Semih Özakça'ya tahliye kararı

Semih Özakça'ya tahliye kararı

Üçüncü duruşmada Semih Özakça'nın 'adli kontrol şartıyla' tahliyesine Nuriye Gülmen'in tutukluluğunun devamına karar verildi.

Açlık grevinin 226’ncı gününde olan tutuklu eğitimciler Gülmen ve Özakça’nın üçüncü duruşması bugün Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda görülüyor.

Açlık grevinin 226’ncı gününde olan tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın üçüncü duruşması bugün Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki büyük salonda görülüyor.

Numune Hastanesi başhekimliği tarafından Nuriye Gülmen'in mahkemeye getirilmesinin sağlık yönünden uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği öğrenildi. Semih Özakça duruşma salonuna getirildi.

Saat 11.00 gibi başlayan duruşmada, verdiği ifadelerle pek çok kişinin tutuklanmasına sebep olan, Özakça’nın ‘iftiracı’ olarak tanımladığı ‘itirafçı tanık’ Berk Ercan, duruşmaya SEGBİS ile bağlanarak ifade verdi. Ercan şunları söyledi;

“Semih Özakça’yı bir iki kez gördüm. Herhangi bir bilgiye sahip değilim. Semih ve Acun hakkında herhangi bir örgüt bağı olduğunu bilmiyorum. Nuriye Gülmen’i İstanbul’dan tanıyorum. Nuriye ile Berkin Elvan’ın ölümü üzerine tanıştık. Nuriye’nin evinde kaldım ama adresi bilmiyorum. Nuriye ile telefon temasım olmadı. Nuriye'nin açlık grevine kendi kafasından başladığını düşünüyorum. Açlık grevlerinin başlaması konusunda örgüt talimatı olduğu konusunda doğrudan bilgim yok. Semih’i parkta sadece 2 kez gördüm. Başka bilgim yok.”

AVUKATLAR ÇELİŞKİLERİ ORTAYA KOYDU

Nuriye ve Semih’in avukatları Berk Ercan’a sorular sordu. Avukatlar tanık Berk Ercan’ın ifadelerindeki çelişkileri ortaya koydu. Sanık avukatı şunları söyledi: Berk Ercan’ın 2014 Aralık İzmir’de mahkemeye verdiği yeminli ifadesini sunuyor. Yeminli ifadesine baktığımızda şimdiki ifadesi yalandır. Çünkü üye değilim diyor. Yemin altında tanık Berk üyeyim dedi, sonra demedim diyor. Çelişki var.

'BENİ GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİĞİ İTARİHTE ASKERDİM'

Semih Özakça söz aldı; "Tanık Berk Ercan’ın yaptığı düşüklüktür, alçaklıktır. Yaptığı itirafçılık değil, iftiracılıktır. İstanbul’a bir kez gittim. Ama ne tanığı gördüm, ne o parka gittim. Berk Ercan’ın beni gördüğünü söylediği tarihte ben askerdim" dedi.

Semih Özakça "Askerdeydim" dedikten sonra salonda alkışlar yükseldi.

'BU TANIKLIK DURUMUNU ERGENEKON'DAN TANIYORUZ'

Avukat Zafer Kazan: Bu tanıklık durumunu Ergenekon’dan tanıyoruz. Kumpas davalarındaki gibi itirafçı olacak mı çıkınca?

Sanık avukatı: Savcılık kendi aldığı ifadeyi mahkemeye göndermiyor. Yalancı tanıklıktan Berk Ercan hakkında suç duyurusunda bulunmak gerekir. Kayıtlar elinizde. İçişleri Bakanlığı tanık itirafçı olmadan broşür bastırmış. Kendi okuyamadığından tanığa göndermiştir. 2014-2017 yemin altında alınan iki ifade yalan derecesinde çelişmektedir.

SAVCI TUTUKLUK HALLERİNİN DEVAMINI İSTEDİ

Savcı Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutukluk halinin devamını ve Semih Özakça'nın hangi tarihlerde askerlik yaptığının öğrenilmesi için askerlik şubesinden yazı alınmasını talep etti.

'CEZAEVİNDEN YAZDIĞIM GÜNLÜK DOSYAYA GİRİYOR'

Semih Özakça tekrar savunma yapıyor: Askerden gelir gelmez Erzurum Horasan’a gittim. İstanbul’a evlilik sonrası 2015-2016 yıllarında gittim. Tanığı tanımıyorum. Eskişehir’e gittiğim yazılıyor iddianamede ama ben Eskişehirliyim. Hiç bir suçlama ve kanıt yok. Tek suçlama Yüksel Caddesi’nde yaptığım basın açıklaması. Cezaevinde yazdığım günlüğüm dosyanıza giriyor. Çünkü dosya boş. Dün okuduğum haberde Hatay’da bizimle ilgili bir paylaşım yaptığı için bir öğretmen açığa alınmış. Polisler Nuriye deyince kafa kaldırıyor, Semih deyince saldırıyorlar. Korku salıyorlar.

'BEN ÖĞRETMENİM BANA GÜVENEBİLİRSİNİZ YALANCI İTİRAFÇILARA DEĞİL'

Eskişehir’de Pamelya kafede gördüm diyor tanık. Eskişehir’de öyle bir kafe yok. Biz açlık grevi yapıyoruz! Biz işimizi istiyoruz! Suçumuz ne? Cevabı yok. Neşeli Günler filminde çocuklar birleşebilmek için Taksim meydanında açlık grevi yapıyorlardı. Bir insanın açlık grevi yapmasında örgüt ne gerek. Astsubaylar açlık grevi yaptı, hayvan hakları savunucuları da... Dünyanın bir çok yerinde yapılıyor. İtalyan Bakan açlık grevi yapıyor! Açlık grevi tarihsel bir kültürdür. Biz her şeyi yaptık sonra açlık grevi dedik. Bizim yaptıklarımızın ne Danıştay’da ne AYM’de, ne AİHM’de karşılığı olmadı. 12’sinde ve 19’ndaki duruşmalarıma götürülmedim. Neden götürülmediğimi bilmiyorum. Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Bu şekilde hukuk işlemez. Buradan ne karar çıkarsa çıksın; tarih bunu kabul etmeyecek, halk bunu kabul etmeyecek. Kanıt yok. Somut delil yok. Ben öğretmenim bana güvenebilirsiniz yalancı itirafçılara değil.

Biz o çocuk gibi (Gazeteci Kevin Carter'in çektikten sonra canına kıydığı bir akbabanın açlıktan ölmesini beklediği çocuğu gösteren fotoğrafını kastediyor) bekliyoruz. Sizin konumuzun o. Özakça (Mahkeme Heyeti’ne) sizin vicdani sorumluluğunuz var. Biz işimizi istiyoruz. İşimize iade edilsin açlık grevini bitireceğiz. Karanlığın güne, düşlerimizin güneşli güne dönüşmesi dileğiyle umutlu kalın.

'DOSYA BOŞ'

Avukat Murat Yılmaz: Aylarca fiziki takip yapılmış ama bir kez delil konulmuş. Dosya o kadar boş ki, dava açıldıktan sonra iktidar mahkemeye evraklar göndermeye başladı. Tanık Berk Ercan, tanık mıdır, bilirkişi midir? Semih’in annesi refekatçıyken yazdığı günlüğe el koyuyor. Ankara-İstanbul savcılıkları, emniyet işi güçü bırakmış dosyaya ne göndeririz diye çalışıyor. Heyetiniz Nuriye’yi gördü. Savunma yapmak istiyor. 15 gün AİHM kararına rağmen yoğun bakımda kaldı. Nuriye’ye şantaj yapıyorlar, refakatçi vermiyorlar, ışık görmeyen koğuşlara koyuyorlar. Nuriye ve Semih kaçmıyorlar. Aynı mahkeme 13 Haziran’da ihraç hakim Mustafa Aydın’ı tahliye ediyorsunuz. Mahkeme olarak ilke belirleyin. Kararınız doğru ama Nuriye ve Semih için neden yok? Cezaevi Müdürlüğü ve hastaneler raporlar var hayati tehlike var ama tutuklu. Kararlarınızın arkadında durunuz. Nuriye ve Semih’i tahliye ediniz.

Avukat Zafer Kazan: Bu celse de beraat demiyoruz. Tahliye istiyoruz iki insanın hayatı için. Eğer ölümler olursa vicdani sorumluluğu sizdedir sayın başkan.

Avukat Timur: Biz vicdanlarımızı ne zaman yitirdik? Ya tarihe ismimizi utanç vesikası olarak yazacağız ya onurlu.

ÖZAKÇA'NIN TAHLİYESİNE, GÜLMEN'İN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Mahkeme Semih Özakça'nın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, Nuriye Gülmen'in ise tutukluluğunun devamına karar verdi. Nuriye’nin gelecek sefer mahkemede hazır edilmesine karar verildi. Diğer duruşma tarihi konusunda avukatlar ile mahkeme arasında anlaşmazlık yaşandı. Davanın diğer duruşması için avukatlar kasım ayına 'Nuriye ölür diyerek' itiraz etti. Semih üzgün bir şekilde tekerlekli sandalye ile duruşma salonundan çıkarıldı. Mahkeme 24 Kasım’a ertelendi. Avukatların itirazları üzerine bir sonraki duruşmanın tarihi 1 hafta erkene alındı ve 17 Kasım olarak seçildi.

Duruşmaya 4 gün kala 16 Ekim’de savcılık kararıyla Gülmen'in ifadesi alınmak istenmiş ancak Gülmen savcıya ifade vermeyi reddederek tahliyesini talep etmişti.

Gülmen’in götürülmediği ikinci duruşmaya sadece Semih Özakça katılmış, savunmasında “Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır” diyerek işlerine geri dönene kadar açlık grevine devam edeceklerini açıklamıştı. Özakça, sözlerini “Verin kararınızı perde kapansın” diyerek sonlandırmıştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.