NECİP ÇAPRAZ - BİANET

Yüksekova Haber Gazetesi'nin kurulduğu 5 Mayıs 2000'den bugüne tam 21 koca yıl geçti. Bu süre zarfında Yüksekova Haber birçok ilke imza atarken ülkenin dalgalı süreçlerinden bir şekilde payını alarak bugünlere geldi. Tabii özgür basın camiasının 15 Temmuz 2016 tarihindeki kanlı darbe girişiminden sonra karşı karşıya kaldığı uygulamalar, önceki süreçlerden çok farklı oldu. Adeta sistem altüst oldu, haklı haksız ayırmadan darbenin sıcaklığı ile demokrasi rafa kaldırıldı. Dolayısıyla Yüksekova Haber de OHAL sürecinin KHK’larından nasibini alarak önce engellendi, bu yetmeyince tamamen kapatıldı. Şu an büyük emeklerle büyüttüğümüz gazetemiz 30 Ekim 2016 tarihli 676 nolu KHK ile kapatıldı.

Oysa Yüksekova Haber bulunduğu coğrafyanın zor şartlarına rağmen gazetecilik alanında birçok ilke imza attı. Türkiye'nin ilk yerel sitelerinden biriydi, öyle ki gazetemizde yetişen birçok gazeteci arkadaşımız sonraki süreçlerde ulusal ve yerel gazetelerde yer aldılar. Bir medya okulu gibi çalışan Yüksekova Haber, her zaman basının evrensel ilkelerini gözeterek gelişip büyüdü. Dolayısıyla yayın ilkelerinden asla taviz vermedi. Çünkü Yüksekova Haber, kamuoyunun ancak objektif basınla doğru bilgilendireceğini hiçbir zaman aklından çıkarmadı. Bu temel ilkeden sapıp sermaye-politika ilişkisine teslim olunduğunda ise bunun adının en azından gazetecilik olmadığını biliyorduk. Bu nedenle birçok kesimin Yüksekova Haber’i yön vermesine müsaade etmedik. Tabii yön vermekte başarısız olanlar, son çare olarak gazetemizi kapattılar.

Gazetecilik bir aşktır

Yüksekova Haber, objektif ve halkın haber alma hakkından taviz vermeyen ve programlarıyla halkın nabzını okuyucunun beğenisine ve ülke gündemine taşıyan küçük ama inançlı bir kadronun eseriydi. Bütün yetersizliklere rağmen gazetenin haberi en taze ve en can alıcı noktasından yakalayıp okuyucunun gündemine taşıyordu. Bunu yaparken her zaman tekrarladığımız şey şuydu: “Gazetecilik bir aşktır. Memleketini sevme işidir. Memleketini sevmezsen memleketinin sorununu dile getiremezsin.”

Belki de bu misyonun heyecanıyla Yüksekova Haber, zorlu Hakkari coğrafyasında masa başı haberciliği değil, bizzat gidip haberi bulmanın yeri oldu. Gece gündüz ve yağmur çamur demeden halkın sorunlarına yer verdi. Kimi zaman çatışmalı ortamda kamuoyuna haber ulaştırmak uğruna risk aldı. Doğanın ve ortamın acımasız şartlarında canını hiçe sayan gerçek gazeteci kimliğini gururla sahiplendi. Dolayısıyla kimi zaman tabiatın hırçın görselliğinde, kimi zaman pancarda,  kimi zaman zomada bir at sırtında haberin peşindeydi. Sürekli kamu ile halk arasında güvenilir bir köprüyüydü.

Yüksekova’dan dünyaya açılan pencere

Yüksekova Haber, yaşadığı coğrafyayı es geçmeden ve halkına sırtını dönmeden, yani en az dağları kadar coğrafyasına sadık kalarak bunu deklanşör ile dünyaya göstermeyi başardı. Böylece Hakkari gibi zorlu bir şehirde, tüm engellere rağmen dünyaya açılan bir pencere oldu. Bununla birlikte bu pencerede, birçok yazar ulusal ve yerel sorunları değerlendirip kimi zaman sert eleştiriler yaptı, kimi zaman alternatifler sunmaya çalıştı.

Tabii yaşadığımız coğrafyadaki sert siyasi atmosferde Yüksekova Haber de her zaman hedef oldu. Bu süreçlerde hiçbir zaman çatışmaların ve ölümlerin tarafı olmadık. Ama ne olursa olsun her tarafa mikrofon uzatmayı, kamuoyunu farklı açılardan bilgilendirmeyi tercih ettik. Siyasette nasıl muhalefet varsa muhalif medya da olmalı. Vicdani ve doğru haberlerle kamuoyu aydınlatılmalı ve hiçbir olay karanlıkta kalmamalıdır. Bu ancak tarafsız-objektif ve bağımsız medya ile olur. Basına sansür uygulamak veya basını engellemek, halktan bir şeyler gizlemek anlamına gelir.

Yüksekova Haber açılmayı bekliyor

Geride kalan 21 yıla birçok şey sığdırdık. Şüphesiz bu, özgür basın ilkesiyle bizimle yürüyen arkadaşlarımızın kocaman emekleriyle oldu. Bunun sonucunda dünyanın her köşesinde takip edilen bir yayın organı aşamasına ulaştık. Bu yönüyle ülkenin farklı renklerini buluşturan bir platform görevi de gördük. Bütün bu çabalarımıza rağmen gazetemiz de haksız hukuksuz bir şekilde kapatıldı. Yüksekova Haber’in 10 basın emekçisi mağdur oldu. Tüm malzemelere el konuldu.

Bunu kabullenmiyoruz. Çünkü suç işlemedik, suçlu değiliz. TV’lerin karartılması ve gazetelerin kapatılmasıyla gerçeğin ölümü istenebilir. Ama gerçek hırçındır, bir şekilde ortaya çıkar. Bu sebeple Yüksekova Haber ve diğer tüm basın yayın organları derhal açılmalıdır.

Evet, bu ülkede gazetecilik her zaman “ateşten gömlek” oldu. Bu gömleği yıllardır basın emekçileri giyiyor ama artık bunun son bulmasını ve ülkenin normalleşmesini istiyoruz. Bunun yolu da özgür basından geçer. Çünkü özgür basın, özgür toplum demektir.