Tutuklandıktan sonra yerine kayyım atanan Akış’ın “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla yargılandığı ve hakkında verilen 19 yıl 6 ay hapis cezasının Van Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usul eksiklikleri nedeniyle bozulmasının ardından dava Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanmıştı.

Yeniden görülen ilk duruşmaya Akış ile birlikte 11 sanık katıldı. Akış savunmasını mahkeme salonunda yaptı. Ardından sanıklardan Mikail Atan, Hıfzullah Kansu, Seyhan Şahin, Hüsna Sağın, İzzet Belge, Tahir Koç ve Faruk Yıldız da savunmalarını yaparak beraat ve üzerlerindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti.

Avukatların beyanlarını dinleyen mahkeme, Akış’ın tutukluluk hâlinin devamına karar vererek davayı 18 Şubat 2025 tarihine erteledi.

Duruşmanın ardından Hakkari Valiliği önünde açıklama yapan Milletvekili Onur Düşünmez, kararın tamamen siyasi olduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı:

“ Biz biliyoruz ki bu yargılamalar hiçbir şekilde hukuki değil, siyasi yargılamalardır. Kayyum atamak için 15 yıldır devam eden bir dosya acele bir şekilde karara çıkartıldı. Sevgili eş başkanımız Hakkari’nin iradesini temsil eden eş başkanımız belediye seçimlerini devletin bütün oyunlarına, iktidarın bütün hilelerine rağmen kazarak Hakkâri halkını temsil etmeye yetkin kılındığı için yargıladı ve tutuklanıp cezaevine gönderildi.

Biz o günde dosyanın hukuksuz olduğunu hem sokaklarda hem parlamentoda hem de hayatın diğer alanlarından haykırdık. Nitekim istinafta bu hukuksuzluklara bir son verme gereği duydu. Dosyayı bozarak yerel mahkemeye gönderdi. O gün kayyıma gerekçe yapılmak isteniyordu. Çünkü o gün çökertme planı bütün hızıyla Kürt halkın üzerinde Kürt halkının seçilmişleri üzerinde bütün şiddetiyle devam ettiriyordu.

O günkü siyasi iklimde böyle bir sonuç çıkmıştı. Biz o sonucu kabul etmediğimizi dikle getirmiştik. Bugün barış ve demokratik toplumun inşası için bunca mücadele veriliyorken , siyasal iklim değiştirilmişken, halk bir yerden bu sürece tutunmak istiyorken, halkın iradesine yapılan darbenin devam ettirilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.

Sevgili başkanımız ne zindanda geri adım attı. Ne de mahkeme salonunda dik duruşunda ödün verdi. Biz de buradan bir kez daha söyleyelim. Hakkari halkı olarak bizlerde dimdik ayaktayız. Başımız dik onurlu mücadelemize sahip çıkacağız. Hakkari iradesini kentin bütün sokaklarında yansıtacağız. Belediyemizi de o çöreklenmiş zihniyetten geri alacağız. Buradan bu sözü bir kez daha yineleyelim.

Eş başkanımız hakkında verilen kararı hukuki olmadığını biliyoruz. Siyaseten verilen karalarda bizim için yok hükmündedir. Bu kararı alanlar derhal bu karardan vazgeçmelidir. Bizler buradan tekrar edelim 27 Şubat’ta başlayan çağrı Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu ve devletin diğer bileşenlerinin el uzatmaları , sürece katkıları ve bugüne gelene kadar sürecin bir bütünen olgunlaşması bizim de DEM Parti olarak, Hakkari halkı olarak üzerimize düşeni yaptığımız ve yapacağımız herkesçe bilinsin.

Bizler bu süreci mutlaka başarıya ulaştıracağız. Belediye eş başkanımız zindanda tutsak edilmeye çalışılsa da dimdik ayaktadır. Bizler Hakkari halkı olarak onun yanında saf tutuyoruz. Mutlaka başaracağız.'' dedi.

Açıklamanın ardından grup sesiz bir şekilde dağıldı.

Davanın geçmişi

Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış, 3 Haziran 2024’te gözaltına alındıktan sonra İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılmış ve belediyeye kayyım atanmıştı. Akış, 2014’ten bu yana devam eden davanın 5 Haziran 2024’te görülen karar duruşmasında “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Aynı dosyada yargılanan siyasetçilerden İzzet Belge, Hıfzullah Kansu, Mikail Atan, Seyhan Şahin, Faruk Yıldız ve Kadriye İlbaş; “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Tahir Koç, Hüsna Sağın ve Hamdiye Çiftçi Öksüz’e ise “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti.