HAKKARİ OBJEKTİF HABER

Türkiye, 1 Temmuz itibariyle kadına karşı şiddetle mücadele amacıyla hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çıktı.

CHP Hakkari Kadın Kolları Başkanı Suzan Duran sözleşmenin bir gece yarısı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi ve 1 Temmuz itibari ile yürürlükten kaldırılması üzerine yazılı açıklama yaptı. 

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin üzerinden geçen 103 günde en az 83 kadın cinayetinin yansıdığını söyleyen Duran, bu süre zarfında ülke genelinde katledilen kadınları tek tek saydı ve kadına yönelik şiddet uygulayanlar, iyi hal indirimleri ile ödüllendirildiğini savundu.

Sözleşmenin uygulanmamasını eleştiren Duran, "300’ü aşkın kadın derneğinin üye olduğu EŞİK Platformu’nun verilerine göre, Sözleşme yürürlüğe girdiği 1 Ağustos 2014’den bu yana uygulansaydı, bugün en az 2 bin 336 kadın yaşıyor olacaktı. Çünkü devlet, kadına karşı şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirleri almış olacaktı. Kadınları etkin şekilde koruyacak, şiddet önlenemediği koşulda da adil yargılama ve cezalandırma süreçlerini işletecekti. Kısacası İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülükleri yerine getirilmiş olsaydı;
kadınlar sokak ortasında bu kadar rahat öldürülemeyecekti, kadınları katledenler
cezasızlıkla ödüllendirilmeyecekti. Çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunanlar,
delil yetersizliği gerekçesi ile tahliye edilmeyecekti; cinsel istismar mağduru
çocuk, delil sunmak için istismarcısı ile ikinci kez bir araya gelip ses kaydı almaya
çalışırken tekrar taciz edilmeyecekti…"dedi. 

Birçok kadın örgütünün, siyasi partinin ve bireyin Danıştay’a açtığı davanın reddedildiğini belirten Duran, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce onaylanan uluslararası
sözleşmelerin sadece yürütme organı işlemiyle feshedilmeyeceği vurgusu yaptı.

Yürütmeyi durdurma kararı vermeyen Danıştay’ı eleştiren Duran açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

"Kadına yönelik şiddeti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık gibi, siz de mi tolere edilebilir buluyorsunuz? Şu çok net bilinmelidir ki; yaşanan her kadın cinayetinin ve çocuğa yönelik istismarın sorumlusu, tek adam hükümetidir. Kadına yönelik şiddete bedel biçenler şiddeti bitirmek istemiyor! Tacizcileri, tecavüzcüleri cezasızlıkla ödüllendirenler, yaşam hakkımıza sahip çıkmıyor! Her fırsatta erken evliliğe göz kırpanlar, çocuk yaşta evliliği yasaklamak istemiyor! Kadınlara tacizi, tecavüzü, ölümü reva görmelerine izin vermeyeceğiz. Kadınların canıyla oynayan bu kararın hesabını ilk seçimlerde sandıkta soracağız! İktidara geldiğimiz ilk hafta içinde İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesini sağlayacağız. Sözleşmeyi uygulamaya koyduğumuzda bütün yükümlülüklerini yerine getirerek, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin, istismarın nasıl sonlandırılacağını göstereceğiz. Türkiye’yi yeniden hukuk devletine dönüştüreceğiz. Halkın partisi olarak, halkla birlikte bu vahşeti sona erdireceğiz. Çünkü biliyoruz ki: Adam tek biz çoğuz"