sonra artık ciddi zirvelere çıkabileceğimi düşünmeye başladım.

Kumbara: En yüksek zirven hangisi? Tırmanırken zorlandığın oldu mu?

Tırmandığım en yüksek zirve Van’da bulunan 3.350 metre yüksekliğindeki Erek Dağı’dır. Benanu Dağı’nın Alagıpe Zirvesi’ne ve Hakkari’deki birçok dağa tırmandım. Ama Erek Dağı’na çıkış zorluydu. Sürekli zirveyi ve göreceğim manzarayı düşünerek kendimi yüreklendirdim. Ama zirveye çıkınca her şeyi unutuyorsun. Benim için hem zordu hem de güzeldi.

Kumbara: Dağa çıkmak sana ne hissettiriyor?

Kendimle yarışmayı, mutluluğu, heyecanı ve özgürlüğü hissettiriyor…

Kumbara: Dağa çıkmanın sence yaşamının öteki alanlarına (aile, okul, arkadaşlık) nasıl etkileri oluyor?

Yaşamımın öteki yönlerini tabii ki etkiledi ve etkiliyor. Örneğin arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin benimle daha çok ilgilenmelerine neden oldu. Bir çocuk olarak hem dağlara tırmanmak hem profesyonel kayak sporcusu olmak herkese çok ilginç geliyor. Kayak yarışlarında derece alıp madalyamla okula gidince arkadaşlarım, hocalarım ve ailem mutlu oluyordu. Çünkü çocuk yaşta kayak ve dağcılık yapmak zor bir iştir.

Kumbara: Bundan sonraki amaçların neler? Hem yaşama hem de dağcılığa yönelik...

Bundan sonraki amacım okulumu bitirip iyi bir meslek sahibi olmak. Sonra da bulunduğum bölgenin en görkemli, çıkılması en zorlu dağlarından Sümbül Dağı’na ve onun gibi daha nicelerine çıkmak.

Kumbara: Dağcılık yapmak isteyen arkadaşlarına ne önerirsin?

Bence bütün çocukların doğaya çıkması lazım. Dağcılık güzel bir spordur. İyi hocalardan ve dağcılık kulüplerinden eğitim alarak dağcılık yapmaları daha iyi olur. Ama en önemlisi dağcılık yaparken çok dikkatli olmaları ve güvenliği en önde tutmalarıdır…

80489778_1026278357741431_4431690978503426048_n.jpg81760147_2551343068485960_7440832550269878272_n.jpg81277036_529742324297786_2154442061955203072_n.jpg

Röportaj : Deniz Bora Küçükçınar-Kumbara Dergisi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.