HAKKARİ OBJEKTİF HABER

Hakkari’de yaşayan bir çok vatandaş ise bahar mevsiminin gelmesi ile ekmeğini dağlardan topladıkları pancardan çıkartıyor. Yüksek dağlarda yetişen ve uçkun (Revas) veya 'Yayla Muzu' olarak bilinen bitki, işsizler için ekmek kapısı oldu. 

Geç gelen baharın bu yıl ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle pancar toplayıcılarını zor durumda bırakıyor. Bazı vatandaşlar aile ekonomisine katkı sağlamak amacıyla sahurda dağların yollarını tutuyor. Büyük güçlükler ile dağlarda uçkun ve diğer pancar çeşitlerini toplayan Hakkarililer daha sonra bunu kentin en işlek caddesinde kurulan tezgahlarda atışa sunuyorlar. 

Yüksek ve sarp dağları arasındaki yaylalarda doğal olarak yetişen ve Hakkari yöresine ait doğava, keledoş, tırşık gibi yemeklere doyumsuz lezzet katan; mendê, sterk, alo, luşe, qereng gibi pancar çeşitleri tezgahlardaki yerini aldı. 
Revas’ın destesi 3 ile 5 TL arasında değişen fiyat ile satışa sunulurken, mantar ve diğer pancar çeşitlerinin kilo fiyatı ise 35 – 40 TL arasında değişiyor. 

Uçkun toplamak için kent merkezinin 15 kilometre uzağında bulunan Sümbül Dağına yürüyerek giden 3 çocuk babası Ramazan Kaya, tek geçim kaynağının dağlardan pancar toplamak olduğunu söyledi. 

Kaya, “Sabah saat 5 buçuk 6 gibi evden çıkıyoruz. Dağlarda revas ve diğer pancarları topluyoruz. Çok zor ama mecburuz bu dağlarda kayalar arasında çocuklarımızın ekmeğini çıkartıyoruz. 1 Ay sürüyor bu iş ama mecburuz Hakkari’de yapacak başka bir işimiz yok.  Hayat çok zor çok tehlikelidir. Hakkari halkı işsizdir. Çocuklarımıza bakmak için bu işi yapıyoruz. Hakkari valisine sesleniyoruz. Bize bir iş baksınlar yeter artık bu hayat çok zor” dedi.

Sahurdan sonra dağlara çıkıp pancar topladığını anlatan 6 çocuk babası Salih Abi ise “İş yok. Sahur vaktinde kalkıyorum. Oruçlu halimle dağlara çıkıp köylerin yüksek kesimlerinde bu uçkunları topluyorum. Çocuklarımın ekmeği için buraya getirip satıyorum. 6 çocuğum var elimde başka bir iş yok sabah akşam dağlarda uçkun toplayıp getirip pazarda satmaya çalışıyoruz. Revas dışında kivark,  sterk, alo, luşe, qereng gibi pancarlar da var. Çoğunu prinç ve bulgur gibi yemeklerde kullanıyoruz. Kışın için kurutuyoruz. Revas da bu mevsimin bitkisidir” diye konuştu. 
57 yaşındaki Fikret Tekçe isimli tezgahtar da işsizlikten yakındı ve ‘Mecbur olmasam bu yaşımda pancara mı giderim?’ diye sordu.

Tekçe, “Kivark getirdik, revas getirdik, luş var. Nisan ve mayıs aylarında gidip getiriyoruz. Biz oruçluyuz bir şey yapamayız. Pancara gitmesek de olmuyor. Geçinemiyoruz. Gitsek de tehlike var ne yapalım? Domatesin kilosu 10 TL’ye çıkmış. Mantarın kilosu ise 40 TL. Et ile mantarın bir farkı yok. Tabiki işimiz çok zor sabah saat 4’de evden çıkıyoruz. Akşam saat 7’ye 8’e kadar. Mecburuz. Çünkü biz çocuklarımıza karşı mahcup olmak istemiyoruz. Çocuklarımız başkasının eline bakmasın diye bunu yapıyoruz. Ancak bunsa mecburuz. Ben 57 yaşındayım dağa çıkacak takatim yok ama maalesef bunu yapıyorum.  Çocuklarım rezil olmasın diye bunu yapıyorum” şeklinde konuştu.