Ses Konum Tespit Sistemi ürettiler

Ses Konum Tespit Sistemi ürettiler

Antep Üniversitesi Fizik, Optik ve Akustik Mühendisliği bölümünde okuyan 3 öğrenci, büyük firmaların yüzbinlerce TL maliyet çıkararak ürettikleri Ses Konum Tespit Sistemi’ni 500 TL maliyetle yaptı. 

MA'nın Antep Üniversitesi Fizik, Optik ve Akustik Mühendisliği öğrencileri olan Muhammet Uras, İbrahim Bağlıca ve Halil Mert Kaya, 500 TL harcayarak ürettikleri Ses Konum Tespit Sistemi (SKTS) ile İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ne (TEKNOFEST) hazırlanıyor. Sesin varış süresini, hızını, yönünü ve koordinatlarını belirleyerek, kontrol paneli vasıtasıyla hedefin noktasını, açısını ve mesafesini merkeze bildiren sistem, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) Kayseri’de düzenlediği bölge sergisinde “Savunma, Uzay ve Havacılık Kategorisinde” birincilik elde ettiği için İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'ne (TEKNOFEST) katılım hakkı elde etti.
 
Öğrenciler, HAVELSAN ve ASELSAN gibi firmaların yüz binlerce lira harcayarak sesin kaynağını tespit edebilmeye yönelik geliştirdiği sistemlerden daha gelişmiş olan SKTS konusunda iddialı. Doç. Dr. Ahmet Bingü'nün danışmanlığında öğrenciler tarafından üniversitedeki küçük bir laboratuvarda kısıtlı imkânlar dâhilinde 5 ayda üretilen sistem sesin çıkış kaynağını yüzde 80 oranında doğrulukla saniyeler içerisinde tespit edebilme özelliği taşıyor. 
 

Ürettikleri sistemin Kayseri’de birincilik elde ettiğine dikkat çeken Halil Mert Kaya, Türkiye’de HAVELSAN ve ASELSAN’ın ürettikleri sisteme benzer çalışmaları olduğunu söyledi. Bu çalışmaları inceleyebildiklerini kaydeden Kaya, “Ürettiğimiz sistemin yazılım ve çalışma sistemi şirketlerin ürettikleri çalışmalardan tamamen farklı. HAVELSAN ve ASELSAN’ın yapmış oldukları çalışmada en az 100 bin lira harcadıklarını düşünüyorum. Fakat biz ise projeyi sadece 500 TL’ye ürettik” dedi. 
 
Projenin yazılım kısmında görev aldığını belirten Kaya, projeyi insan kulağının çalışma prensibini referans alarak geliştirdiklerini söyledi. Kaya, sistemin çalışma prensibini şöyle anlattı: “Projenin temel mantığına bakacak olursak, uzayın dört farklı pozisyonuna katılmış. 4 farklı mikrofon ile bir ses patlamasının yerini tespit etmeyi amaçlamıştık. Çünkü insan kulağı 2 duyma yetisi ile algılayabiliyor. Yaklaşık olarak bir açısal mesafe veriyor. Bizde dört mikrofon ile sesin mesafesini ve açısal yerini, hatta uzaydaki yükseliş açısını bile bulabiliyoruz. Bunu belli bir literatür taramasından sonra matematiğe döktük. Daha sonra bu projenin üzerine bir simülasyon yazmaya karar verdik. Matematik ve fiziği birleştirerek bir çözüm kümesi elde ettik. Bu çözüm kümesinde mikrofonlar arasındaki gecikme sürelerini hesaplamamız yetiyordu. Bu sayede sesin uzaydaki konumunu bulduk.”
 
Proje hazırlayıcılarından Muhammet Uras ise ilk başta titreşimlerden yer tespit sistemi projesi yapma kararı aldıklarını anlattı. Sonrasında projeyi geliştirerek ses dalgası analizi haline getirdiklerini aktaran Uras, “Bunun için de bütçemizin yettiğince uygun mikrofonlar aldık. Sesi ileten telefon kablolarından yararlandık. Cihazın soğutucu kısmının tasarımı da tamamen bize aittir. 24 saat boyunca çalıştığı halde hiçbir şekilde ısınma yapmıyor. İnsan kulağı sesin kaynağından çıkanla çarpıp gelen sesi ayırt edemiyor. Ama mikro işlemcimiz insan fizyolojisine göre daha hızlı çalıştığı için onu hesaplama kısmında yapıyor. Yani yankı ile gerçek sesi ayırt edebiliyor. Proje aynı zamanda arama kurtarma çalışmalarına da katkı sağlayabilir. Sistem kurulduğu yerde stabil bir şekilde çalıştığı sürece gün içerisinde data alıyor. Mesela bir bölgede uçak düştüğünü düşünürsek, belli noktalardan belli dakikalarda sesler kaydetmiş oluyor. Böylelikle arazide uçağın nereye düştüğünü anında bulabiliyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
Projeye başlarken geliştirdikleri projenin yarışmada birinci olacağını tahmin etmediklerini dile getiren İbrahim Bağlıca’da projeyi sivil ve askeri amaçta kullanılacak şekilde tasarladıklarını söyledi. Kendisinin projenin mekanik ve matematiksel teorem çözümünde yer aldığını vurgulayan Bağlıca, şöyle konuştu: “Uygun bütçe sağlandığında biz sisteme drone’de dahil edip alan taraması yapabiliriz. Hareket sensörü ekleyerek kişinin yapacağı taktiksel hareketleri anlayabiliriz. Aynı zamanda taşınabilir bir sistem olduğu için sırt çantasının içerisine konulup taşınabilir. Projemizi daha da geliştirerek TÜBİTAK’a başvurduk. Bu başvuru sürecinde 3 aşamadan geçerek Kayseri bölge sergisine çağrıldık. Yaklaşık 300 proje vardı. Biz savunma kategorisinde birinci olduk. Eylül ayında ise sadece birincilerin yarıştığı TEKNOFEST’e gideceğiz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.