Parti yönetimi, söz konusu olayların "siyasal bir tercihin ürünü" olduğunu iddia ederek, “Halkın güvenliğini sağlaması gereken görevlilerin baskı aracı haline geldiği” görüşünü dile getirdi.

Açıklamada ayrıca, bu tür davranışların toplumda barışa zarar verdiği ileri sürülerek yetkili kurumlara çağrıda bulunarak şu ifadelerde bulundu;

"Hakkari'de bugün bazı güvenlik güçlerinin halka karşı taciz ve halkın huzurunu bozan şuursuz hareketleri olmuştur. Bu sadece bireyin eylemi değil bölgemizde yıllardır sürdürülen özel savaş politikalarının bir eseridir siyasal bir tercihin ürünüdür. Bazı kendini bilmez kişilikler halkı korumak için verilen üniformayı giydikleri an kendilerini herkesten üstün görme,yetki sarhoşluğuna büründükleri için halkın güvenliğini sağlamaktan çok bugün halka baskı ve zulüm aracı haline gelmiştir Nerdeyse artık alışkanlık haline getirilen ve sürekli halkı tahrik ve taciz eden bu tür ahlaksızlıkları kabul etmeyeceğimizi açık ve net bir şekilde beyan ediyoruz. Bu tür kişilikler kime ve neye güvendiklerini biliyoruz. Bunlar sadece halkımızın huzurunu bozmuyorlar Ülkemizde başlatılan ve yüz yıllık sorunu çözecek Demokratik toplum barışı sürecine de büyük zarar veriyorlar bunların korunması ve aklanması halkın sürece olan güvenini zedeliyor. Yetkili kurumları göreve davet ediyoruz derhal gerekli soruşturma izni verilip gerekli yasal işlemler başlatılsın Çarşı merkezinde bugün yaşanan olaylara sebep olan şuursuzlar devletin cezasızlık politikası ve bu tür kişilikleri aklamasından dolayı halka karşı saygısızlık etme cüretinde bulunuyorlar.

Bizler Dem Parti Olarak bu tür olayları yaşatan insanlıktan nasbini almamış ahlaksızlara karşı halkımızla beraber karşı duracağımızı ve bu olayın takipçisi olacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Hakkari halkı sahipsiz değildir!"