Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Gazeteci ve Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık'ın 2017-2018 yılları arasındaki tutukluluğu ile ilgili yaptığı başvuruyu karara bağladı.

Ahmet Şık'ın Cumhuriyet Gazetesi muhabirliği sırasında "terör" suçlamasıyla yaklaşık 1,5 yıl cezaevinde tutulmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olduğuna hükmeden AİHM, Türkiye'yi 16 bin euro tazminat ödemeye mahkum etti.  

Mahkeme, AİHS'nin 5. ve 10. maddeleri uyarınca Şık'ın tutukluğuyla özgürlüğünün ve aynı zamanda ifade özürlüğünün ihlal edildiğine, yapılan haberlerin gazetecilik faaliyetleri içinde olduğuna dikkat çekti. 

AİHM, Şık'ın AİHS'nin 18. maddesine istinaden yargılamanın siyasi olduğuna ilişkin iddiasında ise ihlal kararı vermedi. Şık da Twitter hesabından AİHM'nin bu konudaki tutumunu eleştirdi. Şık, AİHM'nin tutumuyla ilgili olarak "Koca bir ülkenin yurttaşlarına 'hukuki güvenceniz olmadan birer rehine olarak yaşamaya devam edeceksiniz' demektir. İç hukuktan üstün olan İHAM (AİHM) kararlarının ilk derece mahkemeleri tarafından dahi tanınmadığı bir ülkeye yaptırıma gitmemeleri bunun kanıtıdır" ifadelerini paylaştı. 

Şık, sözlerini "Özetle İHAM’ın (AİHM) itibarı, devlete çöreklenmiş bir mafyanın tetikçisi olan Türkiye yargısınınki kadardır" şeklinde sürdürdü. 

"AİHS'nin 18. maddesi uyarınca ihlal karar verilmedi"

AİHS’in 18. maddesinde AİHM'e taraf olan ülkelerin olağanüstü hal dönemlerindeki hak kısıtlamalarına ilişkin hükümler bulunuyor. Söz konusu maddede, "Anılan hak ve özgürlüklere bu Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar, öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz" ifadesi yer alıyor. 

UNESCO'nun 2014 Basın Özgürlüğü Ödülü'ne layık görülen Şık, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan haberleri ve Twitter paylaşımlarıyla PKK örgütü, Gülen yapılanması ve DHKP-C örgütünü desteklediği suçlamasıyla tutuklanmıştı. 

Ahmet Şık'ın bireysel başvuruda bulunduğu Anayasa Mahkemesi ise 2 Mayıs 2019'da tutuklama kararıyla hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmadığına hükmetmişti. Şık, PKK lideri Cemil Bayık röportajı ve savcı Mehmet Selim Kiraz'ın ölümüyle bağlantılı DHKP-C üyeleriyle yaptığı röportaj nedeniyle tutuklanmıştı.